Kürt’ün Kürt ile savaşı felakettir

  • Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, gerillanın KDP güçlerini vurmadığını; pêşmerge ile gerillayı illaki savaştırmak için bir plan yapıldığını söyledi.
  •  Pêşmergeye saldırmak için herhangi bir karar almadıklarını, talimat da vermediklerini belirten Karayılan, ”Kürt’ün Kürt ile savaşını böylesi bir dönemde bir felaket olarak görüyoruz” dedi.
  •  Merkezi Karargah Komutanı Karayılan, Türk devletinin birkaç ay önce kendilerine aracılar vasıtasıyla mesaj gönderdiğini açıklayarak, getirilen teklifi şöyle özetledi:
  •  “Türkiye’nin içinde ya da Kuzey Kürdistan’da ateşkes ilan edin, o zaman biz de Kürdistan’ın diğer parçalarında yapacağınız hiçbir şeye müdahil olmayız.”
  •  Türk devletinin, bu teklifle KDP ile çatışmayı teşvik ettiğini bildiklerini kaydeden karayılan, ”Bu bir düşman oyunudur. Düşmanın oyunlarına karşı uyanık olmalıyız” dedi.

 

Türk devletinin, yeni stratejisini uygulamak için Kürtler arasında bir iç savaş çıkarmanın planlarına dikkat çeken Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, KDP’yi tekrar bu gerçeği anlaması için uyardı.

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, Stêrk TV’nin özel programına katılarak soruları yanıtladı. Dün akşam yayınlanan söyleşiden bazı bölümleri paylaşıyoruz:

6 yıldır kapsamlı savaş var

Diyalog sürecini bitiren Erdoğan, Bahçeli ve Doğu Perinçek gibi en ırkçı partiler ile Kürt düşmanlığı üzerine bir ittifak kurdu ve Hareketimize genel bir saldırı başlattı. Amaçları önce PKK’yı ortadan kaldırmak, ardından Kürt halkının tüm kazanımlarını yok etmektir. Yeni konseptin farklılığı budur. Bu temelde son 6 yıldır bize karşı kapsamlı bir savaş var. Bu yılın başından beri de  tüm şiddetiyle devam ediyor.

Kuzey’de savaş ve devlet terörü

Başta İmralı’da Önder Apo’ya işkence, baskı var. Şu anda Başkan’dan herhangi bir bilgi alamıyoruz. 10 bin arkadaşımız Türkiye cezaevlerinde ve işkence altında. Kuzey Kürdistan’da her gün Kürt halkı PKK üyeliği adı altında tutuklanıyor, halkımıza işkence ve baskı yapılıyor. Kuzey Kürdistan’ın her yerinde askeri operasyonlar yürütüyor. Şu anda Garzan, Van, Mardin, Botan’da operasyonlar var. İlkbahardan beri Kuzey’de savaş yaşanıyor ve şehitler verdik.

Güney’de adım adım işgal

Aynı zamanda Güney Kürdistan’da işgalciler adım adım bazı toprakları işgal etmeye çalışıyor. Bilindiği gibi Heftanên ve Xakurkê’nin bir bölümünün işgal edilmesinin ardından 23-24 Nisan’da Metîna, Zap ve Avaşîn bölgesine saldırı düzenlendi. Bugün 46 gün tamamlanıyor. Bize karşı çok geniş kapsamlı bir saldırı var. Türk devletinin kendisi bize karşı genel bir saldırı başlattığını söylüyor. Artık Güney Kürdistan’da arkadaşlarımızın olduğu bölgelerde geceli gündüzlü her zaman 30 keşif uçağı var. Zaten savaş uçakları var. Bir bakıyorsunuz Mexmûr’u vuruyor, bir bakıyorsunuz bilmem nerelere saldırıyor. Yani bize bir saldırı var.

Neden pêşmergeye saldıralım?

