Üniformalı istihdam yaratılıyor

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul

  •  Eğitimde yaşanların, iktidarın ürünü çoklu krizlerin parçası olduğunu belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul,  işsizliğe dikkat çekerek, KPSS’ye 1,5  milyon insan girdiğini, dolayısıyla üniformalı istihdam yaratıldığını söyledi. 
  •  İktidarın tüm kamu kurumlarını kendi siyasi partisiymiş gibi  tarikat ve cemaatlerle iç içe çalıştırdığına; kirlilik ve çürümenin yaygınlığına işaret eden Kurul, "Çoklu krizler pek çok gencin sivil ölülere dönüşmesine yol açıyor” dedi.

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile ilgili yaşananların şeffaf olmadığını belirterek, Meclis araştırması da gerektiğini söyledi. 

Bazı sorularının Yediiklim Yayınları tarafından hazırlanan deneme sınavlarındaki sorularla aynı olduğunun ortaya çıkması üzerine 31 Temmuz’da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) iptal edildi ve yeni takvim 17 Eylül olarak açıklandı. ÖSYM Başkanı Halis Aygün görevden alınarak yerine Bayram Ali Ersoy atandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) suç duyurusu üzerine KPSS ile ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma henüz sonuçlanmazken, geçmiş yıllarda KPSS ve YGS’de yaşanan kopya skandalları karşısında iktidarın, “kopya yok, şifre yok” savunmalarını hatırlattı. Tek adam rejimi,  yaklaşık 1.5 milyon kişinin girdiği sınavı iptal etti ama gerekçesini bile ortaya koymadı. Halen KPSS’deki 120 sorudan hangilerinin şaibeli olduğu açıklanmıyor. Erdoğan, KPSS skandalıyla ilgili açıklamasında muhalefetin bu olayı seçime kadar kullanmasının önüne geçmek için hızlı hamleler yaptıklarını anlattı. Yoksa ÖSYM Başkanı’nın görevden alınmasının, KPSS’nin iptal edilmesinin nedeni, Erdoğan’ın seçimde dezavantajlı bir duruma düşmemesi miydi? Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, KPSS sorularının sızdırılmasına ve sınavın iptaline ilişkin MA ve JINNEWS'e konuştu.

Diğer krizlerin bir parçası

Türkiye’nin çok ciddi krizle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Kurul, bilim insanlarının, öğretmenlerin ve eğitimcilerin doğruyu öğrencilere aktarmakta zorluk çektiğini söyledi. Kurul, “Hırsızlıklar, yolsuzluklar ve doğa tahribatı o kadar büyümüş ki, bu krizlerin çoğu eğitim alanına yansıyor. KPSS sorularının çalındığını sosyal medyadan öğrendik. Sosyal medya güçlü bir biçimde tepki vermeseydi, sınav iptal olmayacaktı. Tepkilerimizin çok önemli olduğunu net bir şekilde görüyoruz.  Nerede olursak olalım, birçok kurum ve siyasal partiyle, özgür ve örgütlü bir mücadele yürütmemiz gerekecek. Halis Aygün dört yıldır görev başındaydı. Kendisi verdiği ifadelerinde de ‘Birileri başarımı çekemedi düğmeye bastı’ diyor. KPSS sınavı Eylül'de tekrar yapılacak ve her şey güllük gülistanlıkmış gibi devam edecek” dedi. 

Meclis araştırması gerekli

AKP’nin tüm kurum ve kuruluşları yönettiğine değinen Kurul, şöyle konuştu: “Devlet Denetleme Kurulu’na her şeyimizi teslim edebilir miyiz? Partili Cumhurbaşkanın olduğu bir ülkede, partili bir devlet kurumu, hakikati ortaya çıkarabilir mi? Bizim içimiz rahat değil, bu böyle yapılmalı diyemiyoruz? Bir kamu kurumu olan ÖSYM, siyasi partilerden uzak durmalı. Meclis tatilde, ancak bu kadar insanı ilgilendiren sorunun Meclis araştırması ile netleştirilmesi ve hakikatin açığa çıkarılmasını istiyoruz.”

Kurul, 2010 ve 2011 yıllarında da sınav sorularının sızdırıldığını ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in davasının sürdüğünü hatırlatarak, “2022 yılındayız ve sınav güvenliği sağlanamadığı için yeniden soruların çalınmasıyla karşı karşıyayız. Demek ki mekanizmada çok ciddi bir sorun var” ifadelerini kullandı.

