Özerklik kabul edilmeli

.

.

  • KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türk saldırganlığının ancak Şengal’in özerkliğinin kabul edilmesiyle önlenebileceğini belirterek, bedeli ne olursa olsun öz yönetimde ısrar edileceğini vurguladı.

Eşbaşkanlık, Türk devletinin Şengal’e yönelik devam eden saldırılarına ilişkin dün yazılı bir açıklama yaptı. Türk devletinin bir daha Şengal’e saldırarak DAİŞ’in ortağı olduğunu gösterdiğini belirten Eşbaşkanlık, DAİŞ saldırısına karşı en ön saflarda direnen, DAİŞ’in soykırım saldırısının önüne geçen Êzîdî öncülerinden Seîd Hesen’in arabasına savaş uçaklarıyla saldırıldığına dikkat çekti. Bu saldırıdan bir gün sonra hastanenin bombalandığını hatırlatan Eşbaşkanlık, Seîd Hesen’i şöyle anlattı: “Rêber Apo’nun Êzîdîlere verdiği değer onda büyük bir bağlılık yaratmıştı. Êzîdîleri Rêber Apo’nun düşünceleri doğrultusunda eğitmek ve örgütlemek için TEVDA’nın kuruculuğuna öncülük etmiştir. 2004’ten 2014’e kadar TEVDA’nın sorumluluğunu yaparak Êzîdîlerde özgürlük ve demokrasi bilincini geliştirme çabası içinde olmuştur. Seîd Hesen, DAİŞ karşısında gösterdiği tutumla gerçek bir Êzîdî önderi olduğunu kanıtlamıştır. DAİŞ, Şengal’e saldırdığında DAİŞ’in soykırım saldırısını durduran 12 gerillanın yanında yer almıştır. Ailesi ve aşiret çevresiyle birlikte Êzîdî halkının Şengal’de kalmasına öncülük etmiştir. Soykırım saldırısına karşı Êzîdî halkının var olma iradesi olarak Şengal’de gerillalarla omuz omuza direnerek çağdaş Derwêş duruşunu ortaya koymuştur. Eğer on bin kadar halkla birlikte soğuk kış, kavurucu sıcak demeden her türlü imkansızlık ortamında Şengal Dağı’nda kalınmasaydı Êzîdî halkının toprakları sahipsiz kalacaktı. Belki de bir daha Êzîdîler Şengal’e dönemeyeceklerdi. Bu açıdan DAİŞ soykırımını püskürten gerillalarla birlikte Seîd Hesen de Êzîdîler tarafından hiçbir zaman unutulmayacaktır. Şehit Seîd Hesen başta kızı Şehit Berivan Şengal olmak üzere birçok akrabasını Êzîdxan’ın özgürlüğü mücadelesinde şehit vererek Êzîdî halkının özgür ve özerk Êzîdxan’ı yaratmak için neler yapması gerektiği konusunu bir de bu tutumuyla ortaya koymuştur.

YBŞ ve Meclis’in öncülerinden

Şehit Seîd Hesen, Dilşer, Agit ve Nujinlerle birlikte DAİŞ’i Şengal’den atma mücadele sürecinde YBŞ’yi kurarak Êzîdxan’ı öz savunmaya kavuşturdü. Bugün Êzîdîlerin öz savunma gücü varsa bunda Türk devletinin saldırısında şehit düşen Seîd Hesen’in büyük rolü olmuştur. Şehit Seîd Hesen, YBŞ’nin kuruluşunda rol oynadığı gibi, Şengal Meclisi’nin kurulmasında da Mam Zeki Şengalî’yle birlikte öncü rol oynamıştır. Kongre divanı olarak Meclis’in kuruluşunu da sağlayarak hem öz savunma hem de öz yönetim kurucusu olarak Êzîdî tarihindeki ölümsüz yerini almıştır. Onun çabaları mutlaka özgür Êzîdxan’la taçlandırılacaktır.”

Ferman öncesi durum dayatılıyor

Irak Başbakanı Kazimi’nin Şengal’e geleceğinin söylendiği bir zamanda bu saldırının gerçekleşmesinin, planlı olduğunu gösterdiğini; TC’nin baskısı, KDP’nin şantajları sonucu Irak’la KDP arasında bir anlaşma yapıldığını hatırlatan Eşbaşkanlık,  TC’nin saldırılarıyla Êzîdîlerin iradesi kırılıp bu anlaşma uygulanarak Êzîdxan’ın 3 Ağustos 2014’teki 74. Ferman öncesi duruma döndürülmek istendiğini vurguladı. Türk devletinin saldırısı sonrası Irak Başbakanı Kazimi’nin Şengal Anlaşması’nın uygulanması gerektiğini tekrarlamasın, yine Türk savaş uçaklarının hastaneyi savaş uçaklarıyla vurmasının, tamamıyla Êzîdîlerin öz yönetiminin ve öz savunmasının tasfiye edilerek soykırıma uğrayacağı bir Şengal için olduğunu kaydeden Eşbaşkanlık, açıklamasını şöyle sürdürdü: ”Bu durum karşısında tüm Êzîdî halkına, dostlarına, vicdanlı ve adaletli insanlığa düşen görev, saldırılar karışışında direnmektir. Direniş dışında Êzîdxan’ın özgürlüğünü ve öz yönetimini sağlamak mümkün değildir. Belki bedeller ödenecek, ancak direnildiğinde Êzîdxan’ın özerkliği ve öz yönetimi mutlaka sağlanacaktır.

Bir ihanet şebekesi de var

Kuşkusuz Şengal içinde iş birlikçi ihanetçiler olmasaydı saldırılar bu biçimde gerçekleşmezdi. Şengal’de bir ihanet şebekesi örgütlendirilmiş; bunlar da DAİŞ gibi farklı inanç ve kimliklere düşman Türk devletine istihbarat veriyor. Şehit Seîd Hesen, DAİŞ’in yaptığı katliamlara ve binlerce Êzîdî kadının kaçırılmasına çok öfkeliydi. İş birlikçiliğe ve ihanete karşı çok öfkeliydi. Bu nedenle Êzîdî halkının önderi olan Seîd Hesen hedef alınmıştır. Bu gerçeklik, tüm Kürt halkı için iş birlikçilik ve ihanetin büyük bir yara olduğunu tekrar gözler önüne sermiştir. Bu yaranın tedavi edilmesi açısından da özgür Êzîdxan’ı gerçekleştirmek gerekmektedir.

Irak’tan tutum bekleniyor

Irak’ın parçası olan Şengal’e karşı saldırıya karşı çıkmamak Şengal’e ikinci bir DAİŞ saldırısı yaşatmak olur. Bu açıdan Êzîdîler de tüm halklar da vicdanlı ve adaletli olan herkes de Irak’tan TC’ye karşı tutum koymasını beklemektedir.

ABD de sorumludur

Şengal’e yönelik bu saldırıdan ABD de sorumludur. Resmi olarak Irak denetiminde görülse de hava sahasının esas kontrolü ABD’ye aittir. Bu açıdan Şengal’e yönelik her hava saldırısında yaşanan can kayıplarından ABD de sorumludur. DAİŞ’in saldırısına uğramış Êzîdî halkına ve bu soykırıma karşı direnen bir Êzîdî halk önderine yapılan saldırıya sessiz kalmak, DAİŞ saldırısına sessiz kalmak anlamına gelir. Zaten TC, DAİŞ’in yaptığını şimdi bu saldırılarla tamamlamak istemektedir.

Dünya bu suçlara ortak olmamalı

Türk devletinin bu saldırıları bir daha göstermiştir ki; Êzîdîlerin özerkliği ve öz savunması, hem Irak tarafından hem de uluslararası kurumlar tarafından kabul edilmelidir. Bu saldırıların önü ancak böyle alınabilir. Türkiye, artık bölgenin ve dünyanın eşkıya devleti, çete devleti haline gelmiştir. Êzîdîler ve Kürtler başta olmak üzere, farklı inanç ve halklara karşı TC’nin bu soykırım saldırılarına artık bir dur, denilerek bu suçlara ortak olunmamalıdır. Êzîdîlerin soykırıma uğradığı genel insanlık ve birçok devlet tarafından kabul edilmektedir. O zaman bu halkın özerkliği ve öz savunması da kabul edilmelidir.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.