Önce Leyla oldu sonra Ronahî

Kadın Haberleri —

Leyla Şaylemez

Leyla Şaylemez

  • Adını Leyla Qasim’dan aldı ve tıpkı onun gibi ne kimliğinden ne de davasından vazgeçti. Leyla Şaylemez'in (Ronahî) en büyük özlemi ise Amed’i görmek ve Amed Newrozu'na katılmaktı.

Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez (Ronahî), 9 Ocak 2013’te Paris’te Sakine Cansız (Sara) ve Fidan Doğan’la (Rojbîn) birlikte şehit düşürüldü. Leyla Şaylemez, 3 kadının en genciydi; gençlerin soluğu ve mücadelesi katledildi.

Leyla Qasim’dan genç Leylalara

Leyla, Halepçe Katliamı’nın yaşandığı 1988 yılının 1 Ocak günü Mersin’de dünyaya geldi. Babası, Kürt kadın mücadelesinin öncülerinden Leyla Qasim’ın adını verdi kızına. Ve yıllar sonra Leyla’yı “Kızım adının hakkını verdi” sözleriyle anlatacaktı. Leyla ise daha sonra kendi isteğiyle “aydınlık” anlamına gelen Ronahî ismini alacaktı.

 

 

Devletin gölgesi her yerdeydi

Amed’in Lice ilçesinden olan Leyla, devletin baskı ve zulmünden dolayı Mersin'e göç etmek zorunda kalan 8 çocuklu bir ailenin beşinci çocuğuydu. O henüz 2 yaşındayken babası Cumali Şaylemez baskılardan dolayı Almanya'ya göç etmek zorunda kaldı. Çocukluğu Mersin'in eski adı Barbaros ve şimdiki ismi ise Eğriçam Mahallesi'nde bulunan iki katlı bir evde annesi, kardeşleri, kuzen ve amcalarıyla geçen Leyla, 1994 yılında 5 kardeşiyle birlikte Almanya'ya gitti. 2 yıl sonra da anne ve 2 kardeşi Almanya'ya yanlarına gitti.

Ne kimliğini bıraktı ne de değerlerini

Jinnews’in hazırladığı portrede yaşam hikayesi ve mücadelesine bir kez daha tanık olduğumuz Leyla, ülke dışında da değerlerinden ve kimliğinden vazgeçmedi.

1994 yılında Almanya’nın Saksonya-Anhalt Eyaleti’nde bulunan Halle kentine yerleşen Leyla ve ailesi, uzun yıllar zorlu şartlarda yaşam mücadelesi verdi. Ailesi çocuklarının Alman okullarındaki eğitimlerinin yanı sıra kendi kültürel değerlerinden uzak kalmamaları için onları Kürt derneklerine götürdü. Folklor gruplarında yer alan Leyla, inatçı kişiyle hafızalarda kaldı. 9 yıllık eğitiminin ardından üniversiteye girmek için hazırlıklara başladığı sırada Kürt hareketini tanımaya başladı ve aktif bir şekilde çalışmalarda yer aldı. 2008 yılında katıldığı gençlik çalışmalarını Avrupa'nın çeşitli yerlerinde yürüttü.

 

 

Hayaline kavuştu

2010 yılında PKK’ye katılan Leyla, 2 yıl sonra sağlık sorunları nedeniyle tekrar Avrupa'ya döndü ve çalışmalarına kaldığı yerden daha aktif bir şekilde devam etti. Tedavisi için ilk etapta Almanya’ya gitti. Gençlik çalışmalarını yürüttüğü dönemlerde Türk istihbaratının yoğun olduğu Hannover’da sürekli Alman polisleri tarafından izlendi. En son baskınlar ve taciz izlemeleri nedeniyle faaliyetlerini yürütmek için Paris’e gitti.

Hep şehitleri sorardı…

2008 yılında babasına yazdığı bir notta Leyla “En büyük amacım özgürlük dağlarına gitmekti, amacıma ulaştım” diye dile getirir. Amcasının eşi Nursel Şaylemez, ise Leyla’yı şu sözlerle anlatmıştı: “Çok hareketli bir çocuktu. Yerinde oturan biri değildi. Leyla’nın en büyük özlemi Amed’i görmek ve Amed Newrozu’na katılmaktı. Annesine hep şehit düşenleri sorarmış. Neden şehit olduklarını sorarmış. ‘Anne bana bunları anlat. Niye şehit düşüyorlar’ diye sorarmış.”

En büyük özlemi Amed’i görmek ve Amed Newrozu'na katılmak olan Leyla, kısacık ömrüne derin ve adı gibi aydınlık izler bırakan bir mücadele sığdırdı. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.