97 yıl sonra Süryanice kurs
Toplum/Yaşam Haberleri —

Midyat Halk Eğitim Merkezi Süryanice kursu
- Türkiye’de yalnızca bir anaokuluna sahip olan Süryaniler için bir ilk gerçekleşti. Turabdin Enstitüsü Başkanı Adem Coşkun’un girişimleri ile Midyat Halk Eğitim Merkezi’nde 1 Mart’ta Süryanice kurs açıldı. Üç ay süren kursta 29 kişi Süryanice dil eğitimini tamamladı.
Turabdin Enstitüsü Başkanı Adem Coşkun’un girişimiyle, Türkiye Cumhuriyet’i tarihinde ilk kez, Mart ayında Midyat’ta Süryanice dil kursu açıldı. Üç ay süren kursta 29 öğrenci mezun oldu.
1913-1914 öğretim yılında, Osmanlı vilayetleri ve livalarında, Hıristiyan toplumlara ait toplam 2 bin 580 okul bulunuyordu. Bu okullardan 29’u ise Süryanilere (Asuri-Arami-Keldani) aitti. Lozan Antlaşması ile Türkiye’deki Hıristiyan toplulukların eğitim hakkı güvence altına alınmış olmasına rağmen, 1928’de Mardin’deki son Süryani okulunun da kapatılması ardından Süryaniler yaklaşık 90 yıl boyunca okul açamadı.
Süryaniler Irak, İran, Suriye, Almanya ve İsveç’te anadilinde eğitim hakkı ve materyallere sahipken, bu hak Türkiye’de yok.
Süryani Dernekler Federasyonu (SÜDEF), 25 Eylül 2013’te ilkokul açabilmek için Milli Eğitim Bakanlığı’na dilekçeyle başvurdu. SÜDEF Başkanı Evgil Türker, “MEB bu başvuruya, 11 Ekim 2023’te dönüş yaptı. Yanıt belirsizdi; ne hayır ne de evet demişlerdi. Başvuru sürüncemede kaldı. Aslında onları aşan bir durum olduğunu belli ettiler. O tarihten bu yana da hiçbir girişimde bulunmadılar” dedi.
Sadece bir anaokulu
Türkiye’de yalnızca bir anaokuluna sahip olan Süryaniler için bir ilk gerçekleşti. Uzman Süryolog ve Turabdin Enstitüsü Başkanı Adem Coşkun’un girişimleri ile Midyat Halk Eğitim Merkezi’nde 1 Mart’ta Süryanice kurs açıldı. Üç ay süren kursta, Coşkun’un hazırladığı materyallerle Süryani, Kürt, Arap ve farklı kimliklerden 29 kişi Süryanice dil eğitimini tamamladı.
Agos Gazetesi’nden Marta Sömek’in sorularına yanıt veren Adem Coşkun şu bilgileri verdi:
Türkiye’de bir ilk
“Türkiye’de Süryanice’nin MEB bünyesinde resmi bir statü kazanması için 2023’te Midyat Halk Eğitim Merkezi (HEM) yönetimi ile görüşüm. Ancak Süryanice’nin mevcut eğitim modülleri arasında yer almadığını gördük. Bu yüzden de Süryanice’ye ilişkin herhangi bir eğitim kursunun açılamayacağını belirttiler. Bunun için izlenecek yol ile ilgili de HEM yönetimi ile istişare etmeye devam ettim. 2024’te uzun ve kapsamlı, gerekçeli bir rapor hazırlayarak Ankara’ya gönderilmesini sağladım. Raporun dönüşü de Şubat 2025’te ve olumlu bir şekilde gerçekleşti. Tabii bu kazanım Türkiye’de bir ilk olduğundan, hemen ilk kurs ilanını verdik. 1 Mart 2025’te de, haftada 10 saat olacak şekilde üç aylık eğitim sürecine başladık.”
Tarif edilemez bir mutluluk
“İlk kurs için kontenjan 30 kişilik oldu. Kayıt olan öğrenci sayısı ise 29’du. Diğer kurslara oranla çok yüksek katılımla ilk kursu başlatmış olduk. Kursa katılan öğrencilerin büyük çoğunluğu Süryani değil. Tabii Süryani de var. Bunun dışında Türk, Kürt, Mihalmî, Arap, Êzîdî öğrencilerimiz Süryanice’ye yoğun ilgi gösterdiler.”
“Bir Süryani olarak kendi anadilimde MEB bünyesinde, yani resmi bir kurumda eğitim vermenin mutluluğu tarif edilemez. Tamamen farklı bir alfabeye, binlerce yıllık yazılı bir geçmişe ve köklü bir literatüre sahip. Aynı zamanda bu kadim toprakların kadim dilinin, resmi bir şekilde ilk kursunu açmak ve öğretmek bir gurur kaynağı. Benim bu dile ve bu kültüre karşı da bir vefa borcumdur.” İSTANBUL
* * *
Neler yapılmalı?
* Öncellikle Süryani diline Süryanilerin sahip çıkması gerekir. Özellikle İstanbul, Mardin, İdil, Diyarbakır, Adıyaman gibi şehirlerde yaşayan Süryanilerin, kendi anadillerini konuşmaması dili son derece zayıflatıyor. En azından çocukların, erken yaşlardan itibaren mevcut imkanlar çerçevesinde Süryanice okuma ve yazma öğrenmesi sağlanmalı. Aynı durum diaspora Süryanileri için de geçerli.
* Bunun ikinci adımı da kurumsal bir şekilde her ülkede resmi Süryani okulları, enstitüler ve araştırma merkezlerin açılması.
* Süryanilerin kilise inşa ettiği her yerde, 4. yüzyılda olduğu gibi sadece bir medrese değil, aynı zamanda bir araştırma merkezinin hayat bulması çok önemli. Kilise ve sivil toplum kuruluşlarının yönetimleri de, matbu, dijital ve çeşitli aktivitelerle dilin geliştirilmesi için çaba harcamalıdır.
* Süryanilere ait tüm kurum ve kuruluşlarının bir görevi de, mutlaka dilin geliştirilmesi ve yaşatılması amaçlı olmalıdır. Hepsinden önemlisi, anne ve babaların dilin toplumsal devamını sağlamak için çocukları ile Süryanice konuşmalı.
* * *
Süryanice Gramer, Süryanice öğrenme
“Ben şimdi, muhtemelen üç cilt ya da daha fazla olacak olan Süryanice Gramer ve Süryanice öğrenme, Süryanice öğretme kitapları üzerinde çalışıyorum. İnanıyorum ki bu eserler bittiğinde Süryanice’ye yeni bir soluk kazandıracak. Çünkü çok basit ve bilimsel bir yöntem kullanarak yaklaşık beş yıldır kendi imkanlarımla çok titiz bir şekilde bu çalışmayı yürütüyorum.”