Savaşa kabine dopingi

TC yeni kabinesi / 2023

TC yeni kabinesi / 2023

  • Devletin yargıdan silahlı güçlere, ekonomik kaynaklardan Diyanet'e, muhalefetle bile oynayan istihbarat birimlerinden iktidarcı tarikatlara kadar seferber edildiği, adil ve demokratik olmayan seçimlerin 'galibi' Erdoğan, yeni kabinesinin temel ayaklarını, Kürtlere karşı savaşın kurmaylarından oluşturdu.
  • 2010'dan beri Kürtlere karşı savaşın sınır aşırı dahil siyasi ve askeri planlamasının arkasındaki isim olan MİT Başkanı, artık Dışişleri Bakanı.
  • Ağrı ve Şırnak'taki deneyimlerini metropollere de taşıyan ve İçişleri Bakanlığı içinde pişen  Ali Yerlikaya, Süleyman Soylu'nun halefi olarak İçişleri Bakanı.
  • Roboskî Katliamı'ndan yeni işgal ve katliamlarda imzası bulunan, savaşın askeri gücü olan Türk ordusunun başındaki Yaşar Güler,  Savunma Bakanı.
  • AKP iktidarı boyunca 'Kürt kökenli' devşirmenin en önemli aktörü olarak bakanlıkların ardından AKP Genel Başkan Yardımcılığı yapan Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Yardımcısı.
  • AKP'nin 'saadet devri'nin maliyecisi 'Kürt kökenli' Mehmet Şimşek de savaş ekonomisinin kurtarıcısı olarak Hazine ve Maliye Bakanı.

Türk devleti, savaşın askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik aksaklıklarını giderip toparlanmak için en kalifiye elamanlarını sahneye aldı

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; formalite yemin ve benzer partnerlerinin eşlik etmesini sağladığı ama NATO'nun gözetimini de ihmal etmediği, çakma sultanlık şatafatını üçüncü sınıf tiyatral bir gösteriyle süslediği kutlamasının ardından yeni kabine listesini Çankaya Köşkü’nde açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci hükümetini kuran Erdoğan, 10 Temmuz 2018’de kurduğu 66. Hükümet’te, biri Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve 17’si bakan olmak üzere 18 isme yer vermişti. Açıkladığı yeni listede 18 ismi atayan Erdoğan, bir önceki hükümete göre 16 ismi değiştirdi. Önceki hükümette bakan olarak görev yaparken milletvekili seçilen isimlerin hiçbiri yeni kabinede yer almadı. 18 kişilik yeni kabinenin tek kadın bakanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş oldu. Yeni kabinede, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yerlerini korudular. Daha önceki AKP hükümetlerinde bakan olarak görev alan Cevdet Yılmaz, Mehmet Özhaseki, Osman Aşkın Bak ve Mehmet Şimşek; Erdoğan’ın yeni kabinesinde de görevlendirildi. Atama kararları, dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İşte yeni kabine öğeleri:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı: Cevdet Yılmaz

Adalet Bakanı: Yılmaz Tunç

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı: Mahinur Özdemir Göktaş

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Vedat Işıkhan

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı: Mehmet Özhaseki

Dışişleri Bakanı: Hakan Fidan

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Alparslan Bayraktar

Gençlik ve Spor Bakanı: Osman Aşkın Bak

Hazine ve Maliye Bakanı: Mehmet Şimşek

İçişleri Bakanı: Ali Yerlikaya

Kültür ve Turizm Bakanı: Mehmet Nuri Ersoy

Milli Eğitim Bakanı: Yusuf Tekin

Milli Savunma Bakanı: Yaşar Güler

Sağlık Bakanı: Fahrettin Koca

Sanayii ve Teknoloji Bakanı: Mehmet Fatih Kacır

Tarım ve Orman Bakanı: İbrahim Yumaklı

Ticaret Bakanı: Ömer Bolat

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı: Abdülkadir Uraloğlu.

