Yeni toplumsal sözleşme acildir

Ayla Akat Ata

Ayla Akat Ata

  • TJA'nın Kadın ve Anayasa Komisyonu'nda yer alan Ayla Akat Ata, Türkiye'nin en acil ihtiyacının yeni bir toplumsal sözleşme olduğunu söyledi.

Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad- TJA), Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında "Kadın ve Anayasa Komisyonu" kurarak, 24 Ağustos'ta bunu deklare etti. TJA, deklarasyonunda yeni bir anayasa hazırlama sürecinde kurulacak komisyonda yer almak istediğini açıkladı. Bünyesinde hukukçu, akademisyen, siyasetçilerin yer aldığı "Kadın ve Anayasa Komisyonu" kadın bakış açısıyla bir anayasanın hazırlanması için çalışmalarına başladı. Çalışmalar kapsamında birçok kentte toplantılar alacak komisyon buradan çıkan sonuçlar kamuoyuyla paylaşacak. 

Olmazlar, yaptırmayızlar üzerinden

Süreci ve kurdukları komisyonun amaç ve hedeflerini değerlendiren Kadın ve Anayasa Komisyonu'un hukukçu üyesi TJA'lı Ayla Akat Ata, 1993, 1999 ve 2013'teki süreçlerden farklı olarak ilk defa bir barış atmosferinin yaşanmadığını söyledi. Ayla Akat Ata, diğer süreçlerin halktan ciddi bir umut, beklenti ve tarafları zorlayan bir aktivasyonu olduğunu, bugün ise bunun olmadığını dile getirdi. Ayla Akat Ata, şunları söyledi: "2025'te daha çok merkezden örgütlenen bir süreçle karşı karşıyayız" dedi. Meclis'te komisyon kurulmasının önemli olduğunu dile getiren Ayla Akat Ata, 2013-2015 sürecine giderken 2011'de kurulan Anayasa Uzlaşı Masası'nın eşit temisiliyete dayanması nedeniyle bugünkünden daha demokratik bir yapıda olduğunu söyledi. Ayla Akat Ata, "Bugün bakıyoruz, çözümü tartışacak 51 kişilik komisyon var, ancak 'olmazlar, yaptırmayızlar' üzerinden oluşturulan bir masa kuruldu. MHP ve CHP, 'Anayasa'daki bu maddelerin biz garantisiyiz' dediler." ifadelerini kullandı. 

Dört talep halen geçerli 

Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) 2012'de Meclis Anayasa Komisyonu'na sunulmak üzere imza kampanyasıyla halktan aldığı taleplerden öne çıkan dört talebin hala geçerliğini koruduğunun altını çizen Ayla Akat Ata, bu taleplerin anayasal eşit vatandaşlık, an adilde yaşam, statü ve laikliğin tam anlamıyla hayata geçirilmesi olduğunu kaydetti. 

Sorumlulukla hareket etmeli

Sürecin geçmişin tekrarının olmaması, en kısa zamanda sonuç verici çalışmaların yapılması gerektiğini dile getiren Ayla Akat Ata, dünya örneklerinin "bırakılan yerden başlanmaz, daha büyük yıkımların yaşandığını" gösterdiği dile getirerek, "Bu sorumlulukla hareket etmek lazım. O nedenle biz kadınlar yapılması gereken işlerin, kurulması gereken mekanizmaların, atılması gereken adımların farkındayız. Her çalışmamızda hatırlatacağız ve zorlayıcı güç olacağız" dedi.

Bir yol haritası çıkarılacak

Kürt sorununun çözümüne dair deneyimlerin arşivini oluşturarak çalışmalarına başladıklarını dile getiren Ayla Akat Ata, il il toplantılar yapacaklarını belirterek, öncelikli hedeflerinin bir yol haritası çıkarmak olduğunu söyledi. Kadının doğası gereği barışçıl olduğunu hatırlatan Ayla Akat Ata, şunları dile getirdi: "Biz de baştan beri şunu ifade ediyoruz; kadınlar bu noktaya yaşayarak, deneyimleyerek geldiler. Son yüzyılda iki büyük savaş var. Adı konmadan hala devam eden bir süreç var. Biz yıkımın en ağırını yaşadığımız için çözüme giden yolda ısrar ediyoruz. Gerçekliğimiz budur. Türkiye'nin en acil ihtiyacı bugün yeni bir toplumsal sözleşmedir."

"Tartışılmaz" denilen bir konunun olmaması gerektiğini ifade eden Ayla Akat Ata, şöyle devam etti: "Her şeyi konuşabilmeliyiz. 'Pazarlık, alışveriş, müzakere yok' diyorlar. Süreç 'yoklar' üzerinden gidiyor. Ne pazarlık ne alışveriş ne müzakere kötüdür. Bunlar, Türkiye toplumuna 'olmazlar', 'yoklar' üzerinden olumsuz bir şey gibiymiş gibi anlatılmaya çalışılıyor." 

Çatışma-çözüm konusunda dünya örneklerini incelediklerini dile getiren Ayla Akat Ata, "Kadınların 'olmaz' denilen noktada nasıl çözüme giden yolu açtıklarını biliyoruz. Oradan güç alıyoruz. Biz de bunu başarabiliriz" dedi. 

Komisyon için yol kazası

Barış Anneleri’nin Komisyona çağrılıp Kürtçe konuşmalarına izin verilmemesini "komisyon açısından bir yol kazası olduğunu" söyleyen Ayla Akat Ata, şöyle konuştu: "Bir tercüman bulundurmasıyla çözülebilecek bir konu ama Türkiye'nin gündemine tekrar bir yasak olarak girmiştir. Tekrar bir olmaz olarak girmiştir. O yüzden o masada Anayasa'nın 4. Maddesinin savunucusu biziz, garantisi biziz, diyerek masaya oturmak, baştan itibaren sıkıntılıdır. Her maddeyi konuşursunuz, ikna olunur ya da olunmaz. Kimse olmazın garantisi olmamalı. Eğer bir olmaz olacaksa, Türkiye kaybettirenin yanında olmamak olmalı."

Baş müzakereciyi dinlemeli

Komisyonun Rêber Apo'yu dinlemesi gerektiğini söyleyen Ayla Akat Ata, şunları ekledi: "Sayın Öcalan baş müzakerecidir. Dünya örneklerinde de, sürecin verimli olabilmesi aynı zamanda baş müzakerecilerin de eşit özgür koşullarda kendilerini gerçekleştiriyor olmalarına bağlıdır. Komisyonla istediğinde görüşebilmelidir. Aynı şekilde sürece dair sözü, perspektifi zaman geçirmeden halkla buluşabilmelidir. Sayın Öcalan istediğinde, arzu ettiğinde komisyona ulaşabilmeli, sürecin taraflarına ulaşabilmeli, müzakerecilerine ulaşabilmeli."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.