Saldıklara müdahale operasyonu

25 Nisan Amed merkezli siyasi soykırım operasyonu

25 Nisan Amed merkezli siyasi soykırım operasyonu

  • AKP-MHP iktidarı, HDP'yi kapatmaya çalışırken Yeşil Sol Parti fırtınasıyla karşılaşınca Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere 18 gün kala seçim çalışmalarında görevli parti yöneticisi, avukat, gazeteci, sanatçı ve üyeleri hedef alan siyasi soykırım operasyonu düzenledi.
  • Amed merkezli 21 kentteki ev, ofis ve iş yeri baskınlarıyla haklarından gözaltı kararı alınan 216 kişiden 150'den fazlası dün sabah itibarıyla gözaltına alındı, gün içinde sayı arttı; 24 saat avukat kısıtlaması getirildi. HDP, "Bu, sandıkları ve halkın iradesini çalma operasyonudur" dedi.

Amed merkezli 21 kentte sandık güvenliği ve seçim çalışmalarını yürütenlere karşı siyasi soykırım operasyonu düzenlendi. Aralarında Mezopotamya Ajansı (MA), JINNEWS, Yeni Yaşam ve Xwebûn'un editör ve muhabirleri; HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu'ndan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Özlem Gündüz ve HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz; Özgürlük İçin Hukukçular Derneği'nden (ÖHD) hukukçular ile Amed Şehir Tiyatrosu, Dicle Kültür Sanat Derneği, Mezopotamya Kültür Sanat Derneği ve Bahar Kültür Merkezi oyuncularının bulunduğu 150'den fazla kişi gözaltına alındı. 

Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere 18 gün kala Amed merkezli siyasi soykırım kapsmında Mêrdîn, Sêrt, Çêwlîg, Wan, Şirnex, Êlih, Dîlok, Riha, Bursa, İstanbul, İzmir, Mersin, Mûş, Bedlîs, Colemêrg, Osmaniye, Sêwas, Meletî, Semsûr ve Ankara'daki bazı ofis, ev iş yerlerine askın düzenlendi. Evlerde yapılan aramalarda bazı kitap ve dijital materyallere el konuldu.  216 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartılan soruşturma kapsamında, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) Amed, Wan, Riha, Êlih, Mêrdîn şubeleri de sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Soruşturma kapsamında kapısı kırılarak girilen ÖHD Amed Şubesi’nde bir bilgisayar, gazete, kitap vb. evraklara el konuldu.

En az 25 avukat

Gözaltına alınan avukatlardan bazılarının isimleri şöyle: Amed’den Mehmet Öner, Halise Dakalı, Özüm Vurgun, Bünyamin Şeker, Berdan Acun, Pirozhan Kaleli, Resul Temur, Fırat Taşkın, Salih Tekin, Sozan Acar, Büşra Eylül Özgültekin, Burhan Artan, Şerzan Yelboğa, Süleyman Şahin, Gülistan Ataş, Fırat Yıldız, Serhat Hezer, Kenan Aygay, Şirrin Şen, Bahar Okay, Gurbet Özbey, Ruşen Doğan; Riha’dan Metin Özbadem, Mêrdîn’den Kenan Anğay ve Jiyan Samedoğlu.

En az 10 gazeteci

Siyasi soykırım operasyonu kapsamında Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök, muhabirleri Ahmet Kanbal ve Mehmet Şah Oruç; Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Osman Akın; haftalık Kürtçe yayın yapan Xwebûn Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kadri Esen; JINNEWS muhabiri Beritan Canözer, gazeteciler Mehmet Yalçın, Mıkail Barut, Salih Keleş ve Remzi Akkaya gözaltına alındı. 

Sanatçılar da gözaltında

Baskın yapılan yerler arasında Amed'de bulunan Amed Şehir Tiyatrosu ve Dicle Kültür Sanat Derneği; Mêrdîn'deki Mezopotamya Kültür Sanat Derneği ve Êlih'teki Bahar Kültür Merkezi de bulunuyor. Derneklerin kapıları kırılırken, çok sayıda dernek çalışanı ve sanatçı gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şöyle: Devrim Demir, Yavuz Akkuzu, Elvan Köçer Yıldırım, Özcan Ateş, Sena Özbey, Şahperi Alphan Bayhan, Sadettin İnal, Kibar Suvari, Velat Ersin ve Kevve Çelik ve Mesut Baskın.

İsmi netleşenler

Aralarında gazeteci, siyasetçi, hukukçu, sendika yöneticisi ve sanatçının da bulunduğu isimlere, “Örgüt üyeliği” iddiası yöneltiliyor. Gözaltına alınan bazı isimler şöyle: HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu'ndan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Özlem Gündüz, HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz, Metin Özbadem, Gurbet Özbey Öner, Adile Salman, Şerzan Yelboğa, Süleyman Şahin, Gülistan Ataş, Fırat Yıldız, Serhat Hezer, Kenan Anğay, Şirin Şen, Bahar Oktay, Berdan Acun, Havva Bildik, Halil Delen, Habat Mimkara, Sezen Mercan, Maria Öztopuz, Suat Mustafa Şenci, Veysel Moray, Hüsamettin Kılıç, Şehmus Karadağ, Semira Akkor, Faris Türk, Tarık Zafer Yazgan, Nurettin Bakan, Nasip Gültekin, Eşref Yaşa, Alattin Zuğurli, Haydullah Zuğurli, Doğan Hatun, Rıfat Roni, Gani Alkan, Sezgin Bayram, Sena Özbey, Mahir Yıldız, Mesut Gever, Abdulvahap Irmak ve Senar Fidancan.

Tamamen hukuka aykırı

Gözaltılara tepki gösteren Amed Barosu, şu açıklamayı yaptı: “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürütmüş olduğu soruşturma kapsamında, Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliğinin vermiş olduğu kararla temel hak ve özgürlüklere son derece keyfî bir biçimde müdahale edilmekte, avukatlar başta olmak üzere hak savunucuları ve bağlı olunan meslek örgütleriyle sivil toplum örgütlerinin yargı eliyle hedef alındığı, ceza tehditlerine maruz bırakıldığı bir süreç yaşanmaktadır. Yakalama, gözaltı, tutuklama gibi koruma tedbirleri, hak savunucuları üzerinde yersiz, gereksiz ve ölçüsüz şekilde kötüye kullanıldığı gözlenmekte, avukat görüş yasağı ile soruşturma dosyasında gizlilik kararı alınmıştır. Meslektaşımıza ilişkin soruşturma dosyası hakkında kısıtlama kararı ve avukat görüş yasağı bulunmakta olup avukatlarının soruşturma dosyasına erişimi ve bilgi sahibi olması engellenmektedir. Meslektaşlarımıza, gazetecilere ve hak savunucularına yönelik hukuka aykırı, özgürlük ve güvenlik hakkını ihlal edici uygulamaya son verilmeli, derhal serbest bırakılmalıdır.”

Avukatları susturamazsın

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ise ilk açıklamasında şunların altını çizdi: "Seçim sürecinde derneğimize ve üyelerimize yönelik gerçekleştirilen siyasi operasyona karşı susmuyoruz! Gözaltına alınan üyelerimiz ve müvekkillerimiz hakkında 24 saat avukat ile görüşme kısıtlaması var. Siyasi operasyonlar, meşru olmayan kısıtlamalar, baskılar bizi yıldıramaz. Savunma susmayacak! Üyelerimizin, meslektaşlarımızın ve müvekkillerimizin yanında olacağız!"

Sandıkları çalma operasyonu

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada, "Tarihinin en büyük seçim yenilgisinin arifesinde olan AKP-MHP iktidarı, yaşadığı panik ve korkuyla partimize, sivil toplum örgütlerine, toplumsal dinamiklere ve muhalefete saldırmaya devam ediyor" denildi. AKP iktidarı ve güdümündeki yargının gerçekleştirdiği bu saldırının nedenini toplumun da gayet iyi bildiği kaydedilen açıklamada, şunlara dikkat çekildi:

* 2015’ten bu yana siyasi darbeler, katliamlar, kara propaganda, özel savaş yöntemleri, tehdit, şantaj ve her türlü saldırıyla ömrünü uzatmaya çalışan iktidar, bu sabah gerçekleştirdiği gözaltı furyasıyla da 14 Mayıs seçimlerine yönelik yeni bir darbe sürecini başlatmıştır.

* Bu operasyon, sandıkları ve halkın iradesini çalma operasyonudur.

* Bu operasyon, topluma ve onun siyasi tercihlerine açık bir gözdağı ve tehdittir.

* Seçim sandıklarını koruyacak, hukuksuzluklarla mücadele edecek olan avukatların, kamuoyunu bilgilendirecek gazetecilerin, AKP ile sahada mücadele eden siyasetçilerimizin eşzamanlı olarak hedeflenmiş olması tesadüf değildir.

* İktidar ilk önce besleyip büyüttüğü çeteleri ve mafyayı sahaya sürerek, onlara DAİŞ diliyle toplumu tehdit ettirdi, şimdi de polis ve yargı marifetiyle doğrudan seçimlere müdahale ediyor.

* Sokaklarda açık açık 'kafa kesme' tehditleri savuran, seçmenlerimizi çocuklarıyla tehdit eden çetelere dokunmayan yargı ve kolluk AKP-MHP seçim kampanyasına dahil olmuştur.

* Kaybettikçe saldırganlaşan, saldırganlaştıkça kaybeden AKP-MHP iktidarı asla kendisini bekleyen akıbetten kurtulamayacaktır. Bu saldırılar AKP’nin son çırpınışlarıdır ve asla sonuç vermeyecek beyhude çabalardır.

* Bu saldırılara en büyük cevabı da halkımız ve iradesi tehdit edilen toplumsal kesimlerin tamamı sandıklarda verecektir. AKP, Diyarbakır merkezli operasyon ile tarihin akışını tersine çeviremeyecektir, aksine Diyarbakır merkezli halk iradesiyle bir daha geri gelmemek üzere siyasi sahneden silinecektir.

* Gözaltına alınan her bir kişinin yerine binleri, on binleri sorumluluk üstlenerek seçim çalışmalarına katılmaya, sandıklara sahip çıkmaya ve darbeye karşı aktif mücadeleye çağırıyoruz. Biz buradayız ve mutlaka kazanacağız.

Sindirmek istiyorlar

Amed Barosuna üye avukatlar, Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Şubesi (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği Şubesi (ÖHD), Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Hakların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl ve İlçe örgütü temsilcileri yanı sıra çok sayıda avukat ile sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Açıklamayı okuyan Amed Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, "Türkiye’de seçimlerin 'Demokratik, Adil ve Dürüst Seçim' ilkesine göre yürütülemeyeceğine dair öteden beri gelen yoğun ve endişe verici kaygılar bulunmaktadır. Seçim güvenliğine ilişkin kaygılar gözetildiğinde, yargı tehdidi ile sivil toplum örgütlerinin ve hak savunucularının sindirilmek istendiğini biliyoruz. Meslektaşlarımız, gazeteciler ve hak savunucuları açısından, hukuka aykırı, özgürlük ve güvenlik hakkını ihlal edici uygulamaya son verilerek derhal serbest bırakılmaları sağlanmalıdır” dedi.

Asla vazgeçmeyeceğiz

ÖHD İstanbul Şubesi de İstanbul Adliyesi önünde protesto etti. ÖHD Eşbaşkanı Serhat Çakmak, kitlesel gözaltının seçim nedeniyle yapıldığının altını çizerek, şunları söyledi: “Gözaltı ve tutuklama tehdidiyle siyasal iktidarın son çırpınışlarla rejimini devam ettirmeye çalıştığını gördüğümüzü, baskılara boyun eğmeyeceğimizi ve mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz.

Hiç kimse bir halkı ve o halkın haklı mücadelesi önünde duramaz. Gözaltılar, işkenceler, yargısız infazlar, ne yaparsanız yapın bu halkın demokrasiye, özgürlüğe olan bağlılığı giderek yükseliyor. Bize düşen; bu saldırılara özenli, dikkatli ve azla susmadan sessizimi yükselterek, tavrımızı koymaktır. Oyunlarına gelmemeliyiz.” 

Biz buradayız, siz gideceksiniz

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube, Toplumsal Hukuk, Adalet İçin Hukukçular, Demokrasi İçin Hukukçular derneği üyesi avukatlar ve Ankara Barosu yöneticileri, Amed merkezli gözaltılara ilişkin Ankara Adliyesi'nde basın açıklaması yaptı. ÖHD Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Kurt, "14 Mayıs yaklaştıkça rejiminin sona ereceği gerçeğiyle yüzleşen siyasal iktidar, 20 yılı aşkın süredir devam ettiği politikayla, insan hakları mücadelesini sekteye uğratmak adına, yargı eliyle savunmayı, halkın haber alma hakkını ve muhalefeti etkisiz hala getirmeye çalışmaktadır. Biz buradayız. Bizler kazanacağız, sizler gideceksiniz.”

Kuzey Kurdistan ve Türkiye'nin birçok kentinde daha siyasi soykırım operasyuna tepki gösterildi, kitlesel açıklamalarla protesto edildi. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.