O'nda öteki yoktu, herkes bizdi
Forum Haberleri —
- Heval Sinan'ın kişiliği, sosyalizmde ısrar anlamına gelen Önderlik felsefesi ile şekillenmişti. O'nda hiçbir zaman öteki yoktu, herkes bizdi ve o kendin olmanın, kendini bilmenin en güzel örneğiydi.
UMUT YILDIZ
Bazı arkadaşları anlatmak için onlarla çok fazla yaşamış olmanız gerekmez. Onlar, PKK'nin ortak ruhunu temsil ederler, ilk merhaba da bunu hemen anlarsınız. O yüzden onlarla ilişkilenmekte hiç zorlanmaz, kısa sürede, onların etrafında buluverirsiniz kendinizi. Heval Sinan da, PKK'nin özünü temsil eden ender komutanlardan biriydi. Onunla ilk merhaba, hep uzun süreli bir yoldaşlığın başlangıcı olurdu. Müthiş ilişki gücüyle herkesi etrafında toplar, PKK'nin kollektif yaşam özelliklerini tanıştığı, konuştuğu, tartıştığı herkese yansıtırdı.
Heval Sinan'dan akılda kalan hep güçlü yoldaşlığı, umut yaratan canlı özü olurdu. O'nda umutsuzluğa yer yoktu, onda ilişkisizlik yoktu. O'nda var olan PKK idi. PKK, insanlığa dair değerlerin ortak bileşkesi, PKK umut, PKK cesaret, PKK güzellikti ve Heval Sinan; PKK'nin ruhunda kardeşlik ve yoldaşlığın emsalsiz temsiliydi. Heval Sinan, yirmi üç yılı aşkın devrimci yaşamında hep bu değerlerle anıldı, hep bu değerlerin yılmaz savunucusu oldu. Mücadelesi güçlüydü, çünkü mücadelesinde umut vardı, sevgi vardı, emek vardı, öngörü vardı, zafere şaşmaz bir inanç vardı. Heval Sinan'da özgürlük değerleri dokunduğu herkeste çoğalan bir etki yaratırdı, kime dokunsa onu artırır, asla azaltmazdı. Değerlerle, değer yaratmak özüydü, O'nun. Çünkü; O, Önder Apo'nun militanıydı, beslendiği kaynak Önderlik'ti, o yüzden hiç şaşmadı, hiç düşmedi, hep zaferin militanı oldu.
Heval Sinan'ın kişiliği, sosyalizmde ısrar anlamına gelen Önderlik felsefesi ile şekillenmişti. Heval Sinan şahsında gelişen devrimci kazanımların bal tadında olmasının nedeni de buydu işte. Hiçbir zaman eksik, yetmez bir katılımı kabul etmedi. Türkiye ve Kürdistan metropollerinden, Avrupa'ya oradan da ülke dağlarına kadar komple bir katılım sahibi oldu. Örgüte büyük bir sosyalist bilinç ve özveri düzeyi ile katılan Heval Sinan, yaşamdaki duruşunda özgürlük ilkelerini esas aldı, ilişkileri yoldaşlık ve halkların kardeşliği temelinde gelişti.
Heval Sinan, Kürt halkına dönük soykırım operasyonu olan Önderliğe dönük uluslararası hain komplo planında, komplocu güçlere karşı savaşmak için 1999 yılında PKK saflarına katılır. Örgütünün hemen hemen tüm çalışma alanlarında yer alan Heval Sinan, çalışmalarını üstün bir devrimci sorumlulukla yürütür. Devrimle geçen yılların getirdiği tecrübeyi ve Önderlik'ten tattığı ballardan edindiği bilgi birikimini yoldaşlarına aktarmak için Kürdistan dağlarında adım adım dolaşır. Örgüte yeni katılan arkadaşlardan, yılların kadrolarına kadar karşılaştığı her yoldaşa büyük bir sorumluluk bilinci ile yaklaşır ve onları Önderlik felsefesi temelinde eğitmek için üstün bir çaba harcar. Heval Sinan'la tanışan, konuşan hiç kimse, O'nun etki gücünden kurtulamazdı.
O'nda hiçbir zaman öteki yoktu, herkes bizdi ve o kendin olmanın, kendini bilmenin en güzel örneğiydi. Enternasyonel çalışmalarda yer aldı, Kürdistan Devrimi'nin evrenselleşmesine katkı sundu. Emperyalist, sömürgeci güçler karşısında birlikten güç doğacağına inandı ve halkların birleşik devrim hareketinin geliştirilmesine öncülük etti. Mücadelenin hiçbir zorluğu O'nu yıldırmadı, aksine zorluklardan öğrendi, onları mücadelesinin pusulası haline getirdi. Kıblesi insan olan Alevi inancının kültürel değerlerini, sosyalist değerlerle birleştirmekte hiç zorlanmadı. Kıblesi sevgi, kıblesi aşk, kıblesi özgürlük, kıblesi birlikte yaşam, kıblesi kardeşlik, kıblesi dostluk, kıblesi yoldaşlık oldu. İyi düşündü, güzel söyledi, doğru yaptı ve duruşuyla binlerce insanın ilham kaynağı, yoldaşlarının yüreğinin ve beyninin sağlam öncüsü oldu.
Heval Sinan Mirxan-Dersim (Dalokay Şanlı), sömürgeci, emperyalist TC Devleti'nin Kürdistan ve Ortadoğu'da yürüttüğü kirli savaş karşısında mevzisinden hiç ayrılmadan, sonuna kadar direnme ahdına sadık kaldı. Mücadelesinden asla taviz vermeden, yarattığı devrim değerleri ile düşmana ağır darbeler vurarak, direnenlerin yüreklerinde sonsuza dek ölümsüzleşti.