Oyunuzu kendinize, evlatlarınıza verin

Murat Karayılan

Murat Karayılan

  • AKP-MHP-Ergenekon rejiminin, 9 yıldır Kürt halkına ve Kürt Özgürlük Hareketi'ne pervasız saldırılarda bulunduğunu; Kürt genç kadın ve erkeklerini öldürmekle övündüğünü hatırlatan PKK Yürütme Komite Üyesi Murat Karayılan, Kürt halkının tavrı ve cevabı açısından seçimlerin önemli olduğunu söyledi.
  • Zalimlere, katillere, hırsızlara oy verilmemesini isteyen Karayılan, "Bir kişinin oyu iradesidir; kimse iradesini satmamalıdır. Bilmem hangi aşiretin, aile ileri geleninin, akrabanın hatırı için değil, Kürt halkı için oyunu kullanmalı. Oyunuzu kendinize, evlatlarınıza verin" dedi.
  • Türk devletinin, bu bahar yine saldırılar düzenlemek istediğini, buna karşı tarihi bir direniş gelişeceğini söyleyen Karayılan, şunları kaydetti: "Yurtsever ve devrimci oyları güçlendirmeli. İnanıyorum ki; halkımız, zulüm uygulayan bu ırkçı, faşist, katil zihniyete gerekli cevabı verecektir."

Bir yanda ırkçı, faşist, zulümkar bir zihniyet; bir de buna karşı mücadele eden, direnen, özgürlük, demokrasi, adalet, adil paylaşıma dayalı yaşam isteyenler olduğuna dikkat çeken PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, herkesin kendini görevli görmesini ve herkesten oy istemesini istedi.

PKK Yürütme Komite Üyesi Murat Karayılan, ANF'nin sorularını yanıtladı. Önemli bir yıla, bahara girildiğini; Kürt halkı olarak çok önemli bir aşamadan geçildiğini belirten Karayılan, böyle bir aşamada yerel seçimlerin de önemli bir rolü olduğunu vurguladı.

Kürt öldürmekle övünen zalim bir rejimdir

AKP-MHP ve Ergenekon rejiminin, 9 yıldır Kürt halkına ve Kürt Özgürlük Hareketi'ne yönelik her şekilde pervasız saldırılarda bulunduğunu; her gün Kürt genç kadın ve erkeklerini öldürmekle övündüğünü hatırlatan Karayılan, şunları söyledi: "Bugün şu kadar kişi öldürdük, diyorlar. Nereye saldırıyorlar? Rojava’ya saldırıyorlar, Bakur’a, Başûr’a saldırıyorlar. Halkımızın hepsi görüyor; Rojava’da yaşam kaynaklarına, hastanelere, suya, elektriğe, ekmek fabrikalarına, un fabrikalarına saldırıyorlar. Bugün Rojava’daki milyonlarca halkımız elektriksizdir, mazotla soba yakıyorlar, soba yok. Perişanlık var. Bu zulmü kim yapıyor? İşte bu rejim, AKP yapıyor. AKP, bugün Kürt halkı için bir zebani gibidir, bir zalimdir. Bakıyor, halkımız Hesekê’de bir yaşam inşa etmişse ta oraya saldırıyor. Şengal, Türkiye’nin sınırına o kadar uzaklıkta olmasına rağmen Êzîdî halkımız özgürlükten bahsettiği anda oraya da saldırıyor.

Bu zalimlere oy verilmemeli

Böyle bir anda seçimler oluyor. Yurtsever, dindar, vicdan sahibi halkımızın bu zalimlere oyunu vermemesi lazım. Bunlar Kürt halkına karşıdır. Terörden bahsedip terör uyguluyorlar. Sivil leri, okulundaki, köyündeki, işindeki, evindeki insanları hedef alıyorlar. Niçin? Kürt’tür, haklarını istiyor. Böyle bir durum var. Buna rağmen din, iman sahibi bir Kürt gidip bunlara oy verse ne olur? Kutsal Ramazan ayındayız. Bu ayda biri gidip bu katillere, bu zalimlere oy verirse günahtır.

