Kürtlerle savaşın Türklere bedeli

• Kürt düşmanlığı yaparak ve Kürtlere savaş açarak Türklere kazandıracağını sanan her Türk, bilerek ya da bilmeyerek Türk düşmanlığı yapmaktadır. Tarih ve güncelik bunun böyle olduğunu defalarca kanıtlamıştır. 

CİHAN EREN

Kürtlerle savaşın Türk halkına maddi ve manevi maliyeti çok ağırdı. Türk egemenleri içinse her türlü hırsızlığın, yobazlığın, faşist uygulamanın üstünü örtmek anlamına geldiği hep söylendi. Her zaman da söylenmelidir. Türk devletini yöneten kim olursa olsun ne kadar Türkçü olduğunu, Türklere hizmet ettiğini, onların deyimiyle vatansever olduğunu Kürtlere düşmanlık yaparak göstermek ister. Kürtlere saldırır, öldürür. Kürt tutuklar. Bu yaklaşık doksan yıldır Türk devletinin değişmeden sürdürülen politikasıdır.

23 Nisan akşamından beri Türk devleti Başûrê Kurdistan topraklarında HPG gerillalarına karşı bir saldırı yürütüyor. Bu işgal saldırısında aldığı ağır darbeler her gün açıkladıkları asker ölülerinden de bellidir. Ölen her asker cenazesinde imamlardan teşekkül korolarla Kur'an okutuyorlar. Bolca dua ediyorlar. Din bilenler çok iyi biliyor ki Kürt halkına karşı savaşta ölen her Türk cehennemliktir. Çünkü zalimin askeri, zalimin silahını kaldırarak mazlum bir halka karşı savaşta ölmüştür.

Başka bir ülkenin topraklarını işgal etmeye giderken ölenler İslam’a göre cehenneme gider. İslam Allah yolunda ölenlerin cennetlik olduğunu söyler. Allah'ın ne olduğunu anlamak isteyenler Allah'ın isimlerine bakarak anlayabilir. Allah'ın adlarından hiçbiri Türk devletinin Kürtlere karşı yaptıklarını anlatmaz. Tanımlamaz. Ancak Kürtlerin Türk devletinin soykırımına karşı verdiği mücadelede yaptığı her şey mutlaka Allah'ın bir adına tekabül eder. Bu çıplak gerçekliğe rağmen ölen askerlerin cenazeleri neden dini bir gösteriye dönüştürülür sorusunun yanıtı, sadece bir alışkanlığın, bir geleneğin yerine getirilmesi değildir. Türk egemenlerinin Kürtlere karşı savaşı, en gerici ve yobaz düzenlerini kurmak için kullanmak istemesidir. Demek ki Kürtlere karşı savaş aynı zamanda Türklerin yobazlaştırılmasıdır. Türk halkının hurafelerle yönetilmesidir. Aç bırakılıp ölüme razı edilmesidir; Her gün intihar eden esnaf, çöpten yiyecek toplayan binler, yoksulluktan ötürü evlatlarının gözüne bakamayan ana-babaların halli, Kürtlere karşı sürdürülen soykırım ve işgal savaşının bedelidir.

Özel savaş kısa sürede sonuç almasa sahibini yiyen savaş türüdür. AKP-MHP faşist iktidarının özel savaşında en önemli aracı baştan beri dindir. Giderek daha iyi görüldüğü gibi dini Kürtlere karşı kullanmak Kürtlerde istenen sonucu vermiyor. İleriki paragraflarda da belirteceğimiz gibi Kürtlere kazandıran ve kazandıracak olan bir araca dönüşmüştür. Çünkü Kürtler AKP-MHP’nin dinci söyleminden, Kürtlere karşı dini kurumları çalıştırılmasından kaynaklı siyasal Türk İslamcı söylemini ve amacını sorgulamaya başlamıştır. Ancak Kürtlere karşı özel savaşta kullanılan din, Türkleri hem kendi halk İslam kültüründen hem de cumhuriyetin geliştirdiği aydınlanma ve modernleşmeden adım adım koparmıştır.

