Zap’ta yenilen Ankara’da yıkılır

  •  PKK Yürütme Komitesi, son işgal saldırısının çoklu hedefine, tarihsel ve kürüsel boyutuna işaret ederek, AKP-MHP’nin hem iktidar ömrünü uzatmak hem de İttihat ve Terakki’den TC’ye miras kalan soykırımcı yayılmacılığa devam etmek istediğini söyledi. 
  •  Direnmeyi ve faşist-soykırımcı zihniyeti yenmeyi esas aldıkları için devrimci halk savaşı stratejisi temelinde topyekun bir direniş gösterdiklerini vurgulayan Komite, AKP-MHP faşizmine karşı devrimci savaşı Kürdistan ve Türkiye’nin her tarafına yayacaklarını söyledi. 
  •  Türkiye’nin ve bölgenin tüm anti faşist güçlerine çağrı yapan Komite, şunları altını çizdi: “Zap ve Avaşîn’in işgal saldırısı, AKP-MHP faşizminin son saldırısıdır. Burada yenilen AKP-MHP faşizminin Ankara’da da yıkılacağı, ömrünü bir gün bile uzatamayacağı kesindir.”

PKK Yürütme Komitesi, 1 Mayıs’ı yeni bir özgürlük zirvesi yapmaya, meydanları doldurarak AKP-MHP faşizminin işgaline karşı çıkmaya çağırdı.

PKK Yürütme Komitesi, yaklaşan 1 Mayıs vesilesiyle dün yaptığı yazılı açıklamada, işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs’ı anlamına uygun olarak karşılamaya hazırlanırken, AKP-MHP iktidarının 17 Nisan’dan itibaren Zap ve Avaşîn’e başlattığı yeni işgal ve soykırım saldırısıyla karşılaştıklarını belirtti. Web sayfasında ve ANF’de tam metni yayınlanan açıklamanın bazı bölümleri şöyle:

1 Mayıs’ı savaş içinde karşılıyoruz

Hareket ve halk olarak bu 1 Mayıs’ı da kaderimizi belirleyen devrimci savaş içinde yaşıyoruz. Zaten Önder Apo ve PKK ile tüm 1 Mayıslar böyle yaşandı ve işçi sınıfının mücadele günü anlamına en uygun yaşanır hale getirildi. Bu 1 Mayıs’ın ise tüm bunların zirvesi olacağı anlaşılıyor. 1 Mayıs 1977 Taksim şehitleri ve Zap-Avaşîn şehitleri şahsında tüm özgürlük şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, amaçlarını başarma ve anılarını yaşatma sözümüzü yineliyoruz.

Çok daha ciddi ve tehlikeli

AKP-MHP faşizmi tüm gücüyle ve Türkiye’nin tüm imkânlarını kullanarak PKK’yi tasfiye etmeyi amaçlayan yeni bir planlı saldırı başlatmış bulunuyor. Saldırı, Ağustos 2016 sonunda Medya Savunma Alanları’nı ve Kuzey-Doğu Suriye’ye başlatılan işgal saldırılarının bir parçası ve son halkası oluyor. 6 yıldır parça parça yürütülmüş olan bu işgal ve soykırım saldırısı, şimdi özgürlük direnişinin merkezine yöneltilmiş bulunuyor. Bu bakımdan çok daha ciddi ve önemlidir. Başta ABD, Almanya ve İngiltere olmak üzere NATO’nun ve KDP’nin aktif desteğini alarak yürütmektedir. PKK’yi ilgilendirdiği kadar tüm Kürtleri ve başta Araplar olmak üzere tüm bölge halklarını ve insanlığı da ilgilendirmektedir.

Tarihsel ve küresel boyutu var

AKP-MHP hükümetinin, bu saldırıyla iktidar ömrünü uzatmak gibi bir hedefi vardır fakat İttihat ve Terakki’nin devamı olan TC devletinin esas amacını ve kendine verdiği görevi yerine getirmektedir. Söz konusu saldırı eğer başarılı olursa Kürt özgürlük gerillası ezilecek ve bu temelde PKK imha edilecektir. Bununla yetinilmeyecek,sıra başta KDP olmak üzere diğer Kürt örgütlerine gelecek ve bu temelde Kürt soykırımı tamamlanmaya çalışılacaktır. Bu başarılırsa da sıra Araplara gelecek, başta Türkiye halkları olmak üzere tüm Ortadoğu halkları faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasetin tahakkümü altına alınmak istenecektir. Bunun da tüm dünyanın, Birinci Dünya Savaşı içinde yaratılan faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasetin egemenliği altına alınması olacağı açıktır. İşte AKP-MHP faşizminin Zap ve Avaşîn’i işgalci saldırısının böyle bir tarihsel ve küresel boyutu vardır. Dolayısıyla sadece PKK’yi ve Kürtleri ilgilendiriyor dememek, tüm bölge halklarını ve insanlığı ilgilendirdiğini iyi görmek gerekir.