 

20 yıldır koçbaşı

Cevdet Yılmaz, 1967’de Bingöl’de doğdu. 2007 seçimlerinde AKP Bingöl milletvekili seçildi. 1 Mayıs 2009 tarihindeki kabine değişikliğinde, GAP-DAP Projesi ve Kalkınma'dan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirildi. Yılmaz, 2011'de tekrar AKP Bingöl Milletvekili olarak Meclis'e girdi, 61. hükümete Kalkınma Bakanı olarak yer aldı. Erdoğan’ın 2014'te Cumhurbaşkanı seçildiği hükümette de Kalkınma Bakanlığı görevini korudu. Cevdet Yılmaz, 7 Haziran 2015 seçimlerinde de milletvekili seçilerek, Davutoğlu başkanlığında kurulan seçim hükümetinde Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirildi. Yılmaz, Kasım 2015'te tekrar Bingöl Milletvekili olarak seçildi. Böylece devletin içinden yetiştirilip AKP'nin kuruluşundan bu yana milletvekilliği, parti yöneticiliği, bakanlık, Başbakan Yardımcılığı dahil pek çok kritik görevde bulunan Cevdet Yılmaz, son olarak Meclis’te Plan Bütçe Komisyonu Başkanlığı ve AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Yılmaz, Erdoğan yönetimindeki Türk devletinin, ekonominin savaş silahı olarak kullanılması ve Kürtlerde rıza üretimi ile devşirme ordusununun büyütülmesinin önemli aktörlerinden biri olarak artık, Fuat Oktay'ın halefi olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı görevini yürütecek.

Van'dan Ankara'ya, astsubaylıktan MİT'e

Hakan Fidan, Van'ın Ercis ilçesinden Ankara'da göç eden bir ailenin devlet tarafından 'el konulan' çocuğu. Fidan 1968'den Ankara’da dünyaya geldi. 1986'dan 2001'e kadar Türk ordusunda astsubay olarak görev aldı. Askeri istihbarattaki yeteneğiyle Almanya'daki NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu Karargahı'nda çalıştı. İki yıl Avustralya Türkiye Büyükelçiliğinde kıdemli siyasi ve ekonomik danışman olarak görev yaptı. 2003'te bir MİT ve Dışişleri ortaklığı olan Başbakanlık Türk İş birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanlığına atandı. 14 Kasım 2007'de Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevine gelen Fidan, bu dönem Emre Taner müsteşarlığındaki MİT ile PKK arasında yürütülen Oslo görüşmelerine Erdoğan'ı temsilen katıldı.Fidan, 15 Nisan 2010'da MİT Müsteşar Yardımcılığına getirildi. Emre Taner'in görev süresinin dolmasının ardından, 25 Mayıs 2010'da MİT Müsteşarlığı görevine atandı. Erdoğan’ın “Benim sır küpüm, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sır küpü” dediği Hakan Fidan, 7 Şubat 2012’de “MİT krizi” kapsamında Başsavcı Sadrettin Sarıkaya tarafından, 'KCK operasyonu' kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmış, ancak Abdullah Gül-Erdoğan, Fidan'ın ifadeye gitmesini engelledi. Bunun üzerine MİT mensuplarının veya özel bir görevi ifa etmek üzere Başbakan tarafından görevlendirilen kişilerin, görevin niteliğinden doğan ve görevi ifa sırasında işledikleri iddia edilen suçlar nedeniyle haklarında soruşturma yapılması Başbakan'ın iznine bağlandı. Fidan, 2010'dan beri MİT'in başında bulunuyor. Fidan, MİT'i aynı zamanda operasyonel bir güç haline de getirerek, Kürt savaşının askeri ve siyasi planlamasını ve kimi zaman da icrasını dört parça ve yurt dışında sürdürdü. 'Kürt kökenli' olmasının da hırsıyla Türk devlet tarihinin en saldırgan MİT'ine imza attı, Kürtler arası birliği sabote ederek, Başûr ve Rojava'daki kimi Kürt yapılarını tamamen Türk devletine angaje etti.

