Kürtçeye statü, Kürtçe eğitim

Remziye Alparslan
- Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remziye Alparslan, taleplerinin "Kürçeye statü, Kürtçe eğitim" olduğunu vurguladı.
Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, hafta içerisinde 6 ve 7. kez toplandı. Komisyon toplantılarında, eski Meclis başkanları ile baro başkanları dinlendi. Komisyon, bu hafta da akademisyen, iş insanları ve sendikaların görüşlerini alacak. DEM Parti'nin dinlenmesini talep ettiği kurumlar arasında yer alan Kürt Araştırmaları Derneği (Komeleya Lêkolînên Kurdî), davet edilmeleri halinde Kürtçeye dair taleplerini sunacak.
Dernek, 18 Nisan 1992'de kurulan İstanbul Kürt Enstitüsü’nün 2016’da Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmasının ardından enstitünün çalışanları ve gönüllüleri tarafından oluşturuldu. Kurulduğu günden bu yana Kürtçe alanında birçok akademik çalışma yaptı. Dernek Eşbaşkanı Remziye Alparslan, komisyonda dinlenmelerinin önemli olacağını vurgulayarak, çağrılmaları halinde Kürtlerin dil alanındaki taleplerini dile getireceklerini aktardı. 30 yılı aşkın bir süredir Kürtçe alanında çalışma yürüttüklerini ifade eden Remziye Alparslan, "Burada bir hafıza var. Dili öğretme, geliştirme ve korumak amacıyla kurslar ve atölyeler açıyoruz. Kürtçe materyal üretimi hazırlayıp dağıtıyoruz" dedi.
Aslında belli olan taleplerdir
DEM Parti'nin dinlenmesini istediği listede Kürtçeye dair araştırma yapan bütün kurumların yer aldığını anımsatan Remziye Alparslan, şunları söyledi: "Diğer Kürt dil kurumlarıyla bağlantılarımız var. Tüm Kürt dil kurumların söylemek istediklerini komisyona taşıyacağız. Kürtlerin dil talepleri belli; Kürtçeye statü, Kürtçe eğitim. Kürtçenin resmi olmasını istiyoruz. Kanuni değişiklikler yapılmalı. Mesela Anayasa’nın 42. Maddesi ‘Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez’ diyor. Bunun yerine daha demokratik bir yasanın oluşturulması talebimizdir. Bu hemen olacak bir şey değil. Şu an için mevcut yasalarda değişiklikler yapılmalı. Çünkü bu yasalar hak vermenin de önünde bir engeldir. Bu yasalar ırkçıdır. Türk kimliği üzerinden oluşturulmuş ve tüm halkları yok saymıştır. Bizim isteklerimiz bu maddelerin kaldırılmasıdır."
Yerel yönetimler üzerinden
Sağlık ve eğitim gibi alanların çok dilli olmasını savunduklarını belirten Remziye Alparslan, şöyle devam etti: "Dünyada bunun örnekleri var. Bu bir süreç, adım adım ilerleyecek ve mekanizmaları inşa edilecek. Meclis’te Kürtçe ve diğer diller artık ‘bilinmeyen dil’ olarak tanımlanmamalı. Yerel yönetimler güçlendirilmeli. Onlar üzerinden pek çok çalışma yaşamsallaştırılabilir. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın burada da uygulanması gerekiyor. Bu aynı zamanda merkezi yönetimin yükünü de hafifletecektir. Yerel yönetimlerin gücü artacak, çalışmaları kendi içlerinde örgütleyip düzenleyeceklerdir."
Ciddiyet ve samimiyet lazım
Çok dilliliğin kabul edilmesinin altını çizen Remziye Alparslan, şunları ekledi: "Sağlık sendikaları, eğitim sendikaları, Kürtçe dil kurumlarının bu alanlarda çalışmaları var. Çok sesliliği kabul etmek yeterlidir. ‘Biz ne istersek onu yaparız’ yaklaşımı olmamalı. Komisyona katılan kurumlara kulak verilmeli. ‘Herkesi dinledik, bitti, aynısını devam ettirelim’ gibi olmasın. Ciddiyet ve samimiyet bu süreçte olursa herkes için çok iyi olacaktır." İSTANBUL















