Savaş ve iklim politikaları

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Almanya bu dönemde iklim politikalarını da hızlıca bir kenara bıraktı. Şimdilerde güvenlik politikalarına öncelik vererek daha çok silahlanıyor, fosil yakıta geri dönüyor.

Ülkelerin savaş ve iklim politikaları...

Özellikle batılı ülkelerde Ukrayna-Rusya savaşının etkileri en çok bu iki alanda kendini hissettirdi.

Savaş politikaları bir hedefe dönüştükçe, yürütücü aktörler güvenlik politikalarında hissedilir bir değişime gidiyor. Bugüne kadar hayata geçirilmek istenen bu politikaların koşulları Ukrayna-Rusya savaşının patlak vermesiyle birlikte hızlandırıldı.

Ülkeler kaynaklarını savunma sanayisine ayırdıkça gerginlik tırmanarak devam ediyor. 

Özellikle medya araçlarıyla canlı olarak tanık olduğumuz bu süreçte  barış, demokrasi, uzlaşı çağrıları sadece bir temenni. Zira atılan adımlar savaşın gidişatının bu temennilere göre henüz şekillenmeyeceğini gösteriyor.

Almanya yıllardır kriz bölgelerine silah satarak savaşlara bir nevi müdahil oldu. Silahlanan değil, silah satan ülke olma stratejisini Ukrayna-Rusya savaşında değiştirerek yeni kararlara imza attı. Bu temelde son dönemlerde hükümet tarafından alınan kararlar oldukça dikkat çekici.

AB'nin en etkili üyelerinden biri olan Almanya bu dönemde iklim politikalarını da hızlıca bir kenara bıraktı. Şimdilerde güvenlik politikalarına öncelik vererek daha çok silahlanıyor, fosil yakıta geri dönüyor.

Ukrayna'da savaşın hemen sona erdirilmesi ve silahların susması çağrısı yapan Almanya Başbakanı Olaf Scholz hükümeti, hava kuvvetlerinin modernizasyonu kapsamında eskimiş Tornado uçaklarının yerine F-35 savaş uçağı satın almaya karar verdi. Nitekim savunma harcamalarını artırarak 100 milyar euroluk ek fon  kararını da unutmayalım.

Başta AB ülkeleri olmak üzere dünya savaş gündemine kilitlenmişken iklim için mücadele bu gündemin gölgesinde devam ediyor. 

Önemli iklim hareketlerinden Fridays for Future dünya çapında eyleme gitti ve ülkelerden iklimin iyileştirilmesi için somut adımlar atmasını istedi. Almanya’da da onbinlerce kişi iklim krizinin artan etkileri karşısında seslerini yükseltti.

 Bir taraftan iklim krizine yönelik kaygılar dile getirilirken diğer taraftan savaş koşullarının getirdikleriyle beraber, iklim yararına atılan adımlar yavaşlatılıyor.

Öyleki Almanya’nın Rusya'ya enerji alanındaki bağımlılığı iklim politikalarından da çark ettirdi. Gelinen aşamada Rusya'dan doğal gaz ve petrol alımı devam edecek, yeni arayışlar ise sürüyor. Yaşanan enerji kriziyle baş etme yollarını arayan Almanya Katar ile anlaşmaya vararak iki sıvılaştırılmış doğal gaz terminalinin inşasını hızlandırmayı planlıyor.

Bunun yanında doğalgaz tüketimini azaltmak için kömüre yeniden bir dönüş planlanıyor. "Fosil yakıt çağı artık kapanmıştır" diyerek 2030 yılına kadar kömür santrallerinin kapatılması gibi planlar yapılan ülkede, mevcut krizi kısa vadede çözme adına planlar rafa kaldırıldı.

O dönemde muhalefette olan Yeşiller, hükümeti eleştirerek, ‘neden santrallerin daha erken kapanmadığı’ eleştirilerini yöneltmiş, hükümeti iklim politikalarındaki ilerlemede yavaş davranıldığı eleştirisini yapmıştı.Şimdi hükümet ortağı olan Yeşiller bu hızlı çözüm planını olumlamış durumda.

 Savaş gündeminde çözüm odaklı adımlar yerine, mevcut gerilimi daha da artıran adımlar atılıyor, daha çok silah alınıyor, daha çok insan ölüyor, daha çok insan göç etmek zorunda kalıyor, çevre daha çok katlediliyor. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.