Dini kullanan katillere dikkat

Hele hele bazıları da dini kullanıyor. Yahu sen katilsin. O kadar insanı katletmiş ama dini de kullanıyor. Bu kutsal dini de kendi çıkarları için kullanmak, kendi hizmetine koymak istiyor. İnsanlarımız artık bunlara yol vermemeli. Geçmişte bazıları belki cahildi, bunların ne olduğunu ayırt edemeyip arkalarından gidiyordu ama şimdi o kadar internet var, medya var, dijital medya var. Bugün herkes artık bilinçlenmiş. Bundan dolayı artık bu tür bilinçsizlikler yaşanmamalı. Hiç kimse hırsızlara, katillere, zalimlere oy vermemeli.

Kişini oyu iradesidir, iradesini satmamalı

Yurtsever, vicdan sahibi, inançlı kesimlere çağrımdır; düşünüp ona göre oyunu kullanmalı. Bir kişinin oyu iradesidir; kimse iradesini satmamalıdır. Bilmem hangi aşiretin, aile ileri geleninin, akrabanın hatırı için gidip ona oyunu ver; böyle olmaz. İnsan halkı için, ulusu için, adalet için oyunu kullanmalı. Kendilerini, ailelerini, akrabalarını zengin edecek olanlara değil, gerçekten kendilerine hizmet edecek olanlara oy vermeli. Kim zaten önceden zenginse, evi büyükse, hırsızsa oyunu ona veriyorsun ki daha fazla hırsızlık yapsın. Bir de zalimlere yaslananlara… Kimse bunu yapmasın artık.

Kayyum atamak, Kürt'ü tanımamaktır

Kurdistan’daki belediyelere kayyum atıyorlar. Kayyum nedir? Kürt halkının iradesinin ihlal edilmesidir. Kürt’ü tanımamaktır. Mesela Selçuk Mızraklı bir suç işlemiş midir? Hayır. Neden şimdi zindandadır? Amed’in temsilciliğini yaptığı için. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ bir suç mu işlemiş? Hayır. Kürt halkının haklarını, demokrasiyi savundukları için zindandalar. Artık halkımızın, demokrasi yanlılarının, adaletten, özgürlükten yana olan herkesin, bunu göz önüne alması gerekir.

Kürt halkının esas alması gereken

Kimse sıradan yaklaşmamalıdır. Bir yanda ırkçı, faşist, zulümkar bir zihniyet var, bir de buna karşı mücadele eden, direnen, özgürlük, demokrasi, adalet, adil paylaşıma dayalı yaşam isteyenler var. Bundan daha iyi bir şey var mı? İnsan bunu esas almalı. İnanıyorum ki; halkımız ve tüm demokrasi yanlıları bu hakikatleri göz önünde bulundurup, bu temelde seçimlere katılacak, sandıklara gidecek ve buna göre doğru temelde oyunu kullanacaktır. Halkımız, oyumuzu kendimize vereceğiz, diyor. Doğru olan da budur. Gerçekten oyunuzu kendinize, evlatlarınıza verin, halk tarafından seçilenlere verin.  

Herkes görevli olmalı, herkesten oy istemeli

Daha iki hafta var. Tüm çalışanlar, sadece mitinglere, eşbaşkan ziyaretlerine bel bağlamasın. Hayır. Ev ev, köy köy, kapı kapı dolaşın; konuşun, diyalog kurun, herkesten oy isteyin, onları vicdana davet edin. İyi bir çalışma yürütülmesi gerekir. İkinci olarak; kendine yurtseverim ve demokratım diyen herkes kendisini görevli gibi görmeli. Kimsenin kendisine git, dolaş, seçimler için çalış demesine gerek yok, kendisi çalışmalı. Herkes kendi evi, akrabaları, dostları, arkadaşları, ailesi üzerinde durmalı. Her yurtsever, herkesin doğru yolda hareket etmesi, oyunu doğru temelde kullanması için kendi kendini sorumlu kılmalı, bu şekilde hareket etmelidir.