Savaşın ekonomik tahribatı 'Kürt kökenli' Mehmet'te

Mehmet Şimşek, 1967’de Batman’ın Gercüş ilçesinin Kefre (Arıca) köyünde bir Kürt ailenin çocuğu olarak doğdu. Batman'dan sonra üniversite için gittiği Ankara'da devşirildi. Üstelik bunu İngiltere ve ABD ilişkileriyle taçlandırdı. ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinde kıdemli ekonomist sıfatıyla dört yıl çalışan Mehmet Şimşek, Erdoğan, Davutoğlu ve Binali Yıldırım başbakanlığında kurulan hükümetlerde görev aldı. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı, Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı gibi görevlerde bulunan Şimşek, 2007'den itibaren Yüksek Planlama Kurulu, Özelleştirme Yüksek Kurulu, Savunma Sanayi Yüksek Koordinasyon Kurulu, Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu üyeliği görevlerini de yürüttü. 2018'den sonra yeniden İngiltere-ABD-Dubai-Türkiye çemberinde profesyonel olarak çalışan Şimşek, savaş bütçesiyle çıkmaza sürüklenen Hazine ve Maliye'nin yeniden toparlanması için devlet tarafından göreve getirildi. Küresel piyasanın barışık olduğu Şimşek, dün selefi Nureddin Nebati'den Hazine ve Maliye Bakanlığının görevini devralırken bunu nasıl yapacağını da özetledi: "Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı artırmaktır. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada, şeffaflık, sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin tesis edilmesi, fiyat istikrarının sağlanması temel hedefimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel zemine dönmek dışında seçeneği kalmadı. Enflasyonun yeniden tek haneli rakama düşürülmesi, öngörülebilirliğin artırılması hayati önem taşımaktadır. Uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarla, Merkez Bankası'mıza enflasyonla mücadelede destek olmak temel hedefimiz olacaktır. Şahsıma zorluklar ve yüksek beklentilerle dolu ağır bir görev verildiğini biliyorum, inşallah hep birlikte bu süreçten alnımızın akıyla çıkacağız."

Türk ordusunun başı artık savaş bakanı

Hulusi Akar'ın ardından Türk Genelkurmay Başkanı yapılan Yaşar Güler, yine Hulusi Akar'ın halefi olarak Savunma Bakanlığına atandı. Orgeneral Güler, 1954'ten Ardahan’da doğdu. Kurmay subay olarak 1986-1988 yılları arasında Yurt İçi Bölge Komutanlığında Harekât Başkanlığı, 1988-1991 yıllarında Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığında Plan Subaylığı, 1991-1992 yılları arasında 12. Piyade Tümen Harekât ve Eğitim Şube Müdürlüğü yaptı. Savaşın yoğun olduğu dönemde 1992-1994 yılları arasında Silopi’de İç Güvenlik Tabur Komutanlığı görevinde bulunan Güler, 1995-1997 yılları arasında Başbakanlık Askeri Başdanışmanlığı Proje Subaylığı, 1997-1999 yılları arasında Napoli/İtalya’da konuşlu NATO Güney Bölge Komutanlığı Muhabere Başkan Yardımcılığı, 1999-2000 yılları arasında Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkez Komutanlığı, 2000-2001 yılları arasında Genelkurmay Tatbikatlar Şube Müdürlüğü görevlerini yürüttü. Tuğgeneral rütbesiyle 2001-2003 yılları arasında 10. Piyade Tugay Komutanlığı, 2003-2005 yılları arasında MEBS Plan Koordinasyon Daire Başkanlığı yaptı.

Tümgeneral rütbesiyle 2005-2007 yılları arasında MEBS Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı, 2007-2009 yılları arasında Genelkurmay Eğitim Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu. Korgeneral rütbesiyle 2009-2010 yılları arasında Harita Genel Komutanlığı, 2010-2011 yılları arasında 4. Kolordu Komutanlığı, 2011-2013 yılları arasında Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevlerinde bulundu. Güler, 28 Aralık 2011’de 34 sivilin ölümüyle sonuçlanan ve tarihe Roboski Katliamı olarak geçen hava saldırısı düzenlendiğinde Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevindeydi.

