- Almanya son hız 26 Eylül’de gerçekleşecek seçimlere hazırlanıyor. Yeni jenerasyon için bu seçimin önemli bir yeri var, zira gözlerini Merkel ile açan gençler, 16 yıl süren Merkel iktidarı sonrası dönemi merak ediyor.
Bu seçimlerde önemli bir diğer nokta ise uzun yılların ardından SPD’nin özellikle son dönemlerde yapılan anketlerde birinci parti olarak çıkması, Yeşiller’in olası koalisyon ortağı olarak tartışmalara katılması ve Sol Parti ile birlikte üçlü bir koalisyon fikri. Bu tartışmaların dünya siyasetinde önemli etkisi olan emperyalist bir ülkede yapılması önemlidir.
Almanya’nın 3 büyük partisinin adaylarını açıklamasının ardından, hem partilerin programları, hem de adayların kamuoyu nezdinde intibası, şimdiki mevcut tablonun oluşmasında önemli bir etken olarak çıktı karşımıza. Elbette temel başka nedenlerde var.
Öncelikle son anketlerin sonuçlarını hatırlayalım.
Kamuoyu araştırma şirketi YouGov tarafından yapılan son ankette SPD’nin 2017 seçimlerine göre oylarını önemli bir ölçüde artırarak yüzde 20’lerden yüzde 25’lere çıkardığını görüyoruz. Bunun karşısında CDU/CSU ise yüzde 32’leri aşan oy oranına veda ederek, yüzde 20’lere kadar geriledi. Yeşiller ise yüzde 9’larda olan oy oranını artırarak, yüzde 15’lere kadar çıktı. Sol Parti’nin ise yüzde 9.2 olan oy oranına karşın, son anketlerdeki oy oranı yüzde 8 civarında. AfD’nin de yüzde 12.6 oy oranına karşın, anketlerde oy oranının yüzde 11’e düşürdüğü gözlemleniyor. Hür demokratlar 10,8 oy oranına karşın anketlerde yüzde 10 civarında seyrediyor.
Seçim öncesi olası koalisyon senaryoları da tartışılıyor. Bu çerçevede önceki seçimlerde yaşanan hengameyi hatırlayalım: 2017 seçimlerinde 3 ay boyunca koalisyon kurulamadığına şahit olmuştuk. CDU/CSU, Yeşiller ve FDP’nin Jamaika Koalisyonu olarak adlandırılan ve FDP’nin çekilmesi ile umutların son bulduğu görüşmeler sonrasında, Hristiyan Birlik Partileri ve SPD arasında yine uzun süren tartışmaların ardından koalisyonda mutabık kalınmıştı. SPD iktidar ortaklıklığı planları çerçevesinde sosyalist prensiplerden vazgeçtiği eleştirilerini yoğunca almıştı. Öyleki seçimlere gidilirken SPD’nin muhalefette kalacağı da kararlılıkla açıklanmıştı, ama bildiğiniz üzere öyle olmadı.
Nihayetinde 26 Eylül’de yapılacak seçimlerde SPD, Yeşiller ve Sol Parti koalisyonu tartışılan önemli bir başlık. Geçtiğimiz günlerde Laschet, Baerbock, Scholz televizyon tartışmasında kamuoyunun merak ettiklerini tartıştı. İlk sorular arasında Sol Parti ile koalisyona nasıl yaklaştıkları konusu da vardı. Laschet böyle bir olasılığı direk reddetti, Scholz kamuoyunu adres gösterdi, ‘onlar karar verecek’ dedi, Laschet gibi direk bir yanıt vermeye çekindi. Yeşiller ise kapıyı açık bıraktı, fakat belli başlı fikir ayrılıkları yaşadıklarını da sözlerine ekledi, örneğin dış politika gibi.
Baerbock’u dışarıda tutarak Laschet ve Scholz arasında geçen sert tartışmalarda Scholz daha çok ön plana çıktı, nitekim son anketlerin galibi de SPD.
Tartışmalar ve anketler böyle şekillenince sol bir koalisyon da daha çok tartışılır oldu haliyle. Tartışmalardaki kilit parti ise Sol Parti. Almanya Sol Partili bir koalisyona hazır mı?
Ya da bu tartışmalar ekseninde nasıl bir algı yaratılmaya çalışıyor? En önemlisi, Sol Parti koalisyon tartışmalarının neresinde duruyor?
Bazı eyaletlerde koalisyona katılması ile birlikte Almanya’da Sol Partili bir koalisyon fikri henüz yerleşmiş değil.
Zira adayların televizyon tartışmalarında da üstüne basa basa böyle bir koalisyon fikrine nasıl baktıkları soruluyor.
Sol Parti birçok konuda muhalefet partilerinden ayrılıyor. Örneğin NATO’nun lağvedilmesi gerektiğini düşünüyor, silah ihracatının ise yasaklanmasını talep ediyor. Sol Parti Kürtlere yönelik antidemokratik uygulamaları da sık sık parlamentoya taşıyan bir parti. Ayrıca PKK’nin ‘terör listesi’nden çıkarılmasını da talep ediyor. Türkiye’de ve Kürdistan’da yaşananlarla yakından ilgileniyor, eleştirilerini sunuyor.
Peki Sol Parti, SPD ve Yeşillerle koalisyon kurulması durumunda nelerden vazgeçecek, hangi konularda ödünler verecek. Olası bir ittifakta mevcut programına sahip çıkabilecek mi?
Şuanki atmosfere baktığımızda Sol bir ittifak fikri yaygın tartışılıyor, fakat bu seçim sonuçlarına nasıl yansıyacak, gerçekleştiğinde beklentileri karşılayacak mı bekleyip göreceğiz.
paylaş
Elif SONZAMANCI yazıları
Muhalifler yasa dışı dinleniyor
27 Mayıs
Değişim için sandıklara!
20 Mayıs
Almanya’da grev haftası
22 Nisan
Almanya ve seçimler
15 Nisan
Almanya’da grev dalgası
25 Mart
Deprem ve zalimin zulmü
18 Şubat
İstanbul Sözleşmesi…
4 Şubat
Çocukların gülüşü artık solmasın...
10 Aralık
Savaşta orantılı güç
3 Aralık
OPCW’yi göreve davet yürüşü...
12 Kasım
İnsan hakları ve sessizlik
29 Ekim
Avrupa’nın enerji arayışı
22 Ekim