TÜİK sanal iş başı yaptırdı

  • İktidarın denetimindeki TÜİK’in verilerine göre, işsizlik oranı Ekim 2020’de 2019’un aynı ayına göre 0,7 puan azalışla yüzde 12.7’ye geriledi. DİSK-AR’ın ILO’nun yöntemini esas alarak yaptığı hesaplama ise vahim tabloyu gözler önüne seriyor.
  •  Küresel salgının da etkisiyle geniş tanımlı işsiz sayısı 10,7 milyona çıktı. Ümitsiz işsiz sayısı 1,5 milyona ulaştı. İstihdamdaki azalma da devam etti; istihdam 896 bin azaldı. Kadın işsizlik oranı ise yüzde 41’e vardı.

 

TÜİK açıkladığı dar tanımlı işsizlik oranı ve işsiz sayısı ile Kovid-19’un istihdam üzerinde yarattığı tahribatı gizlemeye devam ediyor. Nisan 2020’den bu yana uygulanan işten çıkarma yasağı nedeniyle TÜİK’in dar tanımlı/standart işsizlik verileri işgücü piyasalarındaki gerçek tabloyu yansıtmıyor.

İktidarın denetiminde bulunan verilerle oynayan Türk İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim 2020 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçlarını dün açıkladı. Ekim 2020 verileri Kovid-19 salgınının ve ekonomik krizin olumsuz etkilerinin devam ettiğini gösteriyor. TÜİK’e göre; dar tanımlı işsizlik oranı (standart işsizlik oranı) 0,7 puanlık azalış ile yüzde 12,7 seviyesinde gerçekleşti. Yine TÜİK’e göre işsiz sayısı Ekim 2020 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 691 bin kişi azalarak 4 milyon 696 binden 4 milyon 500 bine geriledi.

DİSK-AR’a göre ise TÜİK’in dar tanımlı (resmî) işsizlik oranı ve işsiz sayısı Covid-19 döneminde yaşanan istihdam ve iş kaybını yansıtmayan ve tamamen TÜİK’in işsizlik hesaplama tekniğinin yetersizliğinden kaynaklanan bir sonuçtur. TÜİK, sadece araştırmanın yapıldığı referans haftasından geriye doğru 4 hafta içinde iş arayanları işsiz sayıyor. TÜİK’in yöntemine göre, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alan işçiler iş aramadıkları için işsiz sayılmıyor.

İŞKUR’a göre bugüne kadar yaklaşık 3,5 milyon işçi kısa çalışma ödeneği ve 2 milyon 45 bin işçi de ücretsiz izin ödeneği (nakdi ücret desteği) aldı. Ancak TÜİK bu işçileri istihdamda kabul ediyor.

Öte yandan kısa çalışma ödeneği alamayan, kayıt dışı veya kendi hesabına çalışıp işsiz kalanların önemli bir bölümü ise Kovid-19 nedeniyle iş arama eğiliminde olmadığından işgücü piyasası dışına çıktılar. TÜİK onları da dar tanımlı işsizler içinde saymıyor. TÜİK kendi verilerinin ayrıntılarında yer alan geniş işçilere ilişkin veri açıklamıyor, geniş tanımlı işsizlik hesaplaması yapmıyor. DİSK-AR, uluslararası standartları kullanarak TÜİK’in ham verilerini yeniden hesaplayarak geniş işsizlik oranını düzenli olarak açıklıyor.

DİSK-AR, ILO’nun yöntemini esas alarak Kovid-19’un yarattığı gerçek istihdam kaybını ve işsizliği hesapladı. Çıkan verilerin bazıları şöyle:

*  Geniş tanımlı işsiz sayısı 9,7 milyona yükseldi. Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27 olarak gerçekleşti.

*   Kovid-19 etkisiyle revize edilmiş geniş tanımlı işsiz sayısı ve iş kaybı Ekim 2020’de 10 milyona yaklaştı!

*  Kovid-19 Ekim 2020’de en az 2 milyon 246 bin yeni eşdeğer istihdam kaybına yol açtı.

*  Revize edilmiş geniş tanımlı işsizlik ve iş kaybı yüzde 29,8’e yükseldi

*  İstihdam bir yılda 896 bin kişi azaldı. İstihdam oranı yüzde 43,6’ya geriledi.

*  İşbaşında olanların sayısı son bir yılda 1 milyon 833 bin kişi azaldı.

*  Ümitsiz işsizlerin sayısı bir yılda 668 binden 1 milyon 511 bine yükseldi.

* Kadın işgücü yüzde 8, kadın istihdamı yüzde 6,3 azaldı.

TÜİK rakamlarına güven yok

‘TÜİK rakamlarına güven yok’ diyen CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, ş=unları söyledi: ”Aralık’ın son haftasında yapılan elektrik, doğal gaz, köprü geçiş ücretleri, alkollü içkilerde ÖTV artışları aralık ayı ve dolayısıyla 2020 yıllık enflasyonuna yansımadı. Salgın nedeniyle üretimdeki düşüş, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar üretimin raflara ulaşımını kısıtlıyor. Gıda enflasyonunda çok ciddi düşüşler bekleme ihtimalini azaltıyor. Asıl önemlisi, aralık ayının son haftasında yapılan zamlar gerek aralık gerekse 2020 yıllık enflasyonuna yansımadı.

Söz konusu enflasyon verileri esas alınarak enflasyon farkıyla birlikte memur ve memur emeklilerine yapılan yüzde 7,6’lık, işçi, esnaf, çiftçi emeklilerine yapılan yüzde 8,6’lık zam gerçek enflasyonun altında tutularak milyonlarca dar gelirli çalışanın, emeklinin en az 2-3 puanlık maaş artışı hakkı gasp edildi.

Gerek TÜFE’Yİ-ÜFE farkının gerekse gıda, dayanıklı eşyadaki yüzde 30’u aşan fiyat artışlarının ve nihayet yılın son haftasına sıkıştırılan zamların yansımasıyla ocak ayı enflasyonunun yüksek çıkması, yıllık enflasyonun yüzde 16’ya yaklaşması söz konusu olabilir.

Nitekim ülkemizin önde gelen iktisatçı, istatistikçi bilim insanlarının oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENA Grup) hesabına göre aralıkta aylık tüketici enflasyonu yüzde 4,08 arttı ve 2020 yılı enflasyonu oranı yüzde 36,72 oldu. TÜİK ile ENA Grup enflasyon hesapları arasında yüzde 150’ye varan bir farkın oluşması, halkın, tasarruf sahibinin, yatırımcının neden TÜİK’in hesabına güvenmediğini ve bu hesaba dayanarak artırılan faizlere rağmen TL’ye geçmediğini, iktidarın ekonomik söylem ve eylemlerine inanmadığını da açık şekilde ortaya koyuyor.”   İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.