Topyekun direniş yürütüyoruz

Hareket ve halk olarak böyle bir saldırıya büyük ölçüde hazırlıklıydık. Dolayısıyla başta Zap ve Avaşîn gerillası olmak üzere her alandaki tüm parti ve gerilla güçleri olarak, kadın ve gençlik hareketleri olarak, tüm yurtsever Kürtler ve dostları olarak söz konusu işgal ve soykırım saldırısına karşı devrimci halk savaşı stratejisi temelinde topyekun bir direniş yürütüyoruz. Politikamız direnmektir ve faşist-soykırımcı zihniyet ve siyaseti yenmektir. Savaş, sadece Zap ve Avaşîn’de değildir, tüm Kürdistan ve Türkiye’dedir. AKP-MHP faşizmine karşı devrimci savaşı Kürdistan ve Türkiye’nin her tarafına yayacağız. 

KDP’nin iş birliğine karşı durulmalı

AKP-MHP faşizminin ve sömürgeci TC devletinin işgalci ve soykırımcı saldırılarına karşı direnmek sadece PKK, HPG ve KCK’nin işi ve görevi değildir. İşgale ve soykırıma karşı mücadele, iş birlikçiliğe ve ihanete karşı mücadeleden ayrılmamaktadır. Mevcut durumda KDP yönetimi tarihsel iş birlikçiliğinin en kötü noktasındadır; bir yandan gerilla karşısında işgalci TC askerini korurken, diğer yandan da tüm güvenliğini TC devletine bağlamaktadır. Diğer parti ve örgütlerin tutumları ise yetersizdir. Açık ki kendini Kürt yurtseveri sayan tüm parti, örgüt ve şahsiyetlerin, yine aydın, sanatçı ve siyasetçilerin KDP iş birlikçiliğine karşı çıkması ve AKP-MHP işgaline karşı PKK ile birlik olması gerekir.

Türkiye’nin anti faşist güçleri

Zap ve Avaşîn’de AKP-MHP faşist işgalciliğine karşı savaş, Ankara, İstanbul ve İzmir’de AKP-MHP faşizmine karşı direnişten ayrı değildir; tersine onun en güçlü ve öncü koludur. Zap ve Avaşîn’de yenilen AKP-MHP faşizmi, anında Ankara’da yıkılacak, ömrünü bir gün bile uzatamayacaktır. O halde Türkiye’nin tüm antifaşist güçleri, işçi ve emekçileri, devrimci ve demokratları, kadınları ve gençleri, Zap ve Avaşîn’e saldıran AKP-MHP faşizmine karşı çıkmalı ve ‘Demokratik Türkiye’ mücadelesini her alanda aktif biçimde geliştirmelidir. 

Kürtlerden sonra sıra gelir

Başta Arap halkı ve siyasi güçleri olmak üzere Ortadoğu’nun tüm halkları bilmeli ki, Kürtlerden sonra sıra kendilerine gelecektir. Mevcut TC siyaseti, İttihat ve Terakki Cemiyeti çizgisinde aktifleşmiş durumdadır. Şimdiki durumu yakın geçmişle kıyaslamamak gerekir. O halde, geç kalmamak ve kaybetmemek için Kürtlerle dayanışma içine girmek ve PKK direnişini desteklemek gerekir. AKP-MHP faşizminin işgalci-yayılmacı politikalarının önüne ancak bu temelde geçilebilir.

Kürt soykırımının gerçekleştiği bir dünyada hiç kimse için özgürlük ve demokrasi olmayacaktır. O halde tüm özgürlükçü ve demokratik güçler, sol ve sosyalist hareketler, işçi ve emekçiler, kadınlar ve gençler, Kürt soykırımını engellemek ve Kürt özgürlüğünü sağlamak için AKP-MHP faşist işgalciliğine ve soykırımcılığına karşı çıkmalı ve mücadele etmelidir. 

AKP-MHP faşizminin son saldırısı

Zap ve Avaşîn’in işgal saldırısı, AKP-MHP faşizminin son saldırısıdır. Zap ve Avaşîn’de yenilen AKP-MHP faşizminin Ankara’da da çökeceği kesindir. Bu durum, Kürt soykırımını önlediği gibi, Ortadoğu’nun ve dünyanın da daha demokratik hale gelmesine yol açacaktır. O halde AKP-MHP faşizmini Zap ve Avaşîn’de yenmek gerekir. Bunu gerçekleştirmeye de PKK ve Kürt halkı olarak, Ortadoğu ve dünya halkları olarak gücümüz vardır. Bu gücü aktif ve örgütlü olarak kullanmalı ve birleştirmeli; AKP-MHP faşizmini Zap ve Avaşîn’de yenerek Kürdistan’ı özgür, Ortadoğu ve dünyayı demokratik hale getirmeliyiz.

1 Mayıs’ı yeni bir zirve yapmaya

Bu temelde, başta tüm parti ve gerilla güçlerimizi, kadınlar ve gençler öncülüğündeki tüm halkımızı, Türkiye ve Ortadoğu halklarını ve devrimci-demokratik dostlarımızı, dünyanın dört bir yanındaki antifaşist ve demokratik hareketleri, topyekun seferberlik direnişi ile AKP-MHP faşizmine karşı mücadeleyi yükseltmeye, faşist-soykırımcı zihniyet ve siyaseti Zap ve Avaşîn işgaline karşı direnişte boğarak 1 Mayıs’ı yeni bir özgürlük zirvesi yapmaya, bu temelde 1 Mayıs meydanlarını doldurarak AKP-MHP faşizminin işgaline karşı çıkmaya çağırıyoruz!”  HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.