Tutsaklar tecride karşı eylemde

  • PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 21 yıldır sürdürülen tecridin tümden sonlandırılması talebiyle 27 Kasım’da başlattıkları açlık grevini sürdürüyor.

Türk cezaevlerinde giderek artan zulmün, 21 yıldır İmralı Adası’ndaki F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecrit politikasından bağımsız olmadığını söyleyen PKK ve PAJK’lı tutsaklar, 5 gündür açlık grevinde.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAY-DER) tarafından cezaevlerinin durumuna ilişkin hazırlanan son üç aylık rapora göre; tecrit, işkence ve kötü muamele arttı; salgına ilişkin önlemler yetersiz; hasta tutsaklar tedavi haklarından yararlanamıyor; açık ve kapalı görüşler engelleniyor; mektuplar teslim edilip postalanmıyor. Karşılaştıkları işkence ve baskıların, 21 yıldır İmralı Adası’ndaki F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecrit politikasından bağımsız olmadığını bilen PKK ve PAJK’lı tutsaklar, aldıkları kararla 27 Kasım’dan itibaren açlık grevine başladı. Binlerce PKK ve PAJK’lı tutsak, Öcalan üzerindeki tecritle birlikte maruz kaldıkları hak ihlalleri son buluncaya kadar 5’er günlük süresiz-dönüşümlü açlık grevlerini sürdüreceklerini duyurdu.

Aileleri üzerinden kamuoyuna yaptıkları bilgilendirmeler doğrultusunda şu ana kadar Mersin Tarsus T Tipi Kapalı Kadın Cezaevinde kalan Nurcan Aslan, Hatice Kaymak ve Fatma Bese; İzmir-Kırıklar F Tipi Kapalı Cezaevi’nde Sertaç Kılıçarslan, Ozan Alpkaya ve Abdullah Günay; Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel, aynı cezaevinde tutuklu bulunan Seher Orçu ile birlikte açlık grevlerine başladıklarını duyurmuş durumda.

 Sonuç alana kadar

Açlık grevine giren isimlerden Nurcan Aslan, neden bu eyleme başladıklarını şu sözlerle açıkladı: “Tecridi kabul etmiyoruz. Tecrit çare değildir. Biz özgürlük talebi ile açlık grevindeyiz. Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür. Vakit özgürlük vaktidir. ‘Artık yeter’ diyoruz. Biz direnişimizi vereceğiz. Gerekirse bu anlamda ölümü de göze aldık. Sonuç alana kadar devam edeceğiz. 20 yıl oldu bu tecrit devam ediyor. Halkımız artık ‘tamam’ demeli. Vakit özgürlük vaktidir. Moralimiz yerinde, coşkuluyuz. Direnmek yaşamaktır.” 

Eylem öncesi operasyon

 Cezaevlerinde başlayan açlık grevleri eylemleri öncesinde Amed, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Ankara, İzmir, Malatya ve Batman kentleri siyası soykırım operasyonlarına sahne oldu. Bu operasyonlarda gözaltına alınan isimler arasında Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) Eşbaşkanı Hüsnü Taş ile derneğin bazı yöneticilerinin de yer aldığı 60’ın üzerinde kişi gözaltına alındı.

PKK ve PAJK’lı tutsakların başlattığı açlık grevi, cezaevlerinde bugüne dek yapılan geniş kapsamlı eylemlerin 10’uncusu olacak. 

 12 Eylül’den beri

İlki 12 Eylül 1980’de, Kenan Evren’in başında bulunduğu askeri cunta tarafından yapılan darbe sonrası Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran’ın yönetiminde uygulanan akıl almaz işkence yöntemleri ile adı dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevi arasına giren Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde yapılmıştı. PKK’nin öncü kadrolarından Mehmet Hayri Durmuş, 14 Temmuz 1982’de yargılandığı mahkeme salonunda ölüm orucuna başladığını duyurdu. Eylemin 55. gününde Kemal Pir, 60. gününde Hayri Durmuş, 63. gününde Akif Yılmaz, 65. gününde de Ali Çiçek şehadete ulaştı. Ölüm orucu eylemi, yaşanan bu şehadetler sonrası tutsakların taleplerinin kabul edilmesi ile sonlandırıldı.

‘Diyalog süreci’ne geçildi

 Aradan geçen yıllar içerisinde karşılaşılan baskı, şiddet ve yasaklardan tek tip kıyafet dayatmasına ve F tiplerine karşı girilen açlık grevi eylemlerinin en kitleselleşenlerinden biri 2012’de yaşandı. Oslo görüşmeleri gibi adımlarla Kürt sorununa dair çözüm beklentilerinin yükseldiği 2011’de, ‘KCK operasyonları’ adı altında siyasi soykırım kapsamında, aralarında Öcalan’ın avukatlarının da olduğu binlerce insan gözaltına alınıp cezaevlerine dolduruldu. Dolup taşan cezaevlerinde 12 Eylül 2012’de açlık grevine başladı. Onlarca cezaevine yayılan eylem 68. gününde Öcalan’ın çağrısıyla ancak sona erdi. Akabinde de 2015’e kadar devam eden ‘diyalog süreci’ başladı. 

Eşbaşkan Güven öncülüğünde

 Sürecin bozulmasıyla Öcalan’a yönelik tecrit politikasının yeniden devreye konulması üzerine 2011’e benzer şekilde rehin tutulanlardan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, 7 Kasım 2018’de açlık grevine başladığını duyurdu. Leyla Güven’in ardından yaklaşık 30 cezaevinde aralarında HDP’li eski milletvekillerinin de olduğu 250’yi aşkın tutsak açlık grevi eylemine girdi. Eylemlerin giderek büyümesi üzerine Güven hakkında, eyleminin 79. gününde tahliye kararı verildi. Leyla Güven, eylemini evinde sürdürdü. Bu süreçte Uğur Şakar, Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar, Siraç Yüksek, Yonca Akici ver Mahsum Pamay olmak üzere yurt içi ve dışından 8 isim şehadete erdi.

8 yıl aradan sonra

 Açlık grevlerinin oluşturduğu baskıyla Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, avukatlarının müvekkilleri Öcalan ile görüşmelerinin önünde hiçbir engel bulunmadığını açıklamak zorunda kaldı ve İmralı’nın kapıları açıldı. 8 yıl aradan sonra İmralı’ya gidebilen avukatlar, 2-22 Mayıs, 12-18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde olmak üzere Öcalan ile 5 görüşme gerçekleştirdi. Leyla Güven, avukatlarının Öcalan’dan getirdiği mesajla 200. gününde eylemini sonlandırdı. 

Tecritten vazgeçilmedi

 Sonrasında tecrit politikası yeniden devreye konuldu; Öcalan’la görüşmek için ailesi ve avukatları tarafından 7 Ağustos’ta yapılan son görüşmeden bu yana yapılan başvurulara yanıt bile verilmiş değil. Bu yaklaşım karşısında cezaevlerindeki PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar, Türkiye ve Ortadoğu’daki kaosu büyütmekten öte sonuç vermediğini dile getirdikleri İmralı tecridinin tümden sonlandırılması için yeniden bedenlerini ortaya koymuş durumda.  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.