Ağustos'ta Görüşürüz
Kültür/Sanat Haberleri —
- Gabriel García Márquez'in daha önce hiç yayımlanmamış romanı ‘Ağustos'ta Görüşürüz’ 2024'te okuyucu ile buluşacak.
SERAP GÜNEŞ
Büyülü gerçekçilik akımının temsilcisi Gabriel García Márquez'in yayınlanmamış romanı ‘Ağustos’ta Görüşürüz’ 2024 baharında yayınlanacak. Nobel Edebiyat Ödüllü yazarın varisleri, Márquez'in ölümünün 10. yıldönümünde bu kararı aldı.
‘En agosto nos vemos’ (Ağustos'ta görüşürüz) adlı kitap, Márquez'in bitmek bilmeyen yeniden yazımı yıllarca süren 150 sayfalık bir taslak. Metin, yayıncısı Penguin Random House tarafından Meksika hariç İspanyolca konuşulan tüm ülkelerde yayınlanacak. Ayrıca romanın İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça’ya da çevrilmesi bekleniyor.
Beş kısa öykü
Roman, yaşlılığın eşiğinde, kültürlü ve hala güzel bir kadın olan Ana Magdalena Bach'ın her 16 Ağustos'ta annesinin gömülü olduğu küçük kasabaya, yoksullar mezarlığına giderek, ona kaçamak ilişkilerini anlattığı beş kısa öyküden oluşuyor. Öyküler, kapalı ve birbirinden bağımsız hikayelerden oluşuyor.
Okuyucu ile buluşacak öykülerden birinin versiyonu El Pais’in 25 Mayıs 2003 tarihli sayısında yayımlandı. Hala gazete arşivinde "La noche del eclipse" başlığı altında okunabilir.
Bu eserin varlığı ilk kez 1999 yılında, Márquez Madrid'deki Casa América'da öykülerden birini okurken, bu öyküyü gelecekte beş ayrı öyküden oluşacak bir romanın fragmanı ve başlangıç noktası olarak sunduğunda duyulmuştu. Márquez o sırada 72 yaşındaydı ve kanseri daha yeni yenmişti.
Artık hafızası kötüleşiyordu
Márquez’in o zamanlar önceliği 2002'de okuyucu ile buluşan hayatını anlattığı anı kitabı ‘Anlatmak İçin Yaşamak’ı yazmaktı. Daha sonra 2004 yılında son kurgu eseri olan ‘Benim Hüzünlü Fahişelerim’ çıktı. Ancak ‘Ağustos'ta Görüşürüz’ o dönemde ortaya çıkabilecekken, çekmecede kaldı. Çünkü Márquez’in o sıralar artık hafızası giderek kötüleşiyordu. Zaten 2014'te, 87 yaşında ölene kadar bu kötüleşmenin devam etmesi de etkili olmuş olabilir.
Kahramanın krizi
Gazeteci Rosa Mora ile 2004 yılında yaptığı bir söyleşide, kahramanın yaşadığı krizi ele alış biçiminden "oldukça memnun" olduğunu belirtmesine rağmen editörü Cristóbal Pera, ölümünden bir yıl sonra üzerinde uzun süre çalışmasına rağmen, yazarın romanın nihai sonucundan tatmin olmadığını açıklayacaktı.
Márquez, istediği sonuca ulaşana kadar kitaplarını defalarca yeniden yazmakla ünlüydü; bu durumda da nihai versiyona ulaşılamamış ve roman sonunda bir kenara atılmıştı.
Rüzgara ve akıntıya karşı
Bu durum karşısında, romanı yayınlayıp yayınlamama kararı, on yıldır bu olasılığı düşünen ve sonunda artık gün ışığına çıkması gerektiğine karar veren oğulları Rodrigo ve Gonzalo García Barcha'ya düştü.
‘Ağustos’ta Görüşürüz’ her şeye rağmen yaratmaya devam etmek için gösterilen son bir çabanın meyvesiydi.
Rodrigo ve Gonzalo yaptıkları açıklamada, “‘Ağustos’ta Görüşürüz’ rüzgara ve akıntıya karşı yaratmaya devam etmek için son bir çabanın sonucuydu. Ölümünden neredeyse 10 yıl sonra bir kez daha okuduğumuzda, metnin çok sayıda ve çok keyifli meziyetleri olduğunu ve Gabo’nun eserlerinin en seçkinlerinin tadını çıkarmayı engelleyecek hiçbir şey olmadığını keşfettik: Dilin şiirselliği, büyüleyici anlatımı, insan anlayışı ve deneyimlerine ve talihsizliklerine, özellikle de muhtemelen tüm eserlerinin ana teması olan aşka olan sevgisi” ifadelerini kullandı.
Márquez’in arşivi
Márquez’in kişisel arşivi 2014 yılında Austin'deki Teksas Üniversitesi'nde bulunan Harry Ransom Beşeri Bilimler Merkezi (HRC) tarafından 2,2 milyon dolara satın alınmıştı. Yazarın Meksika'daki evinde sakladığı ve 20 karton kutuyu kaplayan her şey, ‘Ağustos’ta Görüşürüz’ün 10 versiyonu da dahil olmak üzere buraya geldi. Bir yıl geçmeden 78 kutu belge sınıflandırılmış ve 43 fotoğraf albümü, 22 karalama defteri ve not defterine ayrılmıştı. Ekim 2015'te araştırmacılara açılan arşiv, 