Agirî sağlıksız, intiharlar artıyor

Azize Ertaş

Azize Ertaş

  • Agirî'deki sorunlu sağlık kurumları, hekim azlığı ve donanım yetersizliği sağlık hakkına erişimden mahrum bırakıyor. Bölgede intihar vakalarındaki arttış da kaygıları büyütüyor. SES Agirî Şube Eşbaşkanı Azize Ertaş, "genel olarak tüm doktorlara erişimde sıkıntılar var. Hastalar Erzurum'a sevk ediliyor" dedi.

Özelde kadın doğum polikliniklerinin yetersizliği kadın sağlığını olumsuz etkilerken, birçok kentte sağlığa erişim hakkında ciddi ihlaller kaydediliyor. Hamur Devlet Hastanesi’nde çalışan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Agirî Şube Eşbaşkanı Azize Ertaş, Jinnews'e konuştu.

Poliklinikler yetersiz

Azize Ertaş, Ağrı Devlet Hastanesi’nin sağlık hizmetlerinde yetersizlik yaşandığını belirterek, şunları paylaştı: “Ağrı’da kadın doğum oranları çok yüksek, ancak kadın doğum polikliniği yetersiz. Hastalar randevu almakta zorlanıyor, doktorlara ulaşamıyorlar. Bu sorun sadece kadın doğumla sınırlı değil, genel olarak tüm doktorlara erişimde sıkıntılar var. Cihaz eksikliği nedeniyle birçok hasta Erzurum’a sevk ediliyor. Ancak uzun yol, hastaların sağlık durumunu olumsuz etkiliyor. Bu sebeple sevk yaşanıldığı zaman hastane yolunda maalesef hayatlarını kaybediyorlar. Ağrı-Erzurum arası uzun bir mesafe. Hastaların o şekilde uzun mesafedeki hastaneye götürülmesi ne kadar sağlıklı? Ne kadar insani bir yaklaşım bunu sorgulamak gerekiyor. Ağrı gibi bir ilde tam donanımlı hastane yapılması gerekirken neden hastalar Erzurum’a sevk ediliyor?”

İntiharlar, toplumsal sorundur

Son zamanlarda Agirî’de 14-18 yaş arasındaki gençler arasında artan intihar vakalarının, önemli bir toplumsal sorun olduğunu belirten Azize Ertaş, şöyle devam etti: “Bu durum yalnızca bireysel trajediler olarak görülmemeli, aynı zamanda bölgenin sosyo-ekonomik ve kültürel bir yansıması olarak ele alınmalıdır. Agirî, Türkiye'nin en yoksul illerinden biri olarak yıllardır sosyo-ekonomik eşitsizliklerle mücadele etmektedir. İşsizlik oranlarının yüksek, eğitim oranlarının sınırlı olması, özellikle gençler için umutlu bir gelecek inşa etmeyi zorlaştırmaktadır. Ayrıca ailelerin yaşadığı ekonomik baskılar, ebeveyn-çocuk ilişkisini de olumsuz etkilemekte, gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri sağlıklı iletişim ortamlarını ortadan kaldırmaktadır. Agirî, gibi geleneksel yapının güçlü olduğu illerde, gençlerin duygularını açıkça ifade etmeleri kolay değildir. Toplum içinde ‘ayıp’, ‘günah’ veya ‘zayıflık’ gibi algılanan duygusal ifadeler, ailevi baskılar ve toplumsal beklentiler ağır bir yük oluşturmaktadır.”

Siyasal ve sosyal politikalar

Eğitim sistemini eleştiren Azize Ertaş, gençlerin duygusal ihtiyaçlarının görmezden gelindiğini ifade etti. Azize Ertaş, şunları dile getirdi: “Gençlerin duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelen bir sistem, onların psikolojik çöküşüne ortak olur. Eğitim yalnızca bilgi vermek değil, aynı zamanda yaşamı anlamlandırma becerisi kazandırmak zorundadır. İntiharın ‘günah’ olduğunu söyleyen toplumlar, o günahın zeminini hazırlayan baskılara neden hiç ses çıkarmıyor? Belediyeler, STK’lar, ilçe müftülükleri, dernekler gibi kurumlar, gençlerin yaşamla bağ kurabileceği kültürel, sanatsal, psikolojik ve sosyal destek alanları oluşturmak için çeşitli yollar geliştirebilir. Eğer gerçekten üzülüyorsak artık bir şeyleri değiştirmeliyiz. Sessizliği değil, yaşamı büyütmeliyiz. İntihar vakalarının genç yaşlara kadar düşmesinin sebepleri devletin siyasal ve sosyal politikalarıdır.” AGIRÎ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.