Sömürgeci aklı reddediyoruz

Tuncer Bakırhan

Tuncer Bakırhan

  • DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, Türkiye’de iktidar ve muhalefetinin derdininin, 21. yüzyılda Kürt halkını yine sömürge gibi yönetmek olduğunu söyledi. Bakırhan, “Bu sömürgeci aklı reddediyoruz. Kürt halkı bir yüzyıl daha sömürge olarak yönetilmeyecektir” dedi. 

İktidar ve muhalefeti eleştiren, bu iki oyunu bozacaklarını söyleyen DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, söz konusu Kürt sorununun çözümü olunca herkes ile görüşebileceklerini belirtti. Kürt sorununun seçimlerden, belediyelerden, makamlardan çok daha önemli olduğunu vurgulayan Bakırhan, devlete ve iktidara seslendi: “Eğer zerre kadar bir çözüm iradeleri varsa desteklemeye hazırız ama yoksa da direniriz.”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, partisinin dünkü Grup Toplantısı’nda gündeme dair değerlendirmede bulundu. DEM Parti'nin 3. Yol perspektifine dikkat çeken Bakırhan, DEM Parti'nin İstanbul'un da aralarında olduğu birçok kentte aday çıkarma kararı sonrası yaşanan tartışmalara değindi. Bakırhan, şunları söyledi: “Yatıp kalkıp DEM Parti’ye ve Kürt halkına hakaret ediyorlar. Kürt halkının meşru temsilcileri rehin alınıyor, belediyelerine kayyum atanıyor ama kimseden çıt yok. İzliyorlar, izlemeye devam ediyorlar. Başta İstanbul olmak üzere her yerde adaylarımızı kamuoyuna açıkladık. İstanbul açıklamamızdan hemen sonra aklı başkalarının kesesinde olanların paçalarının tutuştuğuna şahitlik ettik. Köşelerinde, ekranlarda pespayece yorumlar ve tutumlar içerisine girdiler. Siz bu yorumcuların Kürt sorunundaki çözümsüzlüğe dair tek bir cümle duydunuz mu? Hayır, duyamadık. Bunların derdi, iktidar ve muhalefetle birlikte 21. yüzyılda Kürt halkını yine sömürge gibi yönetmektir. 

Sömürge olarak yönetilmeyeceğiz

Oy hakkınız var ama istediğimiz adaya verin, diyorlar. 'Eşitiz, kardeşiz' diyorlar ama bunu bir türlü biz göremiyoruz. İşte bu sömürgeci aklı biz reddediyoruz. Kürt halkı bir yüzyıl daha sömürge olarak yönetilmeyecektir. Maaşlarını zengin kulüplerinden alanlar, parti genel merkezlerinden ve plazalardan çıkmayanlar yatıp kalkıp Kürt halkına, DEM Parti’ye rota çizmeye çalışıyor. Bunlara göre; Kürt halkı yetersizdir. Kürt halkının aklı yetmez, Kürt halkı siyaset yapamaz, siyaset üretemez, sadece kendilerinin işaret ettiği kişilere oy verebilir. Bu ülkenin en politik tabanının Kürtler ve DEM Partililer olduğunu belirtmek istiyoruz. Bu yorumları yapanlara şunu söylemek istiyoruz; seçim otobüslerimizin peşinden koşturup ter döken o karayağız çocuklar var ya, ekranlardan sosyal medyadan atıp tutanların yüzlercesini ceplerinden çıkarır.

Kararlarımızın öznesi halkımızdır

Maalesef üstenci bir bakış açısıyla karşı karşıyayız. Ne yapacağımızı bu pespaye yorumları yapanlar karar veremez. Biz kendi kararlarımızı kendimiz alır ve uygularız. Kararlarımızı alırken halkımıza sorarız, halkımızı özne görürüz, onların dedikleri yolda, onların belirlediği rotada yol yürürüz. Biz seçimde kendi gücümüze de yeterliliğimize de güveniyoruz. Bunu sorgulamak kimsenin haddi değil. Kürt halkı ve DEM Parti, Türkiye’de siyasetin kurucu öznesidir. Bu geçmişte de böyleydi bugün de böyledir. Bu yapılan yorumlardaki insanların tutuşmasının sebebi de özne halimizi halen koruyor olmamızdır. Bunu bizden daha iyi biliyorlar. Şimdi işin ilginç noktası aday çıkarsak bir yerlerde talimat aldılar diyorlar, aday çıkarmasak yine bir yerlerden talimat aldılar diyorlar. Oysa onlar bizden daha iyi gerçeği biliyor. Biz talimatları sırça köşklerden, müteahhitlerden değil, halklarımızdan alırız.

Oyunlarına son vereceğiz

Onların derdi 31 Mart’ta sandık, makam, rant. Bizim amacımız ise 1 Nisan’dan itibaren barış ve demokrasiyi armağan etmektir. Alicengiz oyunlarına son vereceğiz. Bizim yolumuz müteahhitler ve rantçılar arasında tercih yapmak değil, bizim yolumuz 3. Yol’dur; emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, ezilenlerin yoludur. Kararlı adamlarla yürüyoruz. Her attığımız adımın bir bedeli var. Mücadele her alanda devam ediyor. 

Solmazlar ve Terzi Fikri geleneği

Kurdistan’da ön seçimlerimizi yapıp adaylarımızı açıkladık. Batı’da adaylarımızı açıklamaya devam ediyoruz; bugün ya da yarın son aşamasına gelecek. İstanbul Eşbaşkan adaylarımız Sayın Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni arkadaşlarımız. Her iki arkadaşımız da öylesine İstanbul’da aday olarak gösterilmediler. Birisi Terzi Fikri’nin geleneğinden, diğeri Edip Solmazların geleneğinden geliyor. Her iki arkadaşımız da İstanbul’da en iyi şekilde uygulayacak birikime, niteliğe sahiptir. Ankara’yı ırkçılar arasındaki yarıştan kurtarmaya hazırız. Antalya’yı doğa talanından kurtarmaya hazırız.” ANKARA

 

* * *

32 yerde milimetrik hesap

DEM Parti’nin kazanacağı 32 yerde milimetrik hesap yapıldığını; halkın iradesini gasp edecek şekilde kaçak seçmen, devlet güçleri kaydırıldığını belirten Bakırhan, iki harita gösterdi. En düşük yıllık gelire sahip kentler ile seçmen taşınan kentlerin Kurdistan kentleri olduğunu  gösteren haritaların, yüzyıllık devlet politikasının nasıl işlediğini gösterdiğini vurgulayan Bakırhan, şöyle devam etti: “Tamamı Kürt kentleridir. Kürtler yaşıyor. Peki bu iki harita tesadüf müdür? Hayır değildir. Bunun adı hırsızlıktır, yolsuzluktur. Bunun adı rengini bile bile Kürt halkının iradesini gasp etmektir. Evet biz buna itiraz ediyoruz.

Sabah akşam ağzını açıp 'DEM Parti niye aday çıkardı, kiminle görüştü, kime hizmet ediyor' diyenleri bu haritaya bakmaya devam ediyoruz. Biraz vicdanları varsa, onurları varsa, biraz demokratlık, muhaliflik varsa bu tablonun bence cevabını hükümete sorsunlar. Bu tabloya bizim dışımızda itiraz eden olmadı. Bizim oylarımızı çantada keklik gören ana muhalefet partisi dahil olmak üzere. Demek ki bunların birbirinden farkı yok, ikisi de aynıdır.

Çözüm iradeniz var mı?

Bir de utanmadan geçen gün Amed’de ‘önünüzü açın sorunlarınızı çözelim (AKP’li Efkan Ala)' diyordu. Burada sizin huzurunuzda söyleyelim. Amed’de Kürt, Ankara’da kurt olarak Kürt meselesini çözemezsiniz. Bu siyasetiniz çözüm üretmez. Bu siyasetiniz çatışma ve savaş üretir. Çözüm iradeniz var mı? Varsa buyurun. Engel mi olduk? Çözümün adresini size söyleyelim; Bursa Karacabey’de Susurluk Çayı’nın aktığı ağzın az ötesinde bulunan İmralı Adası’dır. Bundan daha açık bir çözüm adresi olabilir mi? Tamam mı? Bugüne kadar anlamamışlar, bugün artık çözüm adresini milimetrik olarak söyledik. Bakalım bu ülkede bu sorunu gerçekten çözüyorlar mı çözme iradeleri var mı? Hep beraber görelim. 

Varsa destekleriz, yoksa direniriz

Kürt sorununda demokratik çözüm iradeleri varsa çıkıp açıklasınlar değil mi? Bir seçim arifesindeyiz. Anadili hakkında ne düşünüyorlar, siyasi tutsaklar hakkında, kayyımlar hakkında ne düşünüyorlar? Güney’de, Rojava’da yoksul halka her gün yapılan operasyonlar hakkında ne düşünüyorlar? Buyursunlar, söylesinler. Biz de anlayalım. Gerçekten çözme iradeleri olup olmadığını. Eğer zerre kadar bir çözüm iradeleri varsa desteklemeye hazırız ama yoksa da direniriz. 

Çözüm için görüşürüz 

Söz konusu Kürt sorununun çözümü olunca herkes ile görüşürüz. Bizim için önemli olan Kürt sorununun demokratik çözümüdür. Kürt sorunu seçimlerden, belediyelerden, makamlardan çok daha önemlidir. Bizim aday açıklamamızı da lütfen kimse pazarlık yapıyoruz gibi algılamasın. Bu, 40 yıllık mücadeleye, ödenen bedellere, ne kadar onurlu, tutarlı bir siyaset yürüttüğümüze de hakarettir, bunu kabul etmiyoruz. Biz değer siyaseti yapıyoruz.”

 

* * *

Halk, Öcalan’la çözüm istiyor

Barışa inanan, bunun üzerine düşünen ve programlaştırabilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çözüm perspektifinin net ve somut olduğunu belirten DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, “Sayın Öcalan’ın özgür olması, bu topraklara onurlu bir barışın gelmesiyle paralel bir durumdur” dedi. Parti ve halk olarak bunu imkansız görmedikleri, barışın savaştan daha kolay olduğunu bildikleri için yıllardır barış mücadelesi verip bedel ödediklerini kaydeden Bakırhan, şunu vurguladı: “Halkımız Öcalan’la mümkün olduğunu söylüyor. Elbette barış için masaya oturmak imkansız değil.”

DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, MA’dan Mehmet Aslan’ın sorularını yanıtladı. Türkiye’nin tecridi derinleştirdikçe ve yeni komplolar peşine düştükçe kaybettiğini, kaybetmeye devam edeceğini belirten Bakırhan, “Türkiye halkları yoksullaşıyor, iç ve dış politika çöküyor, çetelerin ve mafyaların güç kazandığı bir siyasal zemin var oluyor ve ülke her açıdan bağımlı hale geliyor. Tecrit, hukuksuzluk elde kalan tek politika oluyor” dedi.

Tüm hukuksuzlukların toplamı

Tecridin, devletçi aklın ince ve sistematik bir uygulaması olduğunu; hatta tecrit ve tecrit şahsında İmralı Adası’ın, bugün hukukun kara deliği olmakla yetinmeyip tüm hukuksuzlukların da toplamı olarak belirdiğini kaydeden Bakırhan, “Tecrit her açıdan insanlık suçudur. Her koşulda mücadele edilmesi gereken bir iktidar aygıtıdır. Birine uygulanan tecridin herkesi kapsaması kaçınılmazdır. Tecride karşı olabilmek onu yenebilmek için büyük kararlılık ve irade savaşı gereklidir” diye konuştu.

Bu, devletin tercihidir

Adalet Bakanlığının sessizlik zırhından çıkmayıp hiçbir şey yokmuş gibi davrandığına dikkat çeken Bakırhan, şöyle devam etti: “Sadece tecrit yok demekle kalıyor. O halde yok dediğiniz şeye tüm dünyadan avukatlar, kurumlar neden başvuru yapıyor, neden açmıyorsunuz kapıları? diye soruyoruz. Devletin bu tercihi, Kürt’ü her zamankinden daha fazla paranteze alan, her kazanımını her yerde boğan, yine yüz yıllık geçen sürede olduğu gibi onu imha ve inkâr retoriğine alan bir konsept. İçine dış desteği, iç desteği de alan, bunun pazarlıkları ile siyaset yürüten, milliyetçilikten beslenen ve teknoloji-medyadan yoğunca faydalanan bir konsept var karşımızda. Başarı şansı var mı? Hayır…

Yürüyoruz, çünkü derdimiz var

Özgürlük Yürüyüşü devam ediyor. Yürüyoruz, çünkü bir derdimiz var. Aslında bu yürüyüşlerin anlamını en iyi yol üzerinde temas edilen hikayeler, özlemler, talepler anlatıyor. Halkımız çözüm istiyor, bunun da Öcalan’la mümkün olduğunu söylüyor. Devlet ya da yetkililer, bu farkı ve durumu anlamıyor.  Kürt sorunundaki çözüm ve tecridin sonlanması için cezaevlerindeki siyasi tutsakların sürdürdüğü açlık grevi eylemi 3. ayında. Tutsakların talepleri meşrudur, bizim de taleplerimizdir, her yerde ifade etmeye devam ediyoruz. Gerek kamusal gerekse icra kurullarına dönük temaslarımız var, bunları şeffaf şekilde paylaşıyoruz. Bu büyük bir eylemdir ve görülmelidir. Elbette bunun için ne gerekiyorsa ve elimizden ne geliyorsa yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.

Bu tecritle sonuç alamazlar

Dünyada bugün yüzlerce merkezde tecride dönük eylemler var. Halklar, ülkeler, kültürler bu tecridi kabul etmiyor. Özgürlük yürüyüşümüz de göstermiştir ki bu tecrit başarıya ulaşamaz. Bize düşen nihai olarak bunu sonlandırmaktır. Her eylemin kendi özgünlüğünde, kelebek etkisi misali bir değeri vardır. Önemli olan sürekliliktir. Doğruları, gerçekleri ifade etmekten vazgeçmemektir. İnsanlık suçu olan tecrit gibi uygulamaları sürekli gündemde tutmaktır. Çünkü herkese, tüm topluma kaybettiren bir durum var ortada. Bizim de parti olarak önceliğimiz toplumu savunmaktır. Muhalefetin tutumu tecrit konusunda eksik ve yanılgılıdır. Tecrit meselesinin, Kürt sorunu ile doğrudan bağlantısını görmüyor ya da görmek istemiyorlar. Buna dair söz kurulmayacak da neye dair kurulacak?”

Öcalan’ın çerçevesi somuttur

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barışa inanan, bunun üzerine düşünen ve programlaştırabilen ender siyasal şahsiyetlerden olduğunu söyleyen Bakırhan, şöyle konuştu: “Öcalan’ın özellikle savunmalarında analiz ettiği dünya sistemi, Kürt sorunu etrafında önerdiği nedenler ve çözüm perspektifi, birçok açıdan yenidir, özgündür, ufuk açıcıdır. Belirsiz değil, net ve somut çerçevelerde konuşuyor. Sayın Öcalan’ın özgür olması, bu topraklara onurlu bir barışın gelmesiyle paralel bir durumdur. Ben de partimiz de halkımız da bunu imkansız görmediğimiz, barışın savaştan daha kolay olduğunu bildiğimiz için yıllardır barış mücadelesi verip bedel ödüyoruz. Elbette barış için masaya oturmak imkansız değil, yakın tarihte bu denenmiş bir yol. Zaten partimizin varlık sebeplerinden biri de Kürt sorununda demokratik çözüm ve barıştır.” ANKARA

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.