Yıkılmaz duvara çarptılar

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan

Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan

  • Türk devletinin, iki yıldır Irak’taki Kazımi hükümetinin oluruna ve KDP’nin de aktif desteğine, bütün modern teknoloji, yasaklanmış bomba ve kimyasal silahlara rağmen Medya Savuna Alanları'nı işgal edemediğini kaydeden PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, şunların altını çizdi:
  • "Bunda başarısızdır. Bu kesin ve net bir sonuçtur. Dolayısıyla AKP-MHP rejiminin planladığı Misak-i Milli sınırlarına ulaşma planının ilk hamlesi gerçekleştirilemedi. Bu plan Kurdistan Özgürlük Gerillası'nın yıkılmaz duvarına çarptı. Medya Savunma Alanları'nda kendisine zafer hikayesi yaratamadı."

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, AKP-MHP rejiminin birkaç ayda Medya Savunma Alanları'nı tamanen işgal etme planının, Zap’ta takılı kalıp tıkandığını belirterek, 'Adını 'Pençe-Kilit' koydular ama Zap’ta kilitlendiler" dedi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, ANF'den Elî Kanîroj'un sorularını yanıtladı. Karayılan, hem devam eden savaşa hem de bunun yansımalarına ilişkin önemli bilgiler eşliğinde değerlendirmelerde bulunarak, önümüzdeki döneme projeksiyon tuttu. İki bölümlük uzun ve kapsamlı söyleşiden bazı bölümlerini özetleyerek paylaşıyoruz:

Zap'ta kilitlendiler

Yıllık bilançomuzun doğruluğu konusunda tam teminat verebilirim. Yılı ve sonuçlarını, abartısız ve mütevazi bir biçimde değerlendiriyoruz. AKP-MHP rejimi, 2021'de yapamadığını, 2022'de gerçekleştirmek istedi. Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarını iki-üç haftada tamamen işgal edip Garê, Kandil, Şengal vb. alanlara kadar saldırı ve kuşatma planlarını birkaç ayda tamamlamayı planlamıştı. AKP-MHP rejiminin bu planı, Zap’ta takılı kaldı, tıkandı. Bu operasyonun adını 'Pençe-Kilit' koydular ama Zap’ta kilitlendiler. Türk devleti, iki yıldır Irak’taki Kazımi hükümetinin oluruna ve KDP’nin de aktif desteğine, bütün modern teknolojiyle, yasaklanmış bomba ve kimyasal silahlarla saldırısına rağmen Medya Savuna Alanları'nı işgal edemedi. Bunda başarısızdır. Bu kesin ve net bir sonuçtur. Dolayısıyla AKP-MHP rejiminin planladığı Misak-i Milli sınırlarına ulaşma planının ilk hamlesi gerçekleştirilemedi. Bu plan, Kurdistan Özgürlük Gerillası'nın yıkılmaz duvarına çarptı.

Çekilmeselerdi imha olurlardı

Ölçümüz; doğruluk, dürüstlük, mertlik ve açıklıktır. Söylediklerimizi yapmayı esas alırız. Apocunun en temel ilkesi söz ile pratiğinin bir olmasıdır. Ben de buna çok bağlı bir biçimde davranmayı esas alıyorum. Amediyê sırtlarında ve Sêdarê’deki Türk güçleri için ‘ya çekip giderler ya da hepsi ölecektir. Bunun başka yolu yoktur’ biçimindeki sözlerim, bir doğruyu ifade ediyordu. Nitekim doğruluğu da ispatlandı. Vuruldular, kayıp verdiler ve sonra oradan çekilmek zorunda kaldılar. İki gün daha oradan çekilmeselerdi imha edileceklerdi. Aynı şeyi farklı yerler için de söylemek mümkündür. BEHDİNAN

 

*****

Karayılan'dan Hulusi Akar'a sorular

Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar ‘Pençe-Kilit operasyonu tamamlanmıştır’ mealinde, hedeflenen veya işgal edilmesi gereken yerlerin işgal edildiği anlamına gelen sözlerine işaret eden Karayılan, bunların kesinlikle doğru olmadığını belirterek, Hulusi Akar'ın şu soruların yanıtını Türkiye kamuoyuna vermesi gerektiğini söyledi:

* Madem başarılısınız halen gerillanın elinde bulunan asker cenazelerini nasıl izah ediyorsunuz?

* Neden gerillanın eline geçmemesi için 11 Eylül 2022'de askerlere 'cenazeleri yakın' talimatı verdiniz? Yakınında bulunan gerillaların çektiği yakılan asker görüntüleri için ne diyorsunuz?

* Madem 'Kilit'i tamamladınız, niye Girê Cûdî, Sêdarê ve Girê Amediyê’den çekildiniz, tümünü işgal etmeye geldiğiniz bu Zap'ın batısında sadece iki yerde kalmaya çalışmanızı nasıl izah ediyorsunuz?

* Zap'ın batısındaki pozisyonunuz tam bir yenilgidir. Bu yenilginizin üstünü, yarın nasıl örteceksiniz?