Zalim ırkçılara cevap verelim

Biz böyle bir süreçten geçiyoruz. Türk devleti, yenilen pehlivan güreşe doymaz misali bu bahar yine saldırılar düzenlemek istiyor. Bu temelde tarihi bir direniş gelişecektir. Kan dökülmesini, katliamların olmasını istemeyenler, yurtsever ve devrimci oyları güçlendirmeli. Herkes sandık başına giderek oyunu kullanmalı. İnanıyorum ki; halkımız, bilinçli bir şekilde hareket edecek ve seçimde halkımıza karşı her şekilde zulüm uygulayan bu ırkçı, faşist, katil zihniyete gerekli cevabı verecektir." HABER MERKEZİ

 

* * *

İmralı'da süren saldırı, Kürtlerine iradesinedir

İmralı sisteminin sadece tecrit değil, işkence ve teslim alma sistemi olduğunu ve 26 yıldır devam ettiğini; son üç yıldır da hiç kimsenin İmralı’dan haber alamadığını hatırlatan Karayılan, "Ne bir telefon, ne telgraf ne de mektup gelmiştir. Bu normal bir şey değildir. Türk devleti, bu uygulamalarıyla iç hukuku ve uluslararası hukuku ayaklar altına alıyor. Bu, sadece bir kişiye yönelik bir tutum değil, tüm Kurdistan halkına yöneliktir. Rêber Apo, Kurdistan halkını temsil ediyor. Kürt halkının haklarında ısrarlıdır. Geri adım attırmak, buna dayanarak Kurdistan’da imha, soykırım siyasetini yürütmek için bu işkenceyi uyguluyor. Dolayısıyla Kurdistan halkının iradesine karşı saldırıdır" dedi.

Kürt Halk Önderi'nin 26 yıllık duruşunun çok anlamlı olduğunu; çelikten bir irade, büyük bir sabır ve olağanüstü bir yaratıcılıkla direndiğini vurgulayan Karayılan, "Önderlik fiziki olarak hala tecrit, esaret altında olduğu için daha fazla mücadele etmek gerekir. 10 Ekim’de başlatılan hamleyi giderek daha da güçlendirmeliyiz. Bu şekilde mücadeleyi toplumsallaştırabiliriz. Bu temelde Rêber Apo’nun özgürlüğü yürüyüşünü, yine Kurdistan’ın özgürlüğü yürüyüşünü başaralım" şeklinde konuştu.

 

* * *

Mart şehitlerinin anısına mücadeleyi sürdürüyoruz

Mart ayının, aynı zamanda Kürt düşmanlarının, Kurdistan’a yönelik sürekli saldırılar geliştirdiği; katliamların olduğu bir ay olduğunu belirterek, 12 Mart 2004'teki Qamişlo Katliamı, 12 Mart 1995 Gazi Katliamı, 16 Mart 1988 Halep Katliamı'nı hatırlatan Karayılan, yunları söyledi: "Türk devleti sadece Halepçe’nin bir devamı olarak kimyasal silah kullanmıyor, aynı zamanda bir eşkıya, bir terör devleti olarak Bakur, Başûr, Rojava, hatta zaman zaman Rojhilat halkımıza karşı da suikast, terör saldırıları gerçekleştiriyor. Türk devleti aynı faşist, ırkçı zihniyetle Kürt halkına yönelik saldırılarına bugün de devam ediyor. Bizler de katliamların ve bütün şehitlerin anısına Türk devletinin ırkçılığına, soykırımcılığına karşı direniyoruz. Mücadeleyi sürdüreceğiz ve kanlarını yerde bırakmayacağız."

