Sokaklardan ceset topluyoruz

• Süveyda’daki katliamlara tanık olan Nayfe: “Sokaklardan ceset topluyoruz. İki üç gün boyunca evlerin yanında bırakılmış cesetler bulduk. Mahallelere baskın düzenleyip, zengin görünen evleri seçtiler. Bu evleri yağmalayıp sonra da ateşe verdiler. Silahsız sivillere kurşun yağdırdılar.” 

Suriye'nin Süveyda kentinde 13 Temmuz’da cihatçı Heyet Tahrir El Şam’ın (HTŞ) saldırısı ile başlayan çatışmalarda kadın ve kız çocukları hedef alınıyor. Süveydalı İnsan Hakları Aktivisti Suzan Abu Raslan saldırılarda cihatçı HTŞ tarafından 79 kadın kaçırıldığını belgelediklerini ancak gerçek sayının bunun çok daha üstünde olduğunu aktardı. Raporlar, kaçırma olaylarının organize ve sistematik bir şekilde gerçekleştirildiğini, bazı köylerin kuşatıldığını, evlere baskın düzenlendiğini ve kadınların toplandığını, koruyucu güçlerin bulunmadığını veya güvenlik güçlerinden acil müdahale gelmediğini belirtiyor. Yerel örgütler ve aktivistler, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumu, kaçırılan kadınların hayatlarını güvence altına almak ve akıbetlerini ortaya çıkarmak için acilen müdahale etmeye çağırdı. 

Yaşananlar bireysel değil

Kayıp kişilerin isimleri, Süveydalı aktivist Sawsan Abu Raslan tarafından sanal medyada paylaşıldı. Ebu Raslan, listede çatışmaların başlamasından bu yana çeşitli koşullar altında kaybolan kadınların da yer aldığını belirtti. Ebu Raslan, "Suriye hükümetini, tüm bakanlarını, sivil toplum aktörlerini, Suriye'de faaliyet gösteren uluslararası örgütleri ve teröristlerin Süveyda'dan Dera'ya kaçışını aktaran medyayı, yaşananlardan ve yaşanmaya devam eden olaylardan tamamen sorumlu tutuyoruz. Yaşananlar sadece bireysel bir kaçırma değil, mezhepçi ve cezalandırıcı nitelikte sistematik bir operasyon”  ifadelerini kullandı.

 

 

Sözde misilleme olarak kaçırıyorlar

HTŞ’ye bağlı çetelerin yayınladığı bazı videolarda, çok sayıda kaçırılmış kadın da yer alıyor. Bunlar arasında Süveyda’nın köylerinde kaçırılan kadınlar da var. Videolarda kadınlar, Süveyda’da kadınlara yönelik kaçırılma ve şantaj olaylarını anlatıyor. Yine Katar merkezli El Arabi haber kanalının, Suriye'nin güneyinde bir Dürzi kadının, bir muhabire kendisinin ve ailesinin çeteler tarafından kaçırıldığını söylemesi üzerine röportajını kestiği görülüyor. Çekilen bir başka videoda ise, bir muhabir, katliamların yaşandığı Süveyda bölgesinden ayrılırken bir araç içindeki HTŞ’lilerle röportaj yapıyor. Röportajda, araçtaki çetelerden biri arka koltukta oturan birkaç Dürzi kadın ve çocuğu işaret ederek, onları Dürzi halkına misilleme olarak kaçırdığını anlatıyor. Muhabir daha sonra çeteler tarafından evinde yedi gün boyunca kuşatma altında tutulan ve daha sonra zorla dışarı çıkarılıp esir alınan kadınlardan birine dönüyor. Röportajın başlamasından sadece birkaç saniye sonra, çeteler muhabirin sözünü keserek yayını durduruyor. 

Ölenler genç ve silahsızdı

Telefon üzerinden BBC’ye röportaj veren ve güvenlikten dolayı gerçek ismini gizleyen Rima (45) isimli Durzi kadın, hafta başında hükümet güçleri ve yabancı savaşçılardan oluşan silahlı adamların mahallelerinde kapı kapı dolaşıp bir sonraki kurbanlarını aradığını, bu sırada evinin içinde hayal edilemez bir duruma hazırlandığını söyledi. "Binamızın dışında her yerde cesetler vardı" diyen Rima konuşmasına şöyle devam etti: "Başımıza gelebilecek en kötü duygulardan biri, insanların evimize gelip bizim yaşayıp yaşamayacağımıza karar vermelerini beklemektir." Rima, güvenlik güçleri ve yabancı savaşçıların mahallesine girdiğini ve daha sonra annesinin gözü önünde komşusunu vurduklarını gördüğünü söyledi. Rima, “Bizi korumaya gelenler ordu ve güvenlik güçleri miydi? İnsanların geçim kaynakları çalındı. Ölenler genç ve silahsızdı” dedi. 

Evleri yağmalayıp ateşe verdiler

Yine güvenlikten dolayı ismini değiştiren başka bir Süveydalı kadın olan Nayef de yaptığı telefon röportajında, "Sokaklardan ceset topluyoruz. İki üç gün boyunca evlerin dışında, evlerin yanında bırakılmış cesetler bulduk. Mahallelere baskın düzenleyip, zengin görünen evleri seçtiler. Bu evleri yağmalayıp sonra da ateşe verdiler. Silahsız sivillere kurşun yağdırdılar” dedi. Nayfe konuşmasını şöyle tamamladı: “Hükümete karşı tam bir güvensizlik var. Sadece lafta kalıyorlar. Özgürlükler, ihlalleri belgeleme ve hesap verebilirlik hakkında güzel şeyler söylüyorlar ama hepsi yalan.” HABER MERKEZİ