* 'Pençe-Kilit'i tamaladıysanız Zap’ın doğusundaki Şêladizê nahiyesine bağlı Sîda ve Çemço köylerinin arazisinde devam eden şiddetli çatışmaları nasıl izah edeceksiniz? Şimdi orada bütün silahlarla sürdürülen büyük çatışmaları, daha ne kadar gizleyebileceksiniz?

* Siz, Tayyip Erdoğan’la birlikte, salt iktidarınızı sürdürmek uğruna son 8 buçuk ayda Türk halkının 2 bin 800 evladını, hayali planlama ve yanlış savaş taktikleriyle ölüme gönderdiniz. Bunun karşısında hiç vicdan muhasebesi yaptınız mı?

 

*****

Hayalet gerillası

Türk rejiminin, gerillanın dayandığı Apocu ideoloji ve felsefenin, fedaileşen gücünü iyi hesaplayamadığını; belki ideolojik kararlılığını bir ölçüde bildiğini ama bunun nasıl bir iradi güce dönüştüğünü kestiremediğini kaydeden Karayılan, KDP ve yüksek teknoloji ürünü silahlara çok güvendiğini söyledi. "Fedai de olsalar biz onlara fırsat vermeden sıcak istihbarata dayalı modern teknoloji ile ortadan kaldırırız. Taktik nükleer bombayı da kimyasalı kullanarak tüneldekileri de tasfiye ederiz" diye düşünüldüğünü belirten Karayılan, şunları dile getirdi: "Bir PKK’linin Apocu ideolojideki kararlılığı yanında taktik performansımızı da hesap edemedi. Taktik yeteneğimizi doğru tespit edemedi. Belli ki hayali projeler ve hayali askeri planlamalarla üstesinden geleceklerini sandılar. Halbuki bizim geliştirdiğimiz taktik çerçeve ve uyguladığımız savaş doktrini, ciddi ve büyük yenilikler taşıyan bir stratejiyle sonuç almaya kilitlenmişti. Kesinlikle başarmayı hedefleyen bu yeni taktik açılım yanında sürece uygun bir hareket tarzını uygulamayı hedefledik. Belki alışkanlıklardan dolayı tam uygulanmadı ama SİHA da olsa, çeşitli gözetleme kameraları da olsa, KDP de olsa hepsini boşa çıkarmaya dönük bir hareket tarzıdır. Öz disiplin, ince kamuflaj ve derin gizliliğe dayanan bir hareket tarzını doğru uyguladığımızda tüm tedbirleri boşa çıkaran gerçek bir hayalet gerillası pratikleşmiş olacaktır. Bunun için daha çok çalışmamız ve arkadaşlardaki eski-klasik alışkanlıkları tam olarak aşmamız gerekiyor."

 

*****

Gerillanın iki taktiği

Türk ordusunun hava gücü olmazsa gerillanın karşısında durmasının mümkün olmadığını kaydeden Karayılan, hava gücünü dengelemek üzere iki ayrı taktik yaklaşımı geliştirdiklerini söyledi:

* Güçlerimizi, uzmanlığa dayalı tim tarzında araziye yayma ve böylece görünmez kılma. Bu arkadaşlarımızın kalabalık gruplar halinde tekniğe hedef olmamasını sağladı ama adeta araziyi tümden mayınlama gibi araziye tim yerleştirdik.

* Yeraltı kalelerini geliştirmekti. Evet, tarihte yer üstündeki kaleler savaşlarda büyük bir rol oynardı. Biz, günümüzde bu kaleleri tersine çevirerek, yeraltı kaleleri biçiminde örgütleyip geliştirmiş bulunuyoruz. Bu kaleler, hava saldırılarını etkisiz kılıyor.

Dolayısıyla güçlerimizin doğru hareket tarzı, araziye yayılma biçimi ve yeraltı mevzilenme düzeyi, onların elindeki teknik üstünlüğü dengelemeye dönük taktik bir performanstır. Onlar bunu göremedi. Bunu kolayca aşacaklarını sandılar. PKK öyle kolay bir lokma değildir. PKK’nin askeri gücü, ideolojik kararlılığının bu tür üstünlükleri dengeleyebilecek güçte ve yetenekte olduğu pratik sonuçlarıyla birlikte açığa çıktı.

Kurdistan Özgürlük Gerillası'nın geliştirdiği savaş performansı, yeni bir durumdur. Belki de tarihte ilktir. Bu kadar modern teknolojiye karşı insan iradesine, yeteneğine ve kabiliyetine dayanan bir askeri gücün, yenilmezliğini ortaya koyması, düşmanın her türlü saldırısını boşa alıp darbe vurması, yeni bir durumdur. Yeri geldiği için bir kez daha söylemek istiyorum; kayıplar bire 10'dur. Onların bu kadar teknolojisi olmasına rağmen böyledir. Mesela; Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına, yıl içerisinde 4 bin 527 kez uçak saldırısı, 5 bin 701 kez helikopter saldırısı oldu. Toplam olarak 8,5 ayda havadan gerçekleşen saldırı 10 bin 228’dir. Düşünün bu alanların her metre karesine tonlarca bomba düşmüştür. Buna rağmen bugün hala orada yaşıyorsak ve direniş sürüyorsa kuşkusuz ki bu yeni bir durumdur. Bu alanlara dönük 3 bin 280 kez taktik nükleer bomba ve kimyasal gazlar kullanıldı. Bütün bunlara rağmen bizim 301 şehidimiz var. Toplam bir yılın şehitleridir. Bir güç, her türlü silahın kullanıldığı, adeta savaş ortamının cehenneme çevrildiği bir durumda bu sayıda bir kayıp vermişse ve hala direnmeye de devam ediyorsa bu çok önemli bir sonuçtur. Gerillanın uyguladığı bu taktik perspektifin aynı zamanda kayıpların önüne geçen ve düşmana ağır darbeler vuran bir perspektif olduğu nettir.

 

*****

Belki en önemli yıl olacak

2023'ün, birçok açıdan daha farklı ve önemli olacağının şimdiden görüldüğünü, belki de mücadele tarihinin en önemli yılı olup birçok açıdan belirleyici sonuçlara yol açacağını söyleyen Karayılan, şunlara işaret etti:

Cezaevlerinde ve dışında gelişen mücadele ve gerillanın düşmanda yarattığı büyük Zap sendromu, Kuzey gerillasının kendisini savunma biçiminde gösterdiği direniş, onunla bağlantılı olarak diğer mücadele alanlarında yaşanan gelişmeler çok çok önemlidir.

Türk devleti, Zap’ta tıkandı ve kilitlendi. Medya Savunma Alanları'nda kendisine zafer hikayesi yaratamadığı açığa çıktı ama AKP-MHP rejiminin seçimi kazanması için bir başarı hikayesine ihtiyacı var. Bu yüzden şimdi yönünü Rojava’ya çevirmiş bulunuyor. Buralara saldırı planları yapıyor. Rusya, Suriye ve Türkiye’nin ortaklaşa geliştirdikleri durum da yeni gelişmelere gebedir.

Yine Doğu Kurdistan’da ve tüm İran’da gelişen 'Jin jiyan azadî’ sloganı etrafında yükselen kadın öncülüğündeki halk hareketi var. Özgürlüğe ve demokrasiye olan tutkuyu gösteriyor.

2023 seçimleri, faşist AKP-MHP rejimi için kader anıdır. Bütün gücüyle iktidarı bırakmama çabası içerinde olacaktır. Hem askeri hem siyasi hem diplomatik hem de ekonomik alanda bütün imkanlarını seferber ederek, bu önümüzdeki birkaç ayda başarı elde etmek istiyor.

Bütün bunlar, içine girdiğimiz yılın birçok gelişmeyi içinde barındırmakta olduğunun habercisidir.

Kuşkusuz bunlara karşı devrim ve demokrasi güçleri de düşmanı başarısızlığa uğratarak, faşist rejimi sona erdirme ve aşmayı hedeflemek durumundadır. Bu konuda özellikle bizim Kurdistan’da geliştirdiğimiz mücadelenin belirleyici bir rolü vardır.

Hareketimize karşı yürüttüğü saldırılarda başarılı olursa diğer dinamikleri toz duman içerisinde bırakarak, zafer naralarıyla Türkiye’yi adeta şovenizm dalgasıyla boğuntuya getirerek, sonuca gitmeyi hedefleyecektir. Bu açıdan burada asıl olan bizim mücadelemizdir. Gerillanın, halkımızın, bir bütünen Hareketimizin ve demokrasi güçlerinin faşizme karşı geliştireceği mücadele çok önemlidir.

Tarihsel bir görevle yüz yüze bulunuyoruz. Süreç, önemli ve tarihidir. Tüm Türkiye halklarının geleceğinin belirleneceği bir dönemdir. Apocu Hareket olarak bizim mücadelemizin büyük bir rolü olduğunun bilincindeyiz. Bu açıdan sorumlu davranma gayreti içinde olacağız. Mücadelemizin, aynı zamanda bir Türkiye demokrasi mücadelesi olduğunu, Cumhuriyeti demokratikleştirmede önemli bir aktör olarak rol üstlenmemiz gerektiği açıktır. Bu çerçevede sadece Kurdistan değil, bütün Türkiye ve bölge halklarına karşı sorumluluklarımıza sahip çıkmak durumundayız. Türkiye’de faşizmin değil, demokrasinin önünü açmada gerekenleri yapacak ve sorumluluklarımıza doğru bir biçimde sahip çıkarak, büyük gelişmelere yol açacak mücadeleyi başarılı kılmamız büyük bir tarihsel görevdir. Bu açıdan 2023, büyük gelişmelerin yaşanacağı bir yıl olacaktır.  2023'ü mutlaka ama mutlaka başarılı kılmayı planlamış bulunuyoruz. Bu temelde önümüzdeki sürecin normal değil, olağanüstü bir süreç olduğunu, bu olağanüstü süreçte de olağanüstü bir katılım ve fedakarlıkla herkesin görevine sahip çıkması gerektiğini söylemek gerekiyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.