Rojhilat’ta 500 kadın gözaltında

• Jîna Amînî’nin götürüldüğü karakolda polislerce katledilmesi üzerinden 100 günden fazla bir zaman geçti. İran ve Rojhlilatê Kurdistan kentlerinde protestolar kapsam ve yöntem olarak çoğalmaya devam ediyor. 

Kürt kadınların öncülüğünde başlayan, Rojhilatê Kurdistan ve İran’da binlerce insanın tutuklanması iki kişinin idam edilmesi ile devam eden halk hareketi kitleselleşerek sürüyor. Kurdistan’da tüm kesimlerin tam desteği ile süren eylemler sesiz yürüyüşler, okul boykotları, genel grevler ve sivil itaatsizlik eylemleri ile gündelik hayata nüfuz etti. İran’daki gösteriler öğrenci boykotları, kadınların baş örtüsünü çıkartma ve sokak gösterileri ile devam ederken işçiler de türlü gerekçeler ile gevleri yaygınlaştırıyor. İran’ın en önemli sanayi alt yapısını oluşturan petro-kimya işçilerinin eylemi hayatı etkiler düzeye ulaştı. En çok can kaybının yaşandığı Belucistan’da ise her cuma eylem var. Sünni din adamları ülkeyi bölmeyeceklerini ama adaletsizliğe son verilmesi gerektiğini dile getiriyor. 

Kürt kadınlar gözaltına alınıyor
İran silahlı güçleri ülkenin kuzeybatısında ve batısında bulunan Kurdistan kentlerinde 500'ün üzerinde kadını gözaltına aldığı bildirildi. Hengaw, gözaltına alınanlardan 201'inin kimliğinin doğrulandığını belirterek, 72 gözaltı vakasının Kurdistan eyaletinin yönetim merkezi Sine şehrinde ve 16 vakanın Tahran'da olduğunu duyurdu. 115. gününü geride bırakan protestolar ile bağlantılı gözaltına alınan Kürt kadınlarından 30’u 18 yaşın altında genç kızlar.

508 kişi yaşamını yitirdi
29 Aralık itibarı ile İran İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı, 29 Aralık itibariyle 66 güvenlik görevlisine ek olarak 69'u çocuk olmak üzere 508 protestocunun öldürüldüğünü bildirdi. Protestolar sırasında 19 bin 196 kişinin gözaltına alındığını, İranlı yetkililerin tutuklularla ilgili herhangi bir veri paylaşmadığını ancak çoğunun serbest bırakıldığı aktarılan bilgiler arasında.

İnternet kesintisi ve iletişim kısıtlamaları
Protestolarının İran geneline yayılmasının ardından hükümetin baş vurduğu tedbirler arasında internet kesintileri ve sosyal mecralara getirilen kısıtlamalar yer aldı. İran devletinin başvurduğu bu yöntem ekonomisine çok büyük zarar verdi. Sosyal medya ve yabancı menşeli internet sayfaları aracılığıyla ticaret yapan binlerce işletmenin kapandığı bilgisi de yetkililer tarafından defalarca zikredildi, net bir rakam verilmemekle birlikte zararın milyarlarca dolar olduğu aktarıldı.
Son olarak İletişim Bakanı İsa Zarepur, İran’ın üçüncü büyük GSM şirketi Rightel’in iflas başvurusunda bulunduğunu açıkladı. 

İsmailzehi: ‘İranlıların acılarını paylaşıyorum’ 
Protestolarda en çok sayıda ölümün kaydedildiği Beluçistan eyaletindeki şehirlerde protesto yürüyüşleri düzenleniyor. Zahidan, Haş, Rasek ve Dezab şehirlerindeki protesto gösterilerinde ‘Diktatöre ölüm’ ve ‘Besiç ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), bizim DEAŞ’ımız sizsiniz’ sloganlarını attı. Zahidan'da Hamaney'in resimleri yakıldı.
Zahidan kentinin Cuma İmamı ve İran’ın önde gelen Sünni din adamlarından Abdulhamid İsmailzehi:
“Herkes ayrımcılıktan, yolsuzluktan ve özgürlüğün olmamasından şikayet ediyor. İfade özgürlüğünü ve İran anayasasında belirtilen özgürlükleri talep ediyorlar. Bırakın halk eleştirsin, bırakın halk konuşsun. Biz kardeşiz. Tüm İranlıların acılarını paylaşıyorum. İster Müslüman olsun ister gayrimüslim, herkesin hakları vardır. Bahailerin vatandaşlık hakları vardır” dedi.

Kerimi: ’Keşke katil ve hırsız olmasaydınız’
Diğer yandan İranlı futbol yıldızı Ali Kerimi, İran devlet televizyonu tarafından yayınlanan ve kendisini ‘saldırgan’ olarak niteleyen bir belgesel ile alay etti. Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Keşke siz saldırgan olsaydınız da suikastçi, katil, zimmete para geçiren, hırsız ve yozlaşmış olmasaydınız” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