Şimdi bize yönelik böyle yaygın bir saldırıların olduğu dönemde nasıl pêşmergeye saldıracağız? Bu akıllıca bir şey mi? Neden kendi elimizle ikinci bir cephe açalım? Birazcık aklı olan herkes, böylesine çetin, varlık ve yokluk savaşındaysa neden kendisine ikinci bir cephe açsın? Hem de Metîna gibi bir yerde. Metîna’nın kuzeyinde savaş varken Metîna’nın ortasında pêşmergeye karşı neden ikinci bir cephe açalım? Burada hiçbir akılcı yan olmadığı gibi temeli yoktur. Yani gerillalar pêşmergeye saldırmadı. Gerillalar deli mi ki ikinci cepheyi açsın?

Peki o zaman bu nedir?

Pêşmerge ile gerillayı illaki savaştırmak için bir plan var. Pêşmergeye saldırmak için herhangi bir talimat vermedik ve herhangi bir karar da alınmadı. Kürt’ün Kürt ile savaşını böylesi bir dönemde bir felaket olarak görüyoruz. En büyük hata. Yani bizim böyle yaklaşımlarımız yok. Biz böyle bir talimat vermedik ve vermeyi de düşünmüyoruz. Gerçekten bir oyun var. Bu tarihi süreçte Kürt-Kürt savaşının Kürt halkının geleceği için büyük bir tehdit oluşturacağını çok iyi biliyoruz. Ne bizim çıkarımıza ne de Kürt halkının çıkarınadır.

KDP’nin yaptığı ne kadar doğru?

Metîna’da sabahın saat 04.00’ünde 2 iki büyük koldan tüm savaş araç edevatları ve zırhlı araçlarla kendilerini savaşa hazırlayıp gerilla alanlarına girmenin hiçbir anlamı yoktu. Burası askeri bir üs ve pêşmerge 25 yıldır orada değil, gerilla kontrolünde bir bölge. Bilgi vermeden baskına geliyorlar. Aslında bağlantılar var. Ayrıca bilgi verebilirler. Şimdi yasal ve bariz bir şey yaptıklarını açıklıyorlar. Yasal ve bariz bir şey olsaydı geleceklerine dair bilgi verebilir veya 2-3 araba gönderirlerdi. 100 zırhlı savaş araçla gelmek ne kadar doğru? Buranın hakimi biziz, bir tepeden başka bir tepeye gitmek için kimsenin iznine ihtiyacımız yok, biz buradayız ve egemeniz, diyorlar. Benim başımın üzerine ‘egemen’ misin! Kekê min şimdi buradan 5 km. mesafede savaş var. Şimdi bir kenarda dur. Neden Türkiye’ye yardım ediyorsun? Sen egemen misin? Olağanüstü şartlar ve koşullar var, karşınızda sis ve duman var, ateş her yere düşmüş yangın var, uçaklar havada, toplar çalışıyor, savaş var, sen de gelmişsin arkamızdan askeri planlar/harekatlar yapıyorsun. Bu ne kadar insancıl, ne kadar yasal ve ne kadar Kürtlük ile bağdaşır?

Neden böyle, kime hizmet ediyor?

Bunun gerçekten bir temeli, bir açıklaması yok. ‘Orada kontrol bizde, gerillalar biz yolda ilerlerken bize saldırdı’ diyorlar. Gerillalar kimseye saldırmadı. Şimdi öncelikle şunu söylememe izin verin; artık aramızda bir iletişim var. Arada bazı dostlar var. 21. yüzyıldayız; tüm insanlar sorunlarını diyalog ve konuşma yoluyla çözüyor. Peki biz Kürtler neden diyalog yoluyla sorunlarımızı çözmüyoruz, askeri olarak yapmak istiyoruz. Böyle çok sessizce, askeri olarak ve aniden saldırarak! Neden, ne için ve kime hizmet ediyor?

Tüm Kürtler için başarıdır

Şu anda Türk işgalciler, Metîna’nın kuzeyinde Kest ve Zendura Tepesi hattında, yine Zap bölgesinde Kela Bedewê’de, Avaşîn’in Maran vadisinde ve Marwanus Tepesi’nde tıkanmış ve ilerleyemez durumda. Bugün Zendura ve Marwanus tepelerinde yaşanan direniş, tüm Kürtler için gurur ve sevinç kaynağıdır. Düşman o kadar çok silah kullanıyor ki; uçak, top ve her türlü zehirli gazları kullanıyor ama gerillaların direncini kıramadı. Bu çok önemli bir şey. Bu, tüm Kürtler için büyük bir başarıdır. Yani Kürtler Türk devletine karşı bir irade haline geliyor.

Düşman ‘Kürtleri’ kullnıyor

Devlet mecburen artık hain Kürtler ile çalışmak zorunda kalıyor. Bunun nasıl olduğunu biliyor musun? Zendura Tepesi’ne girmek için Kürtleri kullanıyor. Sêgirkê korucuları arasında Kürt hainleri var. Onları Zendura savaş tünellerine götürmek istiyor  ama yapamıyor. Maalesef Kürt mücadelesinin tarihi hep böyledir. Türk devleti orada tıkandı.

Şimdi KDP dayanağı

Şimdi KDP’nin Metîna’nığn zirvesine müdahalesi, Türkiye için bir dayanak ya da Zendura Tepesi’nde direnen gerillaların yenilmesi için bir girişimdir. Bu, fiili olarak böyledir. Şimdi Kürt evlatları orada direniyor, siz onları arkadan kuşatıyorsunuz, bu ne anlama geliyor? Bu böyle bir mesajdır.

KDP’nin 20 Mayıs’taki toplantısı

Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, KDP yöneticilerine  ‘pêşmerge de savaşa katılmalıdır’ dediğini biliyorum. 20 Mayıs’ta KDP yöneticileri bunun için toplandı. Alınan kararların burada söylenmesine gerek yok.

Türk devletinin gönderdiği talep

Başka bir şey daha var ve bu gerçekten gizli bir şeydi. Şimdiye kadar Kek Mesud’u görürsem onunla paylaşırım ya da KDP yetkilileri ile görüşürsem söylerim, diyordum. Ancak şimdi bunu Kürt halkının ve kamuoyu önünde paylaşıyorum. Birkaç ay önce Türk devleti bazı dostlar vasıtasıyla, hatta Tayyip Erdoğan bizzat kendisi bize bilgi göndererek, “Türkiye’nin içinde ya da Kuzey Kürdistan’da ateşkes ilan edin, o zaman biz de Kürdistan’ın diğer parçalarında yapacağınız hiçbir şeye müdahil olmayız” dediler. Yani ateşkes ilan edin, işte KDP ile bir ihtilafınız var gidip onlarla savaşın… Bu bir düşman oyunudur. Düşmanın oyunlarına karşı uyanık olmalıyız. Türk devleti, her zaman Kürtleri aldatmış ve birbirine saldırtmıştır. Bu şekilde başarılı oldular. Bu düşmandır. Bizim bir tarihimiz var. Türk devletinin tarihinde ister Osmanlı isterse de Cumhuriyet dönemlerinde Kürtlere ne zaman bir söz vermişlerse de bu sözü tutmamışlardır. İnsan bu gerçeğin altını kalınca çizmeli.

Umarım bu oyuna gelinmez

Şimdi Türk devleti böyle bir planın içinde. Umarım tüm taraflar bu plana karşı uyanık olur ve bu oyuna gelmeyiz. Türk devleti, Kürtler arasında bir iç savaş çıkarmak ve kendini egemen kılmak istiyor. Stratejisini uygulamak için bunu yapıyor. Bu gerçeğin kamuoyu ve Kürt siyasetinin tüm taraflarınca anlaşılmasını bekliyoruz.  HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.