 

 

* * *

Özgürlük yürüyüşünü yükseltme Newrozu’dur

Mart ayının, Newroz ayı, yani müjde ve bayram ayı olduğunu; Kürt Halk Önderi'nin bundan 51 yıl önce tarihi yünüyüşünü Newroz günü başlattığını; ERNK ve KCK’nin Newroz günü ilan edildiğini hatırlatan Karayılan, şunları ifade etti: "Rêber Apo tarihi bir çıkış yapma hazırlığındayken, geleneksel mirası arıyordu. En iyi gördüğü Newroz’du. Asur İmparatorluğu’na karşı yıllarca süren ve zafere ulaşan Medya direnişini bir ruh olarak gürüp esas aldı. ‘Medya ruhu yenilenmeli, Newroz ateşi yine gürleştirilmeli. Bu gün, birlik ve direnişi yükseltme günüdür’ dedi. Newroz’un bu şekilde geliştirilmesi için ilk adımı Newroz günü attı. Newroz gün geçtikçe artık daha farklı kutlanmaya başlandı. Mazlum Doğan, Amed'deki zindanda canıyla kutladı, direniş ateşini gürleştirdi. Yine Kürt kızları Zekiye Alkan, Rahşan Demirel, daha sonra 94’lerde Almanya’da Ronahî ve Bêrîvan, bedenlerini ateşe çevirip Newroz’u kutladı. Cizîra Botan ve Nisêbîn başta olmak üzere tüm Kurdistan şehirlerindeki serhildanlarda Newroz, şehadetlerle, direnişlerle kutlandı. Newroz bu şekilde anlamına kavuştu; milyonlarca insanın katıldığı bir mücadele, direniş günü haline geldi. Unutulmuştu artık, çoğunun haberi bile yoktu ama Rêber Apo’nun çabası, üzerinde durması, Newroz günlerinde yükseltilen direnişler sonucu bu değişti. Newroz’un yeni yılın başlangıcı, yeni başlangıçlar olarak örgütlendirilmesi sonucu halkımız, Newroz halkı, Arî halkı haline geldi.

Bu yıl herkes duymalı

Özellikle bu yılki Newroz, daha anlamlıdır. "Abdullah Öcalan'a Özgürük, Kürt Sorununa Çözüm" hamlesi Newroz ateşiyle daha da büyüyecek. Halkımızın bu Newroz’a daha coşkulu ve kitlesel katılması; Rêber Apo’nun ve Kurdistan’ın özgürlüğü için çağrı yapması gerekir. Hem dünya çapında verilen mücadeleyi hem de Newroz günü halkımızın büyüyecek haykırışını herkes duymalı. Özellikle komplocu güçler, bu halkın ne istediğini, niçin çağrı yaptığını duysun. Bütün halkımıza, yurtseverlerimize, demokrasi yanlılarına ve Kürt halkının dostlarına Newroz’a kitlesel bir şekilde katılma çağrısında bulunuyorum. Bu Newroz, Rêber Apo ve Kurdistan’ın özgürlük yürüyüşünü yükseltme Newrozu’dur.

 

* * *

Ulusal birlik ihtiyacı, su ve hava gibidir

Newroz'un aynı zamanda ulusal birlik günü olduğunun altını çizen Murat Karayılan, bu vesileyle Kurdistan’daki bütün güçlere; partilere, örgütlere, yurtsever şahsiyetlere ulusal birlik için hareket etmeleri çağrısında bulundu. "Bugün halkımızın, su gibi, hava gibi her zamankinden daha fazla ulusal birliğe ihtiyacı var" diyen Karayılan, şunların altını çizdi: "Bu tarihi dönemde Kürt halkı da ortak bir stratejiye sahip olmalı, ulusal birliğini gerçekleştirmeli. Her ne kadar bazıları katılmazsa da katılanlar gelip birliğini kursun. Bu çok önemlidir. Bu Newroz bunun başlangıcı olabilir.

KCK'den Kürt halkına Newroz müjdesi

Hareketimizin yönetimi olarak bu Newroz’da, önümüzdeki birkaç gün içerisinde halkımıza bir müjde vereceğiz. Müjdemizi yazılı bir açıklamayla duyuracağız. Bu müjde, mücadelemizin yükseltilmesinde önemli rolü olan bir araç olacaktır."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.