Türk varlığı sınırlandırılabilir

  • Türk ordusunun Heftanîn merkezli son işgal saldırısı 3. ayında devam ediyor. Şimdiye kadar en az 7 sivil, son üç yıldır da 30’dan fazla sivil katledidi. Türk ordusu, 11 Ağustos’ta ise Irak’ın iki komutanını katletti. Türk saldırganlığını yakından takip eden gazeteci Bestoon Khalid, MA’dan Ahmet Kanbal’a yaşananları anlattı. 

 

Sınırdaki yüzlerce köyün boşaltıldığını, Bu köylülerin içinde Êzîdî ve Hristiyanların da olduğunu kaydeden Khalid, bölge halkının saldırılardan çok rahatsız olduğunu söyledi. Khalid, partiler sorunu diplomatik dille ya da yöntemlerle dile getirse de halkın yöneticileri Türkiye'nin agresif saldırılarına karşı tutum almaya ve saldırıları durdurmaya zorladığını aktardı. 

Khalid, Türkiye'nin bölgenin içlerine girip orada alan hakimiyeti kurmak istediğini de ifade etti. “Bu tabii ki Irak için de Kürdistan Bölge Hükümeti için de büyük bir tehdit” diyen Khalid, Irak sınır muhafız güçlerinin bunun önüne geçmek ve gerginlikleri bitirmek amacıyla bölgede intikal ettiğini dile getirdi. Khalid, Irak komutanlarının hayatını kaybettiği saldırının da PKK’li yetkililerle yapılan görüşme sonrasında yaşanmasına dikkat çekti. Gazeteci Khalid, saldırının ardından Irak merkezi hükümetinin gösterdiği tepki ve attığı adımlar üzerinde de durdu. Khalid, "Fransa, Mısır, Yunanistan, Ürdün ve Suudi Arabistan ile işbirliği yaparak Türkiye'yi durdurabilirler, Çünkü Türkiye'nin dış politikadaki saldırgan ve agresif davranışlarından ülkelerin tamamı rahatsız. Irak’ta benzeri bir şekilde Türkiye'ye karşı konumu almış devletlerden destek almak suretiyle Türkiye'nin bu agresif saldırılarını durdurabilir, diye düşünüyorum Bu konuda çalışmalar olduğunu görüyoruz” dedi.

Yaptıkları anlaşmanın esiri

 Irak ile Türkiye arasında imzalanan güvenlik anlaşmasının hem merkezi hükümet hem de Federe Kürdistan yönetiminin elini kolunu bağladığını savunan Khalid, “Bu anlaşma, Türkiye'nin Irak sınırlarında operasyon yapmasının önünü açıyor. Eski tarihli bu anlaşma birkaç yıl önce yenilenmişti. Türkiye'nin elinde bulunan uluslararası anlaşma niteliği taşıyan bir metin. Fakat orada bir detay var; o da anlaşmanın Türkiye'ye Iraklı sivilleri hedef alma hakkı ya da Iraklı sınır muhafız gücünü hedef alma hakkı vermediği” diye konuştu. 

1990'lı yılların başından bu yana Federe Kürdistan’daki askeri mevcudiyetin sürdüren Türkiye’nin argümanlarına karşı kimi adımlar atılabileceğini söyleyen Khalid, şunları ifade etti: “Hangi tedbirler alınabileceği konusunda kimi planlar geliştirilebilir. Federe Hükümet ve Irak devletinin yanı sıra PKK’nin de yapması gereken şeyler var. Irak devleti iyi bir şekilde bu meseleyi uluslararası arenaya taşırsa Türkiye'nin bölgedeki varlığı sınırlandırılabilir.” 

xTürkiye’nin saldırıları nedeniyle insanların binlerce yıllık topraklarını boşaltmak zorunda kaldığına dikkat çeken Khalid, “Bu bir nevi o bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeye yönelik bir çabadır. Türkiye ne yazık ki bunu Rojava'da yaptı. Bölgedeki saldırıların sınır köylerini boşaltma amacı taşıdığını söyleyebiliriz. Türkiye aslında stratejik planlarından bir tanesi de Kürt coğrafyasının 100 yıl önce suni çizgilerle birbirinden koparılan parçalarını, bir de fiili olarak o bölgelere farklı etnik unsurları yerleştirerek bu bölünmüşlüğü daha da katmerli hale getirmek istiyor. Türkiye'nin amaçladığı orada kendileri açısından bir güvenli bölge kurmak. Bu hayalleri hep vardı. Uluslararası konjonktür buna çok fazla müsait değil. Türkiye beklediği sonucu bulamayacaktır. Bu savaşla bu mesele çözülmeyecek” şeklinde konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.