Yüzyılların yaralarına derman oluyorlar

• Mısır’dan sığındığı Suriye’de iki çocuğu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın rozetini takmaktan 9 yıldır rejimin elinde olan Seher Ebdil Mecîd’in bir oğlu da DAİŞ’a karşı savaşta şehit düşmüş. Kadın devriminin yarattığı etkiye işaret eden Seher, “Yüzyılların yaralarına derman oluyorlar” diyor.

SORGUL ŞÊXO / NÛJINHA

Hesekê’nin Til Demir ilçesi Kürt, Arap, Asuri, Süryani, Ermeni ve sayıları azımsanmayacak düzeyde olan Mısırlıya ev sahipliği yapıyor. 20 yılı aşkındır Mısır’dan Kuzey-Doğu Suriye’ye ailesi ile birlikte taşınan Seher Ebdil Mecîd son 10 yıldır Til Temir’de yaşıyor. 

Göç hikayesini anlatan Seher şöyle diyor: Aslında Suriye topraklarına girdiğimizde çok zahmet çekmedik. Mısır kimliklerimiz vardı, resmi giriş yapmıştık. Şimdi hem Suriye hem de Mısır kimliğine sahibiz.”

Merwan ve Salih Baas zindanında

Mısır’da maruz kaldıkları baskılar nedeniyle Suriye’ye göç etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Seher Ebdil Mecîd’in hikayesi ise sığındıkları ülkede iki çocuğunun cezaevine konulması ile devam etmiş. Suriye’nin Baas rejimi tarafından çocukları Merwan (16) ve Salih Hesen (15) tutuklanmış. Çocuklarından Salih Hesen’in Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın rozetini yakasında bulundurduğu için tutuklu olduğunu ve başka bir şey olmamasına rağmen 9 yıldır tutuklu olduğunu dile getiriyor. 

Çocuklarının Suriye rejimi tarafından işkenceye maruz bırakıldığını ve bunun sadece çocukları üzerinde değil Suriye rejiminin işkenceyi her tutuklu için rutin bir uygulama olarak kullandığını aktaran Seher Ebdil Mecîd, her iki çocuğunun da ağır cezalara çarptırılan tutukluların bulunduğu cezaevinde olduğunu söylüyor.

Kalıp savaşmayı tercih etti

DAİŞ’a karşı savaşta bir oğlunun şehit olduğunu aktaran Seher Ebdil Mecîd şöyle diyor: “Rojava Devrimi’nin başladığı sırada Şahin YPG’ye katıldı ve bu toprakları korurken şehit düştü. Aslında devrim başlamamış olsaydı Mısır’a geri dönme hayali vardı, tekrar ülkemize gitmeyi düşünüyordu, ancak devrim başlayınca burada kalıp savaşmayı tercih etti. 11 Ocak 2019 tarihinde DAİŞ’a karşı savaşırken Dêra Zor’da şehit düştü.”

Rojava’da büyük bir kadın devrimi var

Eşinin de savunma birliklerinde yer aldığını kaydeden Seher, “Kardeşlerimin kız ve erkek çocuklarının da bu ülkenin savunmasına dahil olmasını istiyorum. Çünkü Rojava’da büyük bir kadın devrimi var ve bu devrimi savunmak gerekiyor. Burada kadın özgürlük mücadelesinde çok farklı uluslardan kadınlar yer alıyor ve bize de yer olduğunu düşünüyorum…” diyor.

Nasıl gidebilirim ki?

Türkiye ve bağlı çetelerin Til Temir’e yönelik saldırısının yoğunlaşmaya başladığı günlerde ailesinin Mısır’a dönme taleplerinin olduğunu ancak kabul etmediğini söyleyen Seher Ebdil Mecîd son olarak şunları kaydettiyor: “Ben bu toprakların DAİŞ’tan temizlenmesi için bir evladımı şehit verdim. 2 çocuğum da rejimin elinde tutuklu; nasıl gidebilirim ki? Özerk Yönetimin özellikle de kadın özgürlük mücadelesindeki tecrübeleri çok dikkat çekici ve başarılı buluyorum. Belki de yüzyılların yaralarına derman oluyorlar, erkek egemen zihniyetin karşısında önemli bir örnek olarak duruyor ve sadece Kürtler için değil başta Arap kadınlara ve dünya kadınlarına örnek oluyorlar.”