Papa’lı pulu PKK basmadı!

• Türk devleti bütün Kürtlerin düşmanıdır. Bunu gizlemiyor. Ancak gücü yettiği oranda eze eze ilerliyor. Papa’yı PKK davet etmedi. Papa’nın pulunu da PKK basmadı. En fazla PKK’ye karşı kullanmaya çalıştığı KDP ve yöneticileri bu pulu bastı.

ZEKİ AKIL

Papa ağır darbe yemiş Irak’ı ziyaret etti. Bu ziyareti Hewlêr’i de kattı. Mazlum Kürt halkına ilişkin olumlu birkaç cümle kurdu. Tabi Papa’nın Kürtleri ziyareti ve haklarında olumlu söz etmesi en azından Hıristiyan dünyasında onların tanınmasına ve meşrulaşmalarına katkı sunuyor. Kürtlerin de halklar ailesinin bir parçası olarak bilinmesi ve tanınması açık ki, Türk devletinin işine gelmiyor. Çünkü Türk ulus devlet kurucuları Kürtleri tarihten silmek istiyor. Tek millet, tek devlet zihniyetiyle donatılmışlar. Kürtlerin Türkiye’nin sınırları içinde veya dışında olmaları durumu değiştirmiyor. Kürtler üzerindeki soykırım tamamlanmalı ve böyle bir halk kalmamalı.

Türk devletini yöneten faşist klik Papa’nın Irak ziyaretine ve Hewlêr’e uğramasına açıktan karşı çıkamadılar. Bir fırsat çıkar diye pusuya yattılar. Sonunda kullanacakları bir malzeme çıktı. Güney yönetimi Papa’nın hatırasına bir pul bastılar. Papa’nın resminin arkasına bir Kürdistan haritası iliştirmişler. Türk devleti adeta kırmızı görmüş boğa gibi hemen saldırıya geçti. Direkt dış ilişki bakanlığı adına Güney yönetimi ağır bir hakaret ve tehdide maruz kaldı. Sanki Kürdistan haritasını ilk defa görüyorlar! Bu harita Güney dahil birçok yerde var. Harita Kürtlerin tarihsel vatanlarını gösteriyor. Güney yönetimi Türkiye’den toprak koparma maksadıyla bunu yapmış değil. Türklerin böyle tepki göstereceğini bilse kesinlikle bu işe girişmez.

Güney yönetimi referandum döneminde kısmen de olsa kişilikli bir politika gütseydi bugünkü tutumla karşılaşmazdı. O zaman ağır hakaretler ve tehditler yağdırdılar ama KDP ve yöneticileri hiçbirine cevap vermedi. Türklerle savaşmaları gerekmiyordu. O kadar sinmelerine de gerek yoktu. Türkiye gibi sömürgeci ve faşist bir hükümet haktan, adaletten anlamaz. Faşizmin karakteri böyledir; güçten anlar. Gücü oldu mu, her şeyi yapma hakkını kendisinde görür. Onu durduracak yegane olgu güçtür.

KDP’nin Türk devletiyle savaşacak gücü olmayabilir. Ancak onu bu kadar askeri üsle topraklarına alması ve sürekli iş birliğine yatması bugünkü sonucu ortaya çıkarıyor. Türk basını yeni bir şey keşfetmiş gibi Papa niye Irak’a gelmiş, Kürtler böyle bir şeye nasıl cesaret eder? Biz de Türkmenleri silahlandıralım. KDP’ye fazla yüz verdik diyen diyene. Sözde muhalefette bulunan Meral Akşener sözü edilen haritanın olduğu pulu kaldırıp Türkiye’yi galeyana getirmek istiyor. Sanki Kürt düşmanlığı onlarca yıldır yeterince yapılmamış, Güney Kürdistan günü birlik uçaklarla bombalanmıyor, orası askeri üslerle doldurulmamış gibi!

Dikkat edilirse sömürgeciler ve faşistler tavizle, sözle, ricayla durdurulamazlar. Onlar gücün her şeyi çözeceğine inanırlar.

KDP görüldüğü kadarıyla bu masum bir pul jestinin altında kaldı gibi. Ne basınında tartışabiliyor ne de bir cevabı var. Bu da Türk ırkçılarını daha da cesaretlendiriyor. Türk devleti için iyi veya kötü Kürt yoktur. Direnen ve onu uğraştıran Kürt’ü hal edene kadar işbirlikçi, kullanılır bir Kürt arar. Direnen hal edildi mi, diğerinin işi kolaylıkla hal olur. İki yüz yıllık tarihlerinde hep böyle yapmışlardır. Dikkat edilirse Baas, Suriye Kürtlerine karşı Arap kemeri projesini uyguladı. Kürt nüfusu arasına ve topraklarına Arapları yerleştirdiler. Ama Baas Kürtleri tümüyle topraklarından sürmedi. Vatandaşlık hakkı vermedi, birçok kısıtlama ve keyfi uygulama yaptı. Ama Türk devleti Efrîn ve Serêkaniyê’yi işgal ettiğinde etnik temizlik yaptı. Kürtleri tümüyle çıkarıp yerlerine çetelerini ve dışarıdan nüfus getirdi. Baas’tan daha acımasız ve tamamen soykırım eksenli bir temizlik yaptı.

Türk devleti hem kendi sınırları içinde hem de dışında örgütlenen ve statü isteyen Kürtleri bertaraf etmek için durmadan çalışıyor. Perşembe günü Katar ve Rusya’yla yaptıkları toplantının sonucunu açıkladılar. Suriye’de ayrılıkçı girişimlere karşı duracaklarını belirttiler. Kim ayrılıkçı? Açık ki kast ettikleri Kürtlerdir. Kürtler Suriye’de ayrı bir devlet kurmak istediklerini hiçbir zaman söylemediler. Bütün çözüm projelerini defalarca Rusya’yla paylaşmışlar. Ancak Türkiye için bu yetmiyor. Her yönüyle Kürtleri bloke etmek istiyor.

KDP ve yöneticileri bundan ders çıkarır mı? Tutumları pek umut vermiyor. Biraz kişilikli bir politikaları olsaydı Türk faşistleri bu kadar ileri gidemezlerdi. Erdoğan ve şürekası o kadar da güçlü değiller. Kürtler birleşir ve öz gücüne güvenirlerse Türk devleti bu kadar üzerlerine gidemez.

Sonuç olarak görüldüğü gibi sorun PKK veya Kürtlerin direnişi değildir. Türk devleti bütün Kürtlerin düşmanıdır. Bunu gizlemiyor. Ancak gücü yettiği oranda eze eze ilerliyor. Papa’yı PKK davet etmedi. Papa’nın pulunu da PKK basmadı. En fazla PKK’ye karşı kullanmaya çalıştığı KDP ve yöneticileri bu pulu bastı. Ama Türk hükümeti ve basını kibirli, ırkçı ve hakaretlerle donanmış tehditlerini peş peşe sıralıyor. Sorunun herhangi bir Kürt örgütü olmadığını, esas sorunun Kürtlerin kendileri olduğunu Türk devleti daha nasıl anlatsın!