21 yıldır biz de tecrit altındayız
- PKK ve PAJK’lı tutsakların tecride karşı sürdürdükleri açlık grevi eylemi 74. gününde. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde açlık grevine katılan Velat Aydın’ın annesi Neriman Aydın, "Biz de 21 yıldır tecrit altındayız. Sayın Öcalan özgür olmadığı sürece bizler de özgür olamayız" dedi.
İki defadır açlık grevine giren tutsak Velat Aydın’ın annesi, tutsakların eylemlerinde ısrarlı olduğunu, talepleri kabul edilmediği sürece eylemi sürdüreceklerini söylediğini aktardı.
Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 27 Kasım’da başlattıkları süresiz-dönüşümlü açlık grevi, 74. gününde devam ediyor. Aynı amaçla Mexmûr Şehit Aileleri Derneği’nde 53, Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda ise 36 gündür eylem yapılıyor.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Velat Aydın da açlık grevine katılan tutsaklardan. Annesi Neriman Aydın, zaman geçtikçe tutsakların daha çok zarar gördüğünü belirterek, "Açlık grevi eyleminin iyi anlaşılması gerekiyor. Oğlum bir önceki eylemde 3 ay açlık grevinde kaldı. Şimdi yine açlık grevi eylemindeler. Tutsaklar eylemlerinde ısrarlı, talepleri kabul edilmediği sürece eylemi sürdüreceklerini söylüyorlar. Zaten 21 yıldır tecrit altındayız. Etrafımız polisle sarılı, sürekli baskı altındayız. Sayın Öcalan özgür olmadığı sürece bizler de özgür olamayız. Bütün Kürtler bunu iyi anlamalı, ona göre tavrını ortaya koymalıdır. Açlık grevi eylemine de ona göre yaklaşmalıdır" dedi.
Kürtler kendini kandırmasın
Öcalan’ın düşüncelerinden ve fikirlerinden korkulduğunu ifade eden Neriman Aydın, yıllardır ağırlaştırılmış tecrit uygulandığını dile getirdi. Jinnews’e konuşan Aydın, tecridin gün geçtikçe yaşamlarını daha fazla etkilediğini kaydederek, şunları söyledi: “Kürtler kendilerini kandırmasın. Bireysel yaklaşmasın. Çünkü bizler yaşamın her alanında baskı görüyoruz, engellerle karşılaşıyoruz. Dışarıda panzer ve polis, cezaevlerinde hak ihlalleri, diğer parçalarda işgal ve saldırılar yaşanıyor. Bütün Kürtler bunları iyi okuyup saldırılara karşı güçlerini birleştirmeli, birliğini sağlamalıdır.”
Zulüm böyle son bulmaz
Tutsaklar üzerindeki tecridin giderek ağırlaştığını, büyük hak ihlallerine maruz kaldığını kaydeden Aydın, şöyle devam etti: "Halkımız korkmasın. Zaten her gün öldürülüyoruz, tutuklanıyoruz. Bu şekilde nereye kadar devam edecek? Sessiz kalınarak zulüm bitmez. Bizi bitirmek için ellerinden geleni yapıyorlar, ancak iyi anlaşılmalı ki; biz bitmeyiz. Bitirme politikasıyla bu sorun çözülmez. Çocuklarımızın başlattığı açlık grevi eylemi 2 aydan fazladır devam ediyor. Tutsakların infazları yakılıyor, hak ihlalleri artıyor.Salgın nedeniyle çok kaygılıydık. Şimdi açlık grevi eylemi süresiz dönüşümsüze çevrilirse durumları daha da kötüye gidecektir."
Tutsakların gözü dışarıda
İktidarın açlık grevi eylemine yönelik sessizliğini eleştiren Aydın, “Bu görmezlik, duymazlık utanç verici. Bütün Kürtleri terörist olarak ilan etmiş. Biz terörist değiliz, haklarımızın peşindeyiz. Ortada büyük bir hukuksuzluk var. 1990'lı yıllarda yaşadığımız zulmü bugün de yaşıyoruz. Tecrit sona ererse yaşadığımız zulüm de son bulur. Tutsakların gözü dışarıda. Bir şeyler yapmamızı istiyorlar. Oğlumla ne zaman konuşsam bana 'Biz içeride direniyoruz. Halkımız da dışarıda direnişimize cevap versin' diyor. Hem devletler hem de CPT zulmün ortağı konumundadır. Kürtleri bu zulümle baş başa bıraktılar. Kürtler mücadele ederse tecrit kırabilir. Ortak ses çıkarıp artık yeter deyip, zulmü bitirebiliriz” şeklinde konuştu. AMED