Sıklıkla örnekleri basına yansıyan bin dört yüz yıl öncesinin şeri uygulamalarını isteyenleri Türkler içinde ortaya çıkarmıştır. Ve bu yobazlara cesaret vermiştir. Devletin en azından günümüzdeki hakim kliğinin dini bu biçimde kullanmasının nedeninin Kürt halkına karşı savaş olduğunu anlamak istemeyen, anlasa da milliyetçi oldukları için karşı çıkmayan laik-sol-Kemalistler, Türk halkının yobazlaştırılmasına ancak üzüntülerini belirtebiliyorlar. Zaten yakın bir gelecekte toplumsal ve siyasal sonuçları birçok biçimde daha iyi görülecek olan en önemli sonuç, AKP’nin Türk halkını çağdan, insanlığın içine girdiği gelişme yolundan kopartmak olduğu görülecektir.

Kürtlere düşmanlık Türkleri çağdan kopartmaktır. Bu durum biraz da 1914-1918 döneminde ittihatçıların faşistliklerinden ötürü göremediği dönemsel gelişmelerden ötürü neden oldukları soykırımlar, toprak kayıplarıdır. İttihatçıların siyaseti neticesinde ortaya çıkan tahribatlardan kaynaklı, şayet 1917 ekim devrimi gerçekleşmemiş olsaydı belki de Türk diye bir siyasi yapı bile kalmaya bilirdi. Bugün de olan budur. Kürt düşmanlığı yaparak ve Kürtlere savaş açarak Türklere kazandıracağını sanan her Türk, bilerek ya da bilmeyerek Türk düşmanlığı yapmaktadır. Tarih ve güncelik bunun böyle olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Bu gerçeklik en kısa zamanda görülmezse yarın görmek için bakılacak Türklük de kalmayabilir.

AKP-MHP faşizmi dini istismar ederek Kürtlere karşı savaşınca Türkler kısa, orta ve uzun vadede kaybediyor. Türkler halk olarak ikiye bölünmüştür. Bu bile dinciliğin Türk halkına verdiği zararın güncel sonuçlarından biridir. Fakat İslam dininin özel savaş aracı yapılması Kürt halkına kazandırmaktadır. Erdoğan ve AKP dinciliği, Kürtlerin Bağdadi ve DAİŞ ile kazandığına benzer kazanımlar sağlamıştır. Sağlamaktadır. Kürt halkı direnişini sürdürdükçe bu kazanımlar artmaktadır. 
Osmanlı’dan beri Türk egemenleri Kürtleri İslam dinini kullanarak kandırıyor. Kürtler bolca İslam alimi çıkarmış bir halktır. Türk egemenleri iktidar oldukları için siyaset mekanizması her zaman elinde olmuştur. Bu da Kürtleri dini düşünce üretmesine rağmen her zaman yönetilen konumda tutmuştur. İktidar İslam özü itibarıyla dinle yalan söylemektir. İktidar İslam, yalan söylerken peygamber, Kur'an ve Allah diyerek yemin etme İslam’ıdır. Asker cenazelerinde sarf edilenlere ve devleti yönetenlerin ölen askerlerin ailelerine dönük konuşmalarına bakınca iktidar İslam söylemleriyle dolu konuşmalar duyarsınız. İşte Kürtler bunu görmeye başlamıştır.

Müslüman Kürtler, Türk egemenlerinin dini kendilerine karşı sömürgecilik ideolojisi ve soykırım aracı olarak kullandığını daha iyi anlamaya başlamıştır. Bu da yüzlerce yıldır süren oyunu bozmuştur. Artık Türk egemenleri Kürtleri İslam kardeşliği diyerek eskisi gibi aldatamamaktadır. İlk yıllarda Kürtlerden AKP’ye oy verenlerin artık oy vermiyoruz demesi bunun sonucudur. Ve bu basit bir tutum ve gelişme değildir. Türk sömürgeciliğinin Kürdistan’daki en önemli ideolojik kalesinin düşmesidir. AKP-MHP rejiminin özellikle de son altı yıldır Kürdistan'da ne yapsa da sonuç alamaması bunun ispatıdır.