Toprağımızda biz iktidar olacağız

Tuncer Bakırhan, Muş halk buluşması

Tuncer Bakırhan, Muş halk buluşması

  • Güçlü bir gelenekten geldiklerini ve büyük bedeller ödediklerini söyleyen HEDEP Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, “Bizim olan bu topraklarda biz iktidar olacağız. Yalancılar, hırsızlar, kayyumlar, iş birlikçiler belediye başkanı olmayacak” dedi. 

Mûş’ta konvoylarının sürekli durdurularak kontrolden geçirilmek istenmesine tepki gösteren HEDEP Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, “Atalarımız, ‘bu coğrafya hepimize yeter’ dedi ve kapıları bin yıl önce açtı ama şimdi Kurdistan’a 3-4 aramadan, GBT’den geçirip durdurmaya çalışıyorlar. Faşist kafalarıyla bizimle kafa bulmaya çalışıyorlar ama bunlara insanlığı öğreteceğiz” diye konuştu. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, Serhat bölgesindeki gezi kapsamında dün Mûş’a geldi. Bakırhan, Mûş’un Mexdîk beldesinde çok sayıda kişi tarafından karşılandı. Belde çıkışında konvoyun önü polisler tarafından kesilerek kimlik kontrolü yapılmak istendi. Bunun üzerine HEDEP milletvekilleri ve halk duruma tepki gösterdi. Yaşanan tartışmanın ardından konvoy tekrar yola çıktı. Bu kez de Mûş girişinde konvoyun önü kesilerek, kimlik kontrolü ve GBT yapılmak istendi. Duruma tepki gösteren Bakırhan ve beraberindekiler, bu uygulamaya son verilinceye kadar kontak kapatarak eylem yapacaklarını iletti. Ardından polis bu uygulamadan vazgeçerek konvoya yol verdi. Konvoyla kent turu yaptıktan sonra buluşmanın yapılacağı düğün salonuna giden Bakırhan ve beraberindekiler, burada alkış ve sloganlarla karşılandı. 

Yerel yönetim korkusu

Halk buluşmasında konuşan Bakırhan, yol boyunca yaşadıkları engellemelere tepki göstererek, “Bizim bazen yaptığımız iyilikler maalesef bize kötülük olarak dönüyor. Atalarımız, ‘Malazgirt’te, Anadolu’da onlar da yaşasın, bu coğrafya hepimize yeter’ dedi ve kapıları bin yıl önce açtı ama şimdi kendi memleketimize, Kurdistan’a girmemize izin verilmiyor. Ne yazık ki üç-dört aramadan, GBT’den geçerek, sıradan basit gerekçelerle bizi oyalamaya, durdurmaya; faşist kafalarıyla kafa bulmaya çalışıyorlar ama bunlara insanlığı öğreteceğiz. Emin olun bizden korktukları için bunu yapıyorlar. Önümüzdeki seçimlerde yerel yönetimleri alacağımızdan korktukları, battıkları ve memleketi iflasa sürükledikleri için zor aygıtlarıyla, baskıyla, aramayla, copla bizi durduracaklarını sanıyorlar ama çok yanılıyorlar” dedi. 

Tek yumruk olma zamanı

Mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerini belirten Bakırhan, “Biz nasıl kardeşiz ki Kürt halkı her seçimde iradesini sandığa yansıtıyor ama siz kayyum atıyorsunuz. Bunların hiçbir sözüne inanmamak lazım. Öyle cezaeviyle, GBT ile copla, dipçikle yıldıramayacakları; kadınıyla genciyle onların karşısında duran güçlü bir mücadele var. Muş başta olmak üzere kenetlenerek, ittifak yaparak, bütün Kürtleri kendi evine çekerek, bunlara insanlığı da demokrasiyi de kardeşliği de öğreteceğiz. Bu vahşeti, zulmü, işkenceyi Kürtlerin yaşadığı bu yoksulluğu anlatarak herkesi ikna edeceğiz. Bizi yıldırmak isteyenlere karşı tek yumruk haline gelme zamanı geldi” diye konuştu. 

