Suriye’de savaş hazırlığı

Çetelerin Halep'teki saldırısında çocuklar da yaralandı. Foto:AFP
- Ronahî Gazetesi’nin yazarı Zeki Bedran, Türkiye’nin Suriye’de savaş hazırlığı içinde olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye, Suriye’yi yeni bir savaşın içine çekmek için çalışıyor” dedi.
Ronahî Gazetesi’nin yazarı Zeki Bedran, Türkiye’nin Suriye’de savaş hazırlığı içinde olduğuna dikkat çekti. Kuzey ve Doğu Suriye konusunda hükümet ve ortaklarının düşmanlık çizgisinde durduklarını belirterek, “Türkiye, Suriye’yi yeni bir savaşın içine çekmek için durmadan çalışıyor” dedi.
Suriye Geçici Hükümeti’yle QSD arasında yapılan görüşmelerin detaylarını aktaran Zeki Bedran şu bilgiyi paylaştı: “Şam ile QSD arasında yapılan görüşmede üç tümen vb. biçiminde katılım konusunda mutabakata varılmıştı. Şam yönetimi bunu kabul ediyor, ancak Türk Savunma Bakanı “olmaz” diyor. Bu görüşmelerde ABD aktif rol oynuyor. Buna rağmen Türk hükümeti, bunların tümünü bir tarafa bırakıp kendi görüşlerini Suriye’ye ve taraflara dayatıyor.”
Katliam hazırlığı
Türkiye’nin kaygısının Suriye’nin geleceği olmadığını yazan Bedran şöyle dedi: “Alevi ve Dürzi katliamları ortadayken Kürtleri silahsızlandırmak, soykırıma kapıları aralamaktan başka bir anlama gelmez. Türkiye’de Kürt sorununu çözme ve silahlı savaşı sonlandırma gündemdeyken, Suriye’de Kürtlere karşı katliam hazırlıkları yapmak normal karşılanamaz. Türkiye’de kardeş, Suriye’de düşmanlık olmaz. Suriye’de düşmanlık yapan, Türkiye’dekine de düşmanlık yapar. Bunun başka açıklaması yoktur.”
Entegrasyon tek taraflı değil
Zeki Bedran, QSD ve Özerk Yönetim’in Suriye devletine entegre edilmesinin tek taraflı işleyen bir süreç olmadığını vurguladı ve ekledi: “Mutabakat, siyasi, anayasal ve idari yapıları da kapsamaktadır. Türkiye bütün bunları atlayarak sadece QSD’ye odaklanmakta ve Özerk Yönetimi ortadan kaldırmak istemektedir. Mutabakat sadece QSD üzerine hazırlanmış bir metin değildir.”
“Kürtler olmasın DAİŞ olsun”
Türk devletinin Suriye’yi HTŞ’nin karanlık zihniyetine teslim etmek istediğini hatırlatan Bedran, “Kürtler olmasın, varlıkları garanti altına alınmasın; varsın HTŞ, El Kaide ve DAİŞ yönetimde olsun, deniliyor. Türkiye, entegrasyonu adil bir biçimde ele almıyor. Yapıcı bir rol oynamıyor. Bozucu ve tahrik edici pozisyonunu sürdürüyor. ABD yerine kendisi arabulucu olabilir ve çözümü kolaylaştırabilir. Ancak bunu yapmak yerine savaş hazırlıkları yapıyor, tehditlerine ara vermiyor.
Türk hükümeti, bütün bu olumsuz yaklaşımlarının yanında bir de Önder Apo’dan QSD’nin silah bırakması için çağrı yapmasını istiyor. Önderliğe doğru yaklaşmak yerine, onu bir rehin gibi elinde tutmaya devam ediyor. Bu durumda kim Türkiye’ye güvenecek, İmralı nasıl olumlu bir rol oynayacak? Önce hükümetin kendi pozisyonunu netleştirmesi gerekiyor” dedi. HABER MERKEZİ















