Yasa teklifleri somutlaştırılmalı

Levent Köker

Levent Köker

  • Siyaset bilimci Levent Köker, "Komisyon'un artık vakit geçirmeden, demokratik entegrasyon ile ilgili yasa tekliflerini somutlaştırması gerekiyor" dedi. 

İçinde bulunduğumuz anı tarihi yapanın, Kürt sorununun çözümünün eşiğine gelinmesi olduğunu belirten Prof. Levent Köker, "Bu tarihi anın, Kürt halkının mevcudiyetinin tanınması ile ilgili bir çözüme evrilmesi imkânı yönünde değerlendirilmesi, bugünkü siyasi iktidarın kısa dönemli çıkarlarına heba edilemeyecek kadar değerlidir" şeklinde konuştu.

MA'ya konuşan Prof. Levent Köker, silahlı güçlerin Türkiye'den çekildiğine dair açıklamada belirtildiği gibi söz konusu adımın "yetersiz yaklaşımlara" rağmen atıldığına dikkat çekti. Açıklamanın "silahlı mücadelenin tamamen devreden çıktığı anlamı taşıdığını" belirten Prof. Köker, şunları söyledi: "Kürdistan Özgürlük Hareketi, kendi payına üzerine düşenleri yapmış, yapmaya da hazırdır. Bununla birlikte sürecin gereği olan ve devlet tarafından gerçekleştirilmesi gereken yasal düzenlemeler ve diğer yaklaşımlar ise yeterli değildir. Bu durum karşısında, gözlerin artık Meclis bünyesinde çalışmalarını sürdüren Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na çevrilmesi gerektiği açıktır. Bugüne kadar konuyla ilgili çeşitli kişilerin ve sivil toplum temsilcilerinin görüşlerini dinleyen Komisyon'un artık vakit geçirmeden, sözünü ettiğimiz açıklamada da dile getirilen 'demokratik entegrasyon' ile ilgili yasa tekliflerini somutlaştırması gerekmektedir. Pazar günkü açıklama ile atılan adımın Türkiye'deki siyasi atmosferi olumlu yönde etkileyerek, barış ve demokrasi yönünde teşvik edici, süreci hızlandırıcı yönde etkili olması beklenmelidir."

Otoriter uygulamalar geciktiriyor

Açıklamada yer alan "PKK'ye özgü Geçiş Hukuku esas alınmalı" ifadesine dikkat çeken Prof. Köker, şöyle devam etti: "Bu ifade, iktidar yanlısı olsun olmasın, Türkiye medyasında çok dikkat çekti. İfadenin bu kadar dikkat çekmesinin en önde gelen sebebi, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un sürece ilişkin özel bir yasal düzenleme yapılmasına dair görüşleriyle paralellik içinde olması. Bu paralellik doğru ise aslında süreç açısından olumlu görülmesi gereken bir durum söz konusudur. Ancak, bir yandan yürütülmek istenen Barış ve Demokratik Toplum Süreci, diğer yandan en büyük ve örgütlü muhalefet gücü olarak CHP üzerindeki baskılarla derinleşen otoriter uygulamalar, sürece genel kamuoyu nezdindeki desteği azaltmakta veya ciddi biçimde tahrip etmektedir. Bu tahribat, sürece kategorik olarak karşı çıkan muhalif örgütleri ve onların ideolojik yaklaşımlarını güçlendirmekte ve atılması beklenen hukuki adımların spekülatif değerlendirmelerle gecikmesine sebebiyet vermektedir."

Yapılması gerekenler bellidir

İçinde bulunduğumuz anı, 'tarihi' yapanın, mevcut Cumhur İttifakı iktidarının ömründen kat be kat uzun bir sürece yayılan Kürt sorununun çözümünün eşiğine gelinmesi olduğunu vurgulayan Prof. Köker, şunları ekledi: "Bu tarihi anın, Kürt halkının mevcudiyetinin tanınması ile ilgili bir çözüme evrilmesi imkânı yönünde değerlendirilmesi, bugünkü siyasi iktidarın kısa dönemli çıkarlarına heba edilemeyecek kadar değerlidir. O yüzden, sürecin gerektirdiği hukuki düzenlemelerin bir an önce gerçekleştirilmesinin, mevcut siyasi iktidarın çıkarlarına hizmet edebileceği endişesiyle engellenmek istenmesine karşı, barış ve demokratik toplumu inşa etmenin değerini öne çıkaran yaklaşımların, güç kazanmasına gayret edilmelidir. Gerekli hukuki adımların atılmasında geç kalındığı doğrudur ama daha da gecikilmemesi için ne yapılması gerektiği de bellidir." İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.