Güvensizlik her yerde

İktidarın tüm kamu kurumlarını kendi siyasi partisiymiş gibi işlettiğine dikkat çeken Kurul, kamu kurumlarının tarikat ve cemaatlerle iç içe çalıştığını kaydetti. Milli Eğitim Bakanlığının bunun önemli bir örneği olduğunu belirten Kurul, “İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla ilgili de benzer şeyler söyleniyor. Bakanlıkların adeta tarikat ve cemaatlerle paylaşıldığı iddiaları var. ÖSYM de bu iddiaların dışında kalamaz. Halis Aygün ÖSYM Başkanı olduğunda görevi şu an Milli Eğitim Bakanı olan Mahmut Özer’den teslim almış oluyor. Güvensizlik her yerde. Kamu kurumundaki bürokratların tamamı AKP’nin istediği tarikatla, cemaatle ilişki konusunda dik duramadığı için Türkiye bugün bu kirliliğin, çürümenin bir parçası haline geldi. Bu çoklu krizler her yerde pek çok gencin sivil ölülere dönüşmesine yol açıyor” dedi.

Sorun iktidarın kendisidir

Sınavın iptal edilmesinde oluşan kamuoyunun büyük bir payının olduğunu söyleyen Kurul, şöyle devam etti: “Kamuoyu güveni tesis edecek bir yapı istiyor. Sorunları yaratan siyasal iktidarın, çözemeyeceği çok net. Bir seçim süreci var, hayatın her yerini etkiliyor. ÖSYM Başkanı Bayram Ersoy göreve başlar başlamaz ilk olarak, sosyal medya hesaplarını kapattı. Neden? ÖSYM bundan sonraki süreçlerde adaleti ve güvenliği sağlar mı bilmiyoruz. Süleyman Soylu'nun Yediiklim kitap kapağında yayınlanan bir fotoğrafı var. Sadece bu da yetmiyor. Yandaş sendika Eğitim Bir-Sen’in de Yediiklim ile protokol yaptığı ve çeşitli derslerde/kurslarda eğitimler aldığı biliniyor. Türk Eğitim-Sen’in de Yediiklim Yayınevi ve akademisiyle bağlantıları var.” 

Hakikat açığa çıkarılmalı

Eğitimin özelleştirilmesine karşı oldukları için ÖSYM’nin yaptığı tüm işlerin kamucu bir perspektifle yapılması gerektiğini söylediklerini hatırlatan Kurul, "Halis Aygün dört yıl boyunca görev yaptı ve dediğiniz gibi KPSS, TUS, YKS, dil sınavları gibi milyonlarca insanı ilgilendiren sınavlar yaptı. Geçmişten bu yana bu sınavların da incelenmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Soruşturmanın bir parçası haline getirilmeli. Türkiye’nin temizlenmesi için buna ihtiyaç var. Biz Eğitim Sen olarak bu konuda açıklamalarımızı yaptık. Tüm sınav sürecinin geçmişiyle, bugünüyle açığa çıkartılması, hakikatin açığa çıkartılması konusunda Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Yine muhalefet partileriyle de diyalog içerisinde, sesi hep birlikte yükseltmek için mücadele ediyoruz" şeklinde konuştu.

Üniformalı istihdam yaratılıyor

İktidar değişikliğinin olması gerektiğinin önemine dikkat çeken Kurul, şunları söyledi: “Güvenlikli bir ortamda, sınav sisteminin giderek daha çok azaltıldığı bir sürece ihtiyaç var. İşsizlik olduğu için yükseköğretime yoğunlaşma artıyor, KPSS’ye 1,5  milyon insan giriyor. Türkiye'de gerçekten eğitimi artırmak ve istihdam yaratmak gerekiyor. Türkiye'de, üniformalı istihdam yaratılıyor. Sosyal hizmet alanı yok, yüz binlerce öğretmen dışarıda bekliyor. Okullarda destek yardımcı personel istihdam edilmiyor. ‘Bu konuda ne yapılabilir’ sorusuna cevap bulmalı ve demokratik bir mücadeleyle bunun üstesinden gelmeliyiz.”  ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.