Sobaları 48 saat bekletti, sonra da el koyup götürdü

HDP Dîlok Milletvekili Mahmut Toğrul

HDP Dîlok Milletvekili Mahmut Toğrul

  • Hantallığa neden olan devletin merkeziyetçi yapısının tartışılması gerektiğini ifade eden HDP Dîlok Milletvekili Mahmut Toğrul, “Yurttaşların acil ihtiyacı olan bir TIR ve bir kamyon sobayı Antep girişinde 48 saat beklettiler ve el koydular” dedi.

Deprem bölgelerinde ilk günler yükselen "Kurtarın" çığlığı, yerini barınma, ısınma, gıda ve hijyen malzemeleri çığlığına bıraktı. Depremden bu yana Dîlok (Antep) ve Mereş’te (Maraş) depremzedelere yardım eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dîlok Milletvekili Mahmut Toğrul, devletin enkazlara geç müdahalesi ve partilerinin de aralarında bulunduğu sivil toplum örgütlerinin depremzedeler için gönderdikleri yardımların engellenmesine dair MA'dan Mahmut Altıntaş'a konuştu. Deprem beklenmesine rağmen iktidarın hiçbir tedbir almadığına dikkat çeken Toğrul, bilim insanlarının iki bölgeyi işaret ettiğini, birinin Çewlîg Karlıova, diğerinin ise Semsûr Sergolan’dan (Gölbaşı) başlayıp Hatay Aksu'ya uzanan hat olduğunu kaydetti. Ciddi bir organizasyonsuzluk ve eksiklik yaşandığını söyleyen Toğrul, ilk 72 saat devletin organize olamadığını, profesyonel arama kurtarma ekiplerinin sahaya yetişemediğini ifade etti. 

Merkeziyetçi yapının etkisi

Devletin depreme geç müdahalesinin merkeziyetçi yapısından kaynaklandığını söyleyen Toğrul, “Ekipler 72 saat sonra alana yetiştiklerinde ise ya ekipmanları yoktu ya da hazırlıksızlardı. Çünkü enkaz alanına gelenler enkaz alanından yönlendirilmedi, merkezden kimin nereye gideceği saatlerce bekletildi. Yani düşünün bir ekip İslahiye’ye geliyor ama enkaza müdahale etmiyor, çünkü yetkililer diyor; biz sizin daha nereye yönlendirildiğinizi bilmiyoruz. İnsanlar bir taraftan enkazlarda yakınlarının kurtarılmasını beklerken, diğer yandan açlık ve soğukla boğuşmak zorunda kaldılar. İslahiye'de konuştuğumuz insanlar, 'biz enkazların başında bekliyorduk, ancak müdahale edecek ne bir vinç ne de arama kurtarma timi vardı' dedi. Yani düşünün siz enkazda yakınınızın sesini duyuyorsunuz ama müdahale edilmediğinden 6 saat sonra cenazesini çıkarıyorsunuz. Korkunç bir hazırlıksızlık ve basiretsizlik örneği var. AKP-MHP’nin çürümüş zihniyeti bu yıkımın boyutunu artırdı” şeklinde konuştu.

Organize olunca da yardımları engelledi

Partilerinin de aralarında bulunduğu STÖ’lerin depremzedeler için gönderdikleri yardımların engellenmesine dikkat çeken Toğrul, şöyle devam etti: “AFAD ve devlet organize olduklarında ise bu sefer depremzedelere yardım etmek isteyen insanları engellemeye çalıştılar. Kolluk işini gücünü bırakıp partimizin de içinde bulunduğu depremzedelere yardım etmek isteyen STK’ları engelledi. Devlet organize olduğunda ise 'yardımlar tek elden toplanacak' dedi. Depremin 3. günü biz Nurdağı’na bir ziyaret gerçekleştirdik, kendilerine yeni yeni çadırların verildiğini, ancak onları ısıtacak bir sobanın olmadığını söylediler. Talepleri acil soba ihtiyacıydı. Biz de Sêrt ve Êlih’ten bir TIR ve bir kamyon sobayı yola çıkardık. Antep girişinde yardımlarımızı 48 saat beklettiler. Bir taraftan donma tehlikesi yaşayan insanlar, diğer taraftan 48 saat bekletilen soba dolusu araçlar. Biz onlara siz nerede dağıtmamızı isterseniz orada dağıtalım önerisinde bulunduk, bunun üzerine Ankara’dan talimat beklediklerini söylediler. Sonra AFAD’ın deposuna getirilen sobalar kırılabilir durumu olmasına rağmen boşaltıldı. O yardımların depremzedelere ulaşıp ulaşmadığını bilmiyoruz.”

Hazırlığı savaşa göredir

Depremle birlikte devletin merkeziyetçi yapısının tartışılması gerektiğini ifade eden Toğrul, yerel yönetimlerin öneminin altını çizdi. Depremzedelere ilk HDP ve gönüllülerin ulaştığını belirten Toğrul, şöyle konuştu: “Depremle birlikte çok net bir şekilde ortaya çıktı ki, devletin merkeziyetçi yapısı ciddi bir hantallığa neden oldu ve bu deprem vesilesi ile devletin merkeziyetçi yapısının tartışılması gerekiyor. Biz HDP olarak siyaset alanımızı sokaktan başlatan bir partiyiz. Yerelleri güçlü tutan siyaseti yerelden oluşturup merkeze taşıyan bir anlayışımız olduğu için çok hızlı bir şekilde organize olabildik ve insanlara bir bardak suyu, bir ekmeği ulaştırma konusunda başarılı olduk. Devletin başarısızlığının nedeni, hantal yapısı ve Kurdistan’da hazırlığını güvenlikçi politikalara yaslamış olmasından kaynaklanıyor.” 

 Depremin yaralarının hala sarılmadığını belirten Toğrul, “Gittiğimiz birçok yerde halen daha çadır ve soba talep ediliyor. Yani düşünün ki bir devlet çok güçlü olduğunu iddia ediyor ama halen daha depremzedeye bir çadırı ulaştırabilmiş değil. Maalesef biz henüz kurulabilmiş bir konteynır alanı da görmedik” diye ekledi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.