Sürecin uzaması, çözümsüzlük demek

Dilan Kunt Ayan

Dilan Kunt Ayan

  • DEM Parti'nin Meclis Adalet Komisyonu Üyesi Dilan Kunt Ayan, PKK’nin kendini feshetme ve Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleye son verme kararının, devlete yüklediği sorumlulukları hatırlattı. 
  • Meclis'in tatile girmeden komisyon kurması gerektiğini vurgulayan Ayan, “Sürecin uzaması demek, çözümsüzlük demektir. Acilen yasal adımlar atılıp süreç ilerletilmeli” dedi. 
  • Ayan, şunun altını çizdi: "Yüz yıllık inkar, 52 yıllık mücadele var. Bu fırsat heba edilmemeli. Adım atılmadan çözüm olmaz. Ne kadar hızlı adım, o kadar hızlı çözüm."

AZİZ ORUÇ / İSTANBUL

DEM Parti Riha Milletvekili ve Meclis Adalet Komisyonu Üyesi Dilan Kunt Ayan, Kürt sorununun çözümü için Meclis’te komisyon kurulmasının kritik bir adım olduğunu söyledi. Ayan, "Meclis kapansa bile komisyon kurulabilir ve çalışmalarını sürdürebilir. Yeni yasama yılına kadar gerekli düzenlemeler Genel Kurul’a sunulabilecek duruma gelir” diye konuştu. 

Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, gazetemize yaptığı açıklamada, Kürt sorununun çözüm süreci kapsamında iktidarın gereken adımları atmadığını, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı, PKK’nin kongre yaparak fesih kararı alması gibi önemli gelişmelere rağmen hükümetin bu sürece uygun karşılık vermediğini söyledi. Sürecin başladığı günden bu yana barışa yönelik çok sayıda çağrı yapıldığını hatırlatan Ayan, toplumsal barışın inşası için Meclis’in devreye girmesi gerektiğini kaydetti. Komisyonun, 16 siyasi partinin katılımı; şeffaf, kapsayıcı ve çözüm odaklı bir anlayışla kurulmasının hedeflendiğini belirten Ayan, "Türkiye’nin uzun süredir devam eden çatışma dinamiklerini sonlandırmak ve kalıcı barışı tesis etmek için bu komisyon kritik rol oynayacaktır" dedi.

Meclis açık değilken çalışabilir

Kürt sorununun Meclis'te çözümü için mücadele ettiklerini belirten Ayan, şunları söyledi: “Meclis, 1 Temmuz’da tatile gidiyor ve Ekim’e kadar kapalı olacak, komisyon kurulabilecek mi deniliyor? Evet. Meclis kapansa bile komisyon kurulabilir ve çalışmalarını bu sürede sürdürebilir. Komisyon, Meclis’in açık olmasına bağlı bir şey değil. Yeter ki bu konuda bir adım atılsın. Öte yandan Meclis kapanmadan bu komisyonun kurulacağına dönük büyük bir umudunuzun, beklentimizin de olduğunu ifade edelim. İşin zamana yayılmaması gerektiği konusunda tüm taraflar hemfikir. Sürecin uzaması, barışı istemeyen kesimlerin süreci sabote etme ihtimalini artırıyor. Bu nedenle Meclis kapanmadan komisyonun kurulma olasılığı yüksektir. Usule ilişkin tartışmalar sürse de biz bu komisyonun Meclis tatile girmeden önce kurulacağına inanıyoruz."

 

 

 

Yasal zemin şartı

Ayan, Türkiye'de barışı istemeyen bir kesimin olduğunu vurgulayarak, çözüm sürecinin geciktirilmesinin bu kesimlerin etkisini artırabileceğini belirtti. Kürt Halk Önderi'nin 27 Şubat çağrısının gerekliliklerinin yerine getirilmesi gerektiğini dile getiren Ayan, PKK’nin kendini feshetme ve demokratik siyasete geçiş çağrısının devlete yüklediği sorumlulukları hatırlattı. Ayan, “Sürecin uzaması demek, çözümsüzlük demek. Bu nedenle acilen yasal adımlar atılmalı ve süreç ilerletilmelidir” dedi. 

Genel Kurul’a hazırlık 

Süreç boyunca atılan önemli adımlara rağmen Meclis’in rolünü oymadığını belirten Ayan, şöyle devam etti: “Devletin de Meclis’in de daha hızlı hareket etmesini, daha hızlı refleks göstermesini beklerdik. Ortada bir hantallık var. Meclis kapanmadan komisyon kurulması demek Meclis’in artık devreye girdiği anlamına gelecek. Komisyonun kurulmasıyla birlikte hızlıca çalışmalar başlayabilir. Yeni yasama yılına kadar gerekli düzenlemeler Genel Kurul’a sunulabilecek duruma gelir.”

Derinleştiren yasalar 

Komisyonun kurulması ve Meclis’te atılması gereken adımların hayati önemde olduğunu tekrarlayan DEM Parti Milletvekili Ayan, Türkiye’de Kürt sorununu derinleştiren mevcut yasaların hala yürürlükte olduğunu hatırlattı. Terörle Mücadele Kanunu (TMK) gibi yasaların ifade özgürlüğünü ve siyasal katılımı engellediğini vurgulayan Ayan, uluslararası sözleşmelere rağmen Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını, Kürt siyasi hareketinin öncülerinin halen cezaevinde olduğunu söyledi.

 

 

Sürecin ruhuna uygun yasalar

10. Yargı Paketi kapsamında yapılan düzenlemeleri hatırlatan Ayan, bu düzenlemelerin ayrımcılık içerdiğini ve sürecin ruhuna uygun olmadığını belirtti. Ayan, "İktidarın hasta tutsaklar için yaptığı düzenleme olumlu bir adım gibi görülse de siyasi tutuklular kapsam dışı bırakılarak ayrımcılık yapıldı. Bu tür yasal paketler iyi niyet göstergesi olabilir, ancak esas olan köklü değişikliklerin yapılmasıdır. Sürecin ruhuna uygun yasalar yapılmalıdır” diye konuştu. 

Tüm olumsuzluklara rağmen sürecin devam ediyor olmasını olumlu bulduklarını ifade eden Ayan, "Sayın Abdullah Öcalan süreci umutla ve inançla yürütüyor. Bu bizler için çok kıymetlidir, ancak daha çözüm için atılması gereken çok adım var" dedi.

Ortadoğu'daki krizler

Ortadoğu'da artan krizlere dikkat çeken Ayan, şunları dile getirdi: “Ortadoğu'da bir savaş kazanı kaynıyor. Bu koşullarda barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Türkiye kendi iç barışını sağlamazsa, bölgedeki krizlerin içine çekilir. Bu yüzden barış için derhal adım atılmalı.” 

Adımsız çözüm olmaz

Kürt sorununun çözümü için somut adımların kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Ayan, şunları ekledi: "Yüz yıldır süren bir inkar, 52 yıllık bir mücadele var. Sayın Öcalan’ın çağrısıyla bir kapı aralandı. Bu fırsat heba edilmemeli. Adım atılmadan çözüm olmaz. Ne kadar hızlı adım, o kadar hızlı çözüm." 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.