O Meclis'te George da olacak

Yeşil Sol Parti’nin Süryani adayı George Aslan

Yeşil Sol Parti’nin Süryani adayı George Aslan

  •  12 Eylül cuntasına karşı cezaevinde eline aldığı devrimci bayrağı, 40 yıldır taşıyan Yeşil Sol Parti’nin Süryani adayı George Aslan, sürgün edildiği topraklardan Meclis'e halkların sesi olmak amacıyla yürüyor.

 

Kendisinin verdiği ilk sözün “Halkların sesi olacağım” şeklinde olduğunu dile getiren Yeşil Sol Parti'nin Mêrdîn adaylarından George Aslan, Süryanilere seslendi: "14 Mayıs’ta sandıklara gidin ve oyunuzu Yeşil Sol için kullanın."

Yeşiller Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) Mêrdîn’de gösterdiği adaylardan biri olan George Aslan, 37 yıl önce siyasi faaliyetlerinden dolayı Türkiye’den sürgün olarak Avrupa’ya gitmek zorunda kalan Süryani bir yurttaş. Nisêbîn’in Arbo köyünden Aslan, 12 Eylül askeri cuntası ile birlikte siyasi faaliyetlerinden dolayı tutuklanarak Mamak Cezaevi'ne konuldu. Kısa süreli cezaevi yaşamından sonra hapis cezası kesinleşmesi üzerine 1986'da Avrupa’ya sürgün gitmek zorunda kalan Aslan, Avrupa kentlerinde Asuri-Süryani kurumları içinde siyasi faaliyetlerini sürdürdü. Avrupa’da Asuri-Süryani kurumları ile beraber Şimşo isimli Süryanicenin de olduğu 5 dilde yayın yapan siyasi bir dergi çıkaran Aslan, Hollanda’daki Kurdistani kurumlarda da faaliyetler yürüttü. 

Hiç kopmadı

Avrupa’ya sürgün gitmek zorunda kalmasının ardından ilk defa memleketi Mêrdîn’e 37 yıl sonra gelen Aslan, MA'dan Ahmet Kanbal'a konuştu. Aslan, Süryani halkının ilk göçlerinin Süryanilere dönük “Seyfo/Kılıç” olarak tanımlanan 1915'teki katliamların ardından gerçekleştiğini hatırlatarak, 1970’li yıllarda da gerçekleşen göçlerin ardından yakın dönemde dönüşlerin başladığını söyledi. Yaşanan göçertmelere rağmen topraklarından ve siyasetten kopmadıklarını dile getiren Aslan, “Buraya ilk geldiğimde eski Mardin’i, eski Nusaybin’i, doğup büyüdüğüm eski köyümü göreceğim diye bekliyordum. İlk geldiğimde doğrudan doğduğum köye gittim. Doğup büyüdüğüm köyden bir eser bulamadım. O beni üzdü doğrusu. Ben isterdim ki, top oynadığım harman yerlerini göreyim, sokakları göreyim. Midyad’a giderken de başka bir şehir ile karşılaştım. Nisêbîn’e gittiğimde başka bir şehir gördüm. Ta ki Kaçakçılar Çarşısı'na gidene kadar. Bir tek orası değişmemişti” dedi.

Bayrağı düşürmedi

Kendisinin verdiği ilk sözün “Halkların sesi olacağım” şeklinde olduğunu dile getiren Aslan, “40 yıldır devrimci mücadelenin içerisindeyim. Devrimci mücadele bayrağını 12 Eylül 1980 sabahı saat 04.00’da cezaevinde iken cuntaya karşı yapılan ilk direnişe katılarak o bayrağı elime aldım. O gün bugündür o bayrağı elimden düşürmedim. Ömrümün sonuna kadar da o bayrağı elimden düşürmeyeceğim” diye konuştu.  

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana halklara ve renklere önem veren partilerin sadece Halkın Emek Partisi (HEP) geleneğinden gelen partiler olduğunu kaydeden Aslan, Yeşil Sol Parti’nin de bu geleneğin devamı olduğunu belirterek, Süryanilere şöyle seslendi: “Bu doğrultuda da birçok insanı o halkların temsilcisi olarak parlamentoya taşımıştır. 14 Mayıs’ta sandıklara gidin ve oyunuzu Yeşil Sol için kullanın.”   MARDİN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.