Ukrayna görüşmeleri

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Ne ABD, ne Almanya ne de diğer müttefikler Ukrayna krizinin çözüleceği etkin adımlar atmıyor. Çıkarlar ekseninde yapılan görüşmelere ülkelerin stratejik işbirlikleri damga vuruyor. 

Ukrayna- Rusya krizi tüm hızıyla devam ediyor. Bildiğiniz üzere bu kriz sadece iki ülkeyi değil, bir bütünen Avrupa’yı da yakından ilgilendiren bir mesele durumunda. Haftalardır ‘Avrupa’da olası savaş’ senaryoları üzerinden tartışmalar ve görüşmeler yürütülüyor. Putin ünlü masasında oldukça yoğun diplomasi trafiği yürüttü, nitekim Almanya bu trafikte ağır toplardan biriydi.

Son günlerde tarih de verilerek (16 Şubat) Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceği yönünde senaryolar üzerinden atmosfer kızıştırıldı. Rusya ise açıklamalarında bu bilgiyi yalanladı. Bu kızgın atmosferde Scholz ve Putin arasındaki görüşme dikkat çekiciydi. Görüşme sonrasında yapılan açıklamalarda nötr bir tablo çizildi, müzakerelere açık olunduğu mesajları verildi. 

16 Şubat için beklenen senaryo gerçekleşmedi. Rusya sosyal medyadan da görüntüler yayınlayarak sınırdan çekildiklerini beyan etti. Fakat tansiyon hala düşmüş değil. 

ABD Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal senaryosunda ısrar ediyor. ABD Başkanı Joe Biden, gelecek günlerde Rusya’nın Ukrayna’ya girebileceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada Rusya’nın önümüzdeki günlerde büyük bir askeri güçle Ukrayna’yı işgal etme hazırlığında olduğu söylemini yineledi. 

Savaş ihtimali öngören atmosferin devam edeceği aşikar, zira savaş gündemi çerçevesinde taraflar da gelişmelerin kendi çıkarlarına göre şekillenmesi konusunda dayatmalarını sürdürüyor. ABD’nin ısrarını da bu çerçevede görmek mümkün. Çünkü ABD krizin şekillenmesinde etkinliğini korumak istiyor. 

Almanya bu krizde önemli bir aktör, çünkü Almanya ve Rusya’nın bölgede güç dengelerini değiştirecek Kuzey Akım 2 projesinin geleceği söz konusu. Hatta Scholz ve Putin görüşmesinin olası çatışmaları engellemesi açısından önemli bir fırsat olduğu belirtiliyordu. Almanya’dan daha net mesajlar yerine, ABD’nin yaptırım tehditlerini geçiştiren bir tutum geldi. Scholz’un ABD’nin özellikle Kuzey Akım 2 projesi üzerindeki ültimatomlarına yorum yapmaması ABD cenahında pek olumlu karşılanmadı. Almanya’da ise konuya yönelik tartışmalar sürüyor. Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck geçtiğimiz günlerde, Rusya’nın doğal gaz ihracatını Almanya’nın çıkarlarına karşı kullanacağı yönündeki endişelerini dile getirmişti. Bildiğiniz üzere Yeşiller, Kuzey Akım 2 projesinin hayata geçirilmesi boyutuyla kaygılarını sık sık dile getiriyor. 

Rusya işgal ediyor, edebilir, edecek gibi senaryolar üzerinden oluşturulan atmosferde gözler şimdi Münih Güvenlik Konferansı’na çevrilmiş durumda. Zira katılımcı ülkelerin burada aldığı kararlar savaş politikalarına yön veriyor. Nitekim konferansın önemli konularından biri de Ukrayna krizi olacak. Rusya konferansa bu yıl temsilci göndermeyi düşünmüyor. Hatta video yöntemiyle katılma fikrine de sıcak bakmadığı belirtilmişti. Tören öncesi Almanya Dışişleri Bakanlı Baerbock açıklamasında Rusya’ya yüklendi. Rusya’nın soğuk savaş taleplerinde bulunduğunu ve Avrupa'nın barış düzeninin temel prensiplerine meydan okuduğunu söyledi. Rusya’yı fırsatları kaçırmakla eleştirdi.

Ne ABD, ne Almanya ne de diğer müttefikler Ukrayna krizinin çözüleceği etkin adımlar atmıyor. Çıkarlar ekseninde yapılan görüşmelere ülkelerin stratejik işbirlikleri damga vuruyor. 

Almanya arabuluculuk misyonunu nasıl devam ettirecek, Scholz bu konuda dengeleri nasıl sağlayacak? Almanya sorunun diplomatik olarak çözümündeki ısrarını sürdürecek mi? Münih Güvenlik Konferansı’ndaki tartışmalar bu soruların yanıtını da verecektir. Fakat krizin uzun süre devam edeceği aşikar. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.