2013 Yüksek Askeri Şura Kararları ile Orgeneralliğe terfi ederek 2013-2016 yılları arasında Genelkurmay 2. Başkanlığına getirildi. 27 Mart 2014'te internete düşen bir ses kaydıyla gündeme geldi. Kayıtta dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun seslerinin yer aldığı iddia ediliyordu. Görüşmede geçen Fidan'ın söylediği "Gerekirse Suriye'ye dört adam gönderirim. Türkiye'ye 8 füze attırır savaş gerekçesi üretirim, Süleyman Şah Türbesi'ne de saldırtırız"  ve Güler'in "Yani bu silahlı kuvvetler her dönemde sizlere lazım olan bir tool" sözleri dikkat çekti.

15 Temmuz 2016'daki devlet içi çatışma sırasında Genelkurmay Karargahı’ndaki makamında bulunan Güler, aralarında emir subayı Binbaşı Mehmet Akkurt'un da bulunduğu askerler tarafından elleri arkadan bağlanarak Akıncı Hava Üssü'ne götürüldü. Bir kanat tasfiye edildikten sonra 28 Temmuz 2016'da yapılan Yüksek Askeri Şura'da Jandarma Genel Komutanlığına atandı. Kendisine Genelkurmay Başkanlığı yolunu açan atama 2 Ağustos 2017'de yapılan Yüksek Askeri Şura'da yapıldı. Şura kararıyla Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atandı ve ordu komutanlığı yapmadan bu göreve gelen 3. kişi oldu. Kendisinden önceki Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da ordu komutanlığı yapmadan Kara Kuvvetleri Komutanı olmuştu. Akar, savunma Bakanı yapılınca 9 Temmuz 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Genelkurmay Başkanı olarak atandı. Atanmasından sadece 6 gün sonra, 15 Temmuz 2018'de tüm kuvvet komutanlıkları doğrudan Savunma Bakanlığına bağlandı. Güler, Erdoğan-Fidan-Akar üçlüsünün emir subayı Türk ordusunun, üç parçadaki saldırı ve işgallerini yürüten Türk ordusunu yönetiyordu. Şimdi aynı çizginin Savunma Bakanlığındaki nöbetçisi oldu.

Kurdistan'daki deneyimden İçişleri Bakanlığı koltuğuna

İstanbul Valiliğinden İçişleri Bakanlığına getirilen Ali Yerlikaya, 1968'de Konya'da doğdu. 1989'da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi "Kamu Yönetimi" bölümünden mezun oldu. 1990'da kaymakam adaylığı görevine başladı. 1993'te Felahiye'deki denemesinden sonra Urfa'nın Hilvan ilçesine atandı. 2003'te İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliğine getirildi. 2007'den Şırnak Valisi, 2010'da Ağrı Valisi oldu. 2012'de Kurdistan'dan çekildi, ancak savaşın yeniden başladığı 2015'te Suriye sınırındaki Antep'e gönderildi. 2018'e kadar Antep'te devletin beklentisini karşılayan Yerlikaya, ödül olarak 2018'de İstanbul Valiliğine atandı. Çekirdekten İçişleri Bakanlığında yetişen Yerlikaya, yeni dönemin onarım dönemine uygun görülmeyip kenara alınan Süleyman Soylu'nun halefi olarak İçişleri Bakanlığının başına geçti. Böylece göreve getirildiği 2016'dan beri "Artık PKK'nin adını kimse anmayacak", "PKK diye bir yapı kalmayacak" diyerek yılda bir "son yıl" olarak güncelleyen Soylu, PKK Ortadoğu'nun devlet dışı en büyük askeri ve siyasi gücü olarak varlığını devam ettirirken görevden el çektirildi. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.