Roja’nın anlattıkları

Ferda ÇETİN yazdı —

  • Lise öğrencisi Roja, “çocuk yaşta evlilikler” temalı hikayesi ile Rojava’da düzenlenen bir öykü yarışmasına katılmış ve birinci olmuş.

 

Rudaw televizyonu, Roja’yı ve hikayesini konuşmak üzere Rudaw’ın Qamîşlo’daki stüdyosuna davet etmiş.

Roja ve spiker konuşuyorlar…

Sunucu soruyor, “Liseyi bitirdikten sonra ne yapmak istiyorsun?”

Roja, Qamîşlo’daki Rojava Üniversitesi’nde hukuk ya da gazetecilik okumak istediğini belirtiyor.

Sunucu ikinci soruyu soruyor, “Okuduğun üniversiteye, Rojava dışındaki herhangi bir üniversitenin denklik vermemesi senin için sıkıntı değil mi?”

“Hayır, dert değil! Çünkü ben vatanımda kalacağım”diyor Roja.

“Vatanda kalmak” Rudaw spikeri için bir anlam ifade etmiyor.

Roja’ya medeni(!) dünyada bir yer bulmakta ısrarlı; “yani herhangi bir yerin kabul etmemesi senin için önemli değil mi?”

“Ben kendim kabul ediyorum, bu yeterlidir” diye yanıtlıyor Roja.

Rudaw spikeri ile Roja’nın yeterlilik ölçüleri farklı. Spiker aynı soruyu tekrarlıyor; “yani sen hiç buradan çıkıp başka bir ülkeye gitmeyi düşünmüyor musun?”

Roja, muhatabının kendisini anlayamadığını görüyor; “Benim okuduğum okulu başkalarının kabul edip etmemesi önemli değil. Celadet Ali Bedirxan ‘ya kendi dilinizi öğrenin ya da kendinize ben Kürt’üm demeyin’ demişti. Önemli olan kendi irademdir, ben üniversiteyi kendi dilimde okuyacağım” diye yanıtlıyor.

Kaderin cilvesi!

Roja’yla sohbet eden Rudaw spikeri, eskiden yaptığı bütün haber programlarında, Rojava Özerk Yönetimin ne kadar baskıcı ve kötü olduğunu anlatmış, bu “yeteneği” nedeniyle Neçirvan Barzani’nin gözdesi olmuştu.

Spiker, Rudaw’daki haber programlarında Qamişlo’nun, Efrîn’in, Hesekê’nin, Kobanê’nin ne kadar kötü yönetildiğini, şehir ve kasabaların ne kadar kirli olduğunu, yönetimin elektrik, yol ve su sorununu çözemediğini, benzin fiyatlarının yükseldiğini, çiftçilerin tohum ihtiyaçlarının karşılanmadığını, köylülerin rahatsız olduklarını falan anlatıyordu.

Rudaw TV, Hewlêr, Dihok ve Zaxo’nun durumunu, Güney Kürdistan hükümetinin ve parlamentonun halini, halkın sorunlarını anlatmaya vakit bulamıyordu(!)

Rojava halkı El Kaide, El Nusra ve DAİŞ çetelerine karşı savaşırken bile bu spiker ve mensubu olduğu Rudaw isimli TV, topraklarını savunan Kürt halkını değil; işgalci Türk devletini ve çeteleri destekleyen bir yayın çizgisi izledi. Berlin ve Stocholm’da, “PYD terör listesine alınsın” eylemi yapan ENKS isimli şebekeyi destekledi.

Rojava Özerk Yönetimi 2016 yılında, Rojava’da anadilde eğitim kararı aldığında Rudaw, bu karara sokak eylemleri yaparak karşı çıkan ENKS’yi destekliyordu. ENKS ise eğitimin Arapça yapılmasını ve Esad Rejimi dönemindeki eğitim müfredatına dönülmesini talep ediyordu.

Roja, Rudaw ve ENKS’nin karşı çıktığı Rojava eğitim sisteminin öğrencisiydi. Rojava Özerk Yönetimi’nin geliştirmek istediği, toprağına, vatanına ve kimliğine bağlı yeni Kürt insanıydı. Bilinci, özgüveni ve kararlılığı kendiliğinden değil, bu eğitim sayesinde oluşmuştu.

Roja, konuşması ve kararlılığıyla Rudaw’a, spikerine ve onun temsil ettiği Güney Kürdistan’daki Pederşahi yönetime, demokratik özerkliğin ne olup olmadığını, nasıl bir nesil yetiştirildiğini somut bir şekilde göstermiş oldu.

Bir de işin başka bir boyutu var.

Rudaw, istisnasız bir biçimde tüm yayınlarına yedirerek tekrar ettiği “baskıcı”, “otoriter”, “farklılıklara hoşgörülü olmayan” Rojava Yönetimi’nin denetimindeki Qamişlo’da stüdyo açtı.

Güzel…

Çok iyi…

Kuruluşundan itibaren, Rojava aleyhtarı kontra bir yayıncılık yapan Rudaw gibi bir TV’ye Qamişlo’da stüdyo izni veren Rojava yönetimi, muhataplarına, Kürt TV ve ajanslarının da Hewlêr’de stüdyo açmaları ve serbestçe çalışmaları gerektiğini, kardeşlik, dostluk veya mütekabiliyet gereği hatırlattı mı acaba?

Peki neden Hewlêr’de Ronahi TV, Hawar Haber Ajansı, RojNews, ANF, Çıra TV, Aryen TV, Stêrk TV stüdyo açamıyor, tek bir muhabir bulunduramıyorlar?

Neçirvan ve Mesrur Barzani bu durumdan hicap duyuyorlar mı?

Qamişlo’dan canlı yayın yapan Rudaw TV, kendisi dışındaki Kürt TV’lerin Hewlêr’e sokulmamasından utanç duyuyor mu acaba?

Neden TRT, Anadolu Ajansı, CNN Türk, A Haber, DHA, İHA muhabirleri rahatça çalışır ve hükümetin sağladığı her türlü imkandan yaralanırken Kürt gazetecilerinin Hewlêr’e girişi yasak?

Kürt basınına Hewlêr’de getirilen yasak hükümet kararı mıdır? Türk devletinin veya MİT’in talebi midir? Yoksa Barzani ailesinin özel tasarrufu mudur?

Bu soruların daha da zor olanlarını, Qamişlo Rojava Üniversitesi’nde okumaya başladığı gün Roja soracak.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.