612 milyon kadın çatışma bölgelerinde

Kadın Haberleri —

Savaş ve Kadın

Savaş ve Kadın

  • Dünya genelinde 612 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun çatışma bölgelerinde yaşadığını söyleyen BM Direktörü Sima Bahous: “Kadınların korunması olmadan barışa giden yol yoktur.”

REWŞAN DENİZ

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous, 22 Mayıs 2025’te BM Güvenlik Konseyi’nde “Silahlı Çatışmalarda Sivillerin Korunması” konulu üst düzey açık tartışmada konuşma yaptı. Çatışma bölgelerinde kadınların ve kız çocuklarının maruz kaldığı sistematik şiddeti ele alan Bahous, üreme şiddeti, patlayıcı silahlı şiddet, ruhsal travma ve dijital alandaki saldırılar gibi cinsiyete dayalı tehditlerin acilen ele alınması gerektiğini vurguladı.

Savaşın doğal sonucu değil

Bahous, dünya genelinde 612 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun çatışma bölgelerinde yaşadığını ve bu bölgelerde sadece çapraz ateşte kalmadıklarını, bedenlerinin, sağlıklarının ve haklarının bilinçli bir şekilde hedef alındığını belirtti. Özellikle üreme şiddetini, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak tanımlayan Bahous, “Bunlar savaşın doğal sonuçları değildir. Üreme şiddetini ayrı bir zarar kategorisi olarak ele almamızı ve failleri sorumlu tutmamızı talep ediyorum” dedi. Afganistan’da her iki saatte bir kadının gebelik komplikasyonlarından öldüğünü, Gazze’de ise Ekim 2023’ten bu yana her saat ortalama bir kadın ve kız çocuğunun öldürüldüğünü aktardı.

 

 

‘Zihinde de yaralar bırakır’

“Şiddet sadece bedende değil, zihinde de yaralar bırakır” diyen Bahous konuşmasında, çatışmalardaki kadınların yaşadığı ruhsal travmaların göz ardı edilemeyeceğini vurguladı. Ayrıca, dijital alanda kadın gazetecilere ve aktivistlere yönelik tacizi, deepfake ve dezenformasyon kampanyalarını, modern savaşın yeni bir cephesi olarak tanımlandı. Ukrayna’da kadın gazetecilerin yüzde 81’inin çevrimiçi tacize maruz kaldığını, Yemen’de ise manipüle edilmiş görüntülerin kadınları mesleki hayattan uzaklaştırdığını ifade etti.

Tam katılım sağlanmalı

Bahous, BM Güvenlik Konseyi’nin 2000’de kabul ettiği Kadınlar, Barış ve Güvenlik (WPS) Kararı’nın 25. yıl dönümünde, kadınların barış süreçlerine tam, eşit ve anlamlı katılımının vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Ancak, kadınların güvenliği sağlanmadan öncülük yapamayacaklarını belirten Bahous, Konsey’e üç temel talepte bulundu: 

* Kadınlara yönelik suçların faillerinin cezalandırılması. 

* Kadın örgütlerinin barış ve iyileşme süreçlerinde oynadığı kritik role dikkat çekilerek, fon kesintilerinin durdurulması. 

* Kadınların öncülük kapasitelerinin bir koruma stratejisi olarak tanınması ve siyasete, güvenlik güçlerine ve barış süreçlerine katılımlarının teşvik edilmesi.

‘Daha acil bir endişe olmaz’

Bahous, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Kadınların ve kızların korunmasıyla başlamayan barışa giden hiçbir yol yoktur. Bu, uluslararası insancıl hukukta daha açık bir yükümlülük, BM için daha büyük bir sorumluluk ve bu Konsey için daha acil bir endişe olamaz.” BM Kadın Birimi’nin, kadın örgütlerini desteklemek için 2024’te 110 milyon dolar aktardığını belirten Bahous, WPS Gündemi’nin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

 

***

Fonlardaki kesintiler tehdit

 

 

Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) yeni küresel raporu, insani krizlerden etkilenen ülkelerde faaliyet gösteren kadın öncülüğündeki ve kadın hakları örgütlerinin finansman kıtlığı nedeniyle ciddi bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Kriz bölgelerindeki 44 ülkedeki 411 kadın örgütünün yüzde 90’ı dış yardımlardaki azalmadan etkilendiğini bildirirken, yüzde 60’tan fazlası cinsiyete dayalı şiddet, sağlık hizmetleri ve ekonomik destek gibi hayat kurtarıcı hizmetlerde kesintiye gitti. Fon eksikliği, bu örgütlerin yarısının altı ay içinde kapanma riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olabilir.

Yüzde 62 hizmet azalttıldı

İnsani yardım sisteminin 2024’te ihtiyaç duyduğu 44,79 milyar dolarlık fonun yalnızca yüzde 7’si karşılanabildi. Büyük bağışçı hükümetlerin dış yardımlarda kesintiye gitmesi, özellikle yerel kadın örgütlerini vurdu. Bu örgütler, krizlerde ön saflarda yer alarak dışlanmış topluluklara ulaşıyor. Ancak fon kesintileri nedeniyle: 

* Örgütlerin yüzde 62’si hizmetlerini azalttı. 

* Her gün 500’den fazla kadın ve kız çocuğu, önlenebilir gebelik ve doğum komplikasyonları nedeniyle hayatını kaybediyor. 

* Cinsiyete dayalı şiddet hizmetleri (yüzde 67), sağlık ve geçim kaynakları en çok etkilenen alanlar oldu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.