Renkli tabutlarla yapılan ölüm güzellemesi

Forum Haberleri —

SUR

SUR

  • Sur’da ölümler renkli değildi. Onlarca beden o enkazların altında aylarca bekledi. Ailelere verilmedi! Dünyanın gözü önünde işlenen bir toplu katliamdı SUR'da yaşanan.

Herekol ÇIRAV

"Hafıza" en genel anlamı ile geçmişte yaşadıklarımızın zihnimizin derinliklerine kazınmasıdır.

Kürtçe karşılığı "Bîr" olan ve önüne kürtçe "ji" takısı sonuna da "nekirin" eki geldiğinde unutulmaması, hatırlanması gereken "jibîrnekirin" e dönüşür. 

Peki nedir unutulmaması ve hatırlanması gereken?

Kürdistan‘da bir amentu gibi akılda tutulması, sürekli hatırlanması ve unutulmaması gereken çokça hadise var.

TC‘nin taciz, tecavüz, asimilasyon ve katliam politikaları untulmaması ve toplumca daima akılda tutulması gerekenlerin en başında gelenlerdir.

Bunları hatırlatacak sanatsal vb. şeyler yapmaksa, devletin saldırılarının hedefi olmak demektir.

Mesala Kürt kültür hareketinin dünyanın neredeyse tüm dillerinde sahnelenen Hamlet oyununu Kürtçe sahnelemesinin engellenmesi, Ertuğrul Mavioğlu‘nun Bakur belgeselinin yasaklanması, bu politikaları hatırlamamıza yönelik siyaset yapan binlerce siyasetçinin tutuklanması bundandır.

Çünkü sömürgeciye göre sömürge toplumların hafızasını canlı tutacak her eylem, tasfiye edilmesi gereken bir var oluş biçimidir.

O halde yukarıda söz konusu olanlara yönelik yasakçı bir tutum takınan sömürgeci, nasıl olur da Ahmet Güneştekin'in SUR‘daki devlet katliamlarına gönderme yaptığını iddia ettiği "Hafıza Odası" etkinliğine müsade eder?

Müsade eder. Çünkü burada "Hafıza Odası" adı altında sahnelenen hafızanın çarpıtılması ve ters yüz edilmesi girişimidir.

Güneştekin, SUR'u hatırlamak istediğimiz biçimi ile değil de, sömürgecilerin hatırlamamızı istediği biçimde kurgulamış tüm gösterisini. Yani burada söz konusu olan Hafızanın "Delete" edilmesi çabasıdır!

Ahmet Güneştekin Batmanlı. Hani şu on bir bin yıllık tarihi geçmişi olan Hasankeyf'in sular altında bırakıldığı Batman! 

Mesela Ahmet Güneştekin niye TC'nin Kürt halkının binlerce yıllık tarihinin sembolik bir kanıtı olan Hasankeyf'e yönelik talan politikasını sanatsal bir formasyonla sahnelemedi?

Ya da Taybet Ana‘yı? Hani şu devletin kolluk güçleri tarafından katledildikten sonra cenazesi bir hafta sokakta kaldığı için kedi ve köpekler yemesin diye, çocuklarının her gece nöbet tuttuğu Taybet Ana!

Veyahut bu seyirlik gösterinin "Onur konuğu" olan Ertuğrul Özkök gibi biri olan Ahmet Hakan'ın hedef göstermesi sonucu Dört Ayaklı Minare‘nin gölgesinde katledilen Tahir Elçi cinayetini?

Peki, Ahmet Güneştekin, SUR'un "Hafızamızdaki" yerini pekiştirecek sanatsal bir sunum yapmak yerine neden o renkli tabutlarla ölüm güzellemesi yapmayı tercih etmiş?

Üstelik de yanına TC'nin taciz, tecavüz, katliam ve asimilasyon politikalarını ilahi peşrevlerle kutsayan Ertuğrul Özkök'ü de alarak?

Çünkü burada sahnelenen sanat değil, sanatın sömürgeciye peşkeş çekilmesidir! Egemenin takdirini alma teveccühüne mazhar olma dalkavukluğudur esas mesele. 

30 yıllık Kürt kültür kurumu olan MKM'nin birkaç gün önce organize ettiği 30. yıl konseri "Berbang" (Çağrı) konserine dahi izin verilmeyip Ahmet Güneştekin'in Hafıza Odası’na devlet erkanının çelenk göndermekten geri kalmaması başka nasıl izah edilebilir? Bana göre iki temel nedeni var: 

Birincisi, taş duvarlı sokaklarında hala Çiyagerlerin, Nucanların sesinin yankılandığı biçimiyle hatırlamak istediğimiz SUR'u hatırlama çabamıza yönelik bir saldırıdır. 

İkincisi, sömürge ulusun elitlerini tatmin etme amacı ile, sanatın metalaştırılarak egemene peşkeş çekilmesidir.

O renkli tabutlarla ölüm güzellemesi yapmanın başka bir anlamı olamaz.

Çünkü Sur’da ölümler renkli değildi. Onlarca beden o enkazların altında aylarca bekledi. Ailelere verilmedi! Dünyanın gözü önünde işlenen bir toplu katliamdı SUR'da yaşanan.

Dolayısıyla burada söz konusu olan sanat adı altında "Hafızanın" inkarı ve çarpıtılmasıdır.

Renkli tabutlarla simgelenmek istenen de devletin katliam politikasının gönül rızası ile kabul edilmesi gerektiği çağrısıdır! 

Devletin savaş tamtamlığını yapan Ertuğrul Özkök gibilerinin ölüm güzellemesi yapan o renkli tabutlar etrafında halay çekmesinin başka ne anlamı olabilir?

Özcesi "Hafıza odası" toplumsal hafızanın çarpıtılma çabasından başka bir şey değildir; burada Kürt halkı için kutsal olana incelikle düşünülerek estetize edilmiş bir saldırı var.

Sen bir toplum için kutsallığı ifade eden değerlere saygı duymaz, aşağılarsan o toplumun gençlerinin buna cevap vermesi de en doğal hak olur. 

Amedli yurtsever gençlerin dayatılan bu ölüm seremonisine yönelik tutumu da bir öz savunma eylemidir. 

İnsana iradesi dışında bir müdahale varsa, buna öz savunma temelinde karşı koyması ve izin vermemesi en doğal insani haktır. 

Amedli gençlerin Keçi Burcu‘ndan o renkli tabutları atması, "Hafıza Odası" adıyla toplumsal hafızamıza karşı gelişen saldırıya öz savunma temelinde bir karşı koyuş ve var olma çabasında ısrardır!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.