AKP, Kürt karşıtıdır

AKP’nin Kürt karşıtı olduğunu ve toplumu kutuplaştırdığını söyleyen Bakırhan, şöyle devam etti: “AKP, bütün renkleri soldurmaya çalışan, herkesi tekleştiren, kendisine benzetmeye çalışan, talancı, yolsuzluk yapan, asla yoksulu, emekçiyi düşünmeyen bir partidir. AKP sadece kayyum atamakla yetinmiyor, elindeki belediyelerde bile adil eşit bir hizmet sunmuyor. Bizim demokratik yerel yönetimler anlayışımız biliniyor. Halkçı, demokratik, şeffaf, halkın parasını çarçur etmeyen, halkın yanında duran; cenazesine, taziyesine sahip çıkan; yoksullukta aş, iş yaratan; çiftçi ve köylü ile dayanışan, hizmet eden belediye anlayışımızı bildikleri için karşısında tutunamıyorlar. Muş’ta Kürt’e cenaze aracı vermeyen belediye başkanını gördünüz. Bunların belediyeciliği de bunların zihniyeti gibidir. Sistem ile birlikte kardeşine karşıtlık yapan; dilini, kimliğini bir kenara bırakan, Melih Gökçek, Erdoğan gibi olan, Kürt karşıtı anlayışa sahip belediyeler, Kürtlerin olamaz.”

Kürtsüzleştirmek için

Muş Ovası’nın, Türkiye’nin yarısını doyurabilecek bir tarım arazisine sahip olduğunu ifade eden Bakırhan, şunları söyledi: “Türkiye'nin üçüncü büyük ovasına sahip olan Muş’ta çiftçi niye yoksuldur, niye tarlasını ekemiyor? Gençlerimiz neden yurt dışına göç etmek zorunda kalıyor? Bunlar istiyor ki; yoksullaşalım, göç edelim, metropollerde asimile olalım ve Kurdistan, Kürtsüzleşsin. ‘Ben insanım ve dilimi kültürümü yaşamak istemiyorum’ diyen insan bırakmak istemiyorlar. Bir taraftan zorla, kayyım gaspıyla, bir taraftan ekonomiyle bizleri terbiye etmeye çalışıyorlar. İnsanlarımız kendi topraklarında doyacak, ürettiklerini hakkıyla gerçek fiyatından satacak, sattığıyla ailesini geçindirecek, para artıracak ve çocuğuna iyi bir gelecek yaratacak.” 

Yönetime gelmemiz uzak değil

Kürtlere 2000’lerde ‘parlamentoya giremezsiniz’ denildiğini ama bugün parlamentonun 3. büyük partisi olduğunu; 2000’lerde kimsenin aklına gelmeyen Rojava’da Kürtlerin devrim yaptığını söyleyen Bakırhan, şöyle konuştu: “Belki birçoğumuz inanmıyorduk ama bugün Kürtler Türkiye’de demokrasi ve insanlık dersi veriyor. Dolayısıyla güçlüyüz, emin olun bu baskılar, cezaevleri kesinlikle yerle bir olacaktır. Biz gücümüzü koruduğumuz sürece yönetime geleceğimize emin olabilirsiniz. Bunlar uzak günler değildir. Nasıl ki Meclis’i yönetebiliyorsak Türkiye’yi de yöneteceğiz. 

Ülkemizde kayyumlar olmayacak

Güçlü bir gelenekten geldik ve büyük bedeller ödedik. Bizim olan bu topraklarda biz iktidar olacağız. Bizim olan bu topraklarda yalancılar, hırsızlar, iş birlikçiler belediye başkanı olmayacak ve olmaması gerekiyor. Bizim olan bu coğrafyada kayyumlar olmayacak. Önümüzdeki dönemde yerel seçimler var. Bu sefer Muş’u artık almamız gerekiyor. Muş’u kazanmamak için hiçbir sebep yok. Bugüne kadar partimize gelmeyen, bize oy vermeyenlerin kapılarını çalmamız, camide, cumada ikna etmemiz lazım. Onlara ‘hepimiz kardeşsek bu Rojava’da öldürülenler kimdir?’ diye sormamız gerekiyor.

Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin, İspanya’ya, Portekiz'e gittim, sizin Rojava'da mücadele eden kızlarınızın, gençlerinizin resimleri onların odalarında asılıydı. Sizin kızlarınızın, kardeşlerimizin, yoldaşlarımızın attığı ‘Jin jiyan azadî’ sloganı artık dünyanın sloganı haline geldi. Dünyaya umut veren, devrimini yapan bir halkın, kardeşleri, çocukları, kadınları, anneleri olarak Muş’u da almamız gerekiyor. İnşallah önümüzdeki dönem; onlara kapıyı açıp başımıza bela da ettiğimiz Malazgirt başta olmak üzere Muş, yine Hasköy ve diğer yerel yönetimleri alarak, Kürt karşıtlarına, yolsuzluk, hırsızlık yapanlara, paramızı, geleceğimizi çarçur edenlere en iyi cevabı vereceğimizden eminim.”

Bakırhan, konuşmasının ardından Vartînis beldesine geçti. MUŞ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.