Sandıklara gitmek için çok sebep var!

• Elbette seçimler bu karanlık girdaptan çıkmanın sadece başlangıç adımı. Önümüzde uzun bir yol var. Bu adımı atmak için herkesin sandık başına gitmesi çok önemli.

Yurtdışında oy verme işlemi 27 Nisan itibarı ile başladı, bir çok yerde 9 Mayıs tarihine kadar devam edecek.

2014 yılından bu yana seçim dönemlerinde oy kullanan yurtdışı seçmeninin oyları kritik önemde.

YSK verilerine göre yurtdışı seçmen sayısı 3 milyon 416 bin 118.

Yurtdışında seçmenlerin en fazla olduğu ülke ise 1 milyon 501 bin 152 seçmen sayısı ile Almanya.

Almanya, dolayısıyla yurtdışı oyları açısından kilit öneme sahip. Almanya’da ülkenin siyasi atmosferi ile ilgilenen ve bizzat iktidarın faşist politikalarının mağduru olan bir seçmen kitlesi de mevcut.

Öncelikle geçmiş seçimlerde Almanya’da sandıklardan çıkan oy oranlarını bir kez daha hatırlayalım:

 24 Haziran 2018 seçimlerinde AKP yüzde 51,73, CHP yüzde 17,75, HDP yüzde 17,31, MHP yüzde 8.01, İYİ Parti yüzde 4,05 oranında oy aldı.

Bu seçimlerde ise atmosfer çok daha farklı.

İnsanların sandıklara gitmesi için daha fazla nedenleri var.

Almanya özellikle son yıllarda Türkiye ve Kürdistan’dan önemli oranda göç aldı.

20 yılı aşkın bir süredir iktidarda olan Erdoğan rejiminin baskılarından dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalanların sayısı kat be kat artıyor. Bu insanlar durup dururken ülkelerini terketmiyor.

İfade özgürlüğü diye bir şey kalmaması, gözaltılar, tutuklamalar, soruşturmalar, işkence vb. nedenlerden dolayı insanlara nefes alacakları bir alan bırakılmadı.

Yine geçtiğimiz günlerde yapılan gözaltı operasyonlarında 150’yi aşkın gazeteci, hukukçu, siyasetçi , sivil toplum kurulu temsilcileri ve sanatçı gözaltına alındı. Soruşturma nedenlerine baktığımızda, sadece dosyayı doldurmak için uyduruk iddialara tanık oluyoruz. Örneğin gazeteciler sadece gazetecilik görevlerini yerine getirdiği için tutuklanıyor ve Kürtler Erdoğan rejimi tarafından fütursuzca hedef gösterilmeye devam ediyor.

Bu ceberut iktidarın yaptıkları karşında insanlar ülkelerini terk ederek başka ülkelere sığınmak durumunda bırakılıyor. Federal Göç ve Sığınmacılar Dairesi'nin yıllık raporuna göre 2022 yılında Türkiye vatandaşı olan 23 bin 938 kişi Almanya’ya iltica başvurusunda bulunmuş. Bunların büyük bir kısmı da Kürt.

AKP-MHP iktidarı insanları kendi topraklarından kopardığı yetmezmiş gibi özellikle Almanya’da da bu politikalarını sürdürmeye çalışıyor. Almanya devleti ile iş birliği yaparak Kürtlere, sol ve sosyalistlere, muhaliflere hareket alanını bırakmak istemiyor. Nefret söylemlerini kusmaya devam ediyor.

Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann  bir kez daha yetkilileri özellikle kışkırtıcı söylemler içeren seçim kampanyaları konusunda dikkatli olmaya çağırdı, nitekim iktidar çevrelerinin seçim dönemindeki pratikleri malumunuz.

Yine savaş göçünün yanında, yoğun bir şekilde iş göçü de yaşanıyor. İşlerinden edinilen binlerce insan, diplomasını alan bir çok üniversite mezunu başta Almanya olmak üzere , özellikle Avrupa ülkelerinin yolunu tutuyor.

Ülkenin durumunun iyileşmesi durumunda birçoğu geri dönüş için planlar yapıyor.

Önemli bir süreçten geçiyoruz. Ceberut iktidarın bütün imkanlarını seferber ettiği bu seçimler onlar için varlık yokluk mücadelesine dönüşmüş durumda.

Karşılarında daha da büyüyen demokrasi güçlerinden o kadar korkuyorlar ki gözaltı ve tutuklamaları baskı aracı olarak kullanmayı sürdürüyorlar. Faşizme karşı, daha özgür yarınlar için sandık başına gidelim. Elbette seçimler bu karanlık girdaptan çıkmanın sadece başlangıç adımı. Önümüzde uzun bir yol var. Bu adımı atmak için herkesin sandık başına gitmesi çok önemli.