Timoq 21 gündür abluka altında

Mahbet Yıldırım

Mahbet Yıldırım

  • Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Timoq köyüne 31 Mart’ta başlatan askeri saldırı, Mişrîta, Kêl Hezna ve Elqîs köylerini de kapsayarak devam ediyor. 15 kişinin işkence edilerek gözaltına alındığı ve üç kişinin tutuklandığı 36 hanelik köy, 21 gündür abluka altında. 

 

İşkenceyle gündeme gelen Timoq köyünde tutuklanan 80 yaşındaki Beşiri Yıldırım’ın eşi Mahbet Yıldırım, “Eşimin hiçbir suçu yok. 80 yaşında birinin cezaevinde ne işi var?” diye sordu. 

Türk devlet güçleri, Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Timoq (Gümüşörgü) köyüne 31 Mart’ta saldırdı. Saldırı, Mişrîta (Yedibölük) Kêl Hezna (Kel Hasan ) ve Elqîs (Belkıs) köylerini de kapsayarak sürüyor. Eş zamanlı olarak birçok eve de baskın düzenlendi. Ev baskınlarında 15 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan üçü tutuklandı. 36 hanelik Timoq köyünde 21 gündür yurttaşların yalnızca hastane ve temel ihtiyaçları için köyden çıkışlarına izin veriliyor. Köyde ikameti olmayan kimse hala köye alınmıyor. 

Gözaltına alınıp tutuklananlar arasında 80 yaşındaki bronşit hastası Beşir Yıldırım da bulunuyor. Yıldırım’ın eşi 80 yaşındaki Mahbet Yıldırım, 1993’te köy yakmaları sürecinde köylerinden çıkmak zorunda kaldıklarını ve üç yıl Kahveci köyünde yaşadıktan sonra 1996'da köylerine geri döndüklerini anlattı. Yüzlerce Türk askerinin 31 Mart'ta köylerine geldiğini anlatan Yıldırım, “Köyde iki yaşlıydık. Askerler köyün her yerini sarmışlardı. Hiç suçumuz yokken köyümüze gelip bize bunu yaptılar. O süreç içerisinde haksız yere eşimi de iki defa gözaltına aldılar. Üçüncüsünde tutukladılar. 80 yaşında birinin cezaevinde ne işi var? Oruçludur, bu haliyle cezaevine götürdüler. Bir suçu olsa neyse ama bir suçu yoktu” ifadelerini kullandı.

 Beni yalnız bıraktılar

Köyde eşiyle birlikte iki ineklerinin olduğunu ve yaşamlarını böyle sürdürdüklerini belirten Yıldırım, “İki inek sahiplenmiştik. Onlara bakıp geçimimizi sağlıyorduk. Eşim tutuklanınca ineklerimi de çok ucuza sattım, çünkü bakamıyordum. Biz iki yaşlı ve hastayız. Hiçbir suçumuz yok. Eşimin hiçbir suçu yok, hiçbir şey yapmadı. Onu aldılar, beni de üç gündür yalnız bıraktılar. Üç gündür ağlıyorum. Ben de hastayım, kendi ekmeğimi bile yapamıyorum” diye konuştu.

Sağlık sorunları nedeniyle hastaneye daha rahat gidebilmek için bir hafta önce köyden çıkmak zorunda kaldığını kaydeden Yıldırım, “Komutana ‘Evimi götürmemişim, hastaneye gidiyorum. Benim evim orada ve dolu eşyam var içeride, gidip geliyorum’ dedim ve köyden çıktım. Akciğer, böbrek hastalıklarım var. Biz yaşlı insanlarız, sağlık durumumuz iyi değil” dedi. 

'Bu yapılanlar haksızlık

Eşinin birçok hastalığının olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: “Eşim çok hasta ve yaşlı. Bronşiti var. Bazen başı dönüyor. Bir suçu yok. Eşimin serbest bırakılmasını ve köyüme geri dönmek istiyorum. Köyümün bir yudum suyu bile bana çok güzel. Biz yaşlıyız diye çocuklarım onlarla yaşamamızı istiyordu. Köyüm için, köyümün suyu için gitmiyordum. ‘Bize yapamazsınız gelin’ diyorlardı, ama biz köyümüzü çok seviyoruz. Eşimi içeri attılar, beni de öylece bıraktılar. Bu yapılanlar haksızlık.”

Timoq köyü sakini Yahya Karabaş da gözaltına alınmış,dört gün boyunca askerler tarafından başına poşet geçirilerek işkence gedilmişti. Serbest bırakılan Karabaş, 11 Nisan’da 3. kez “soruşturma dosyasında yeni delil bulunduğu” iddiasıyla yeniden gözaltına alınmış ve çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı.  MA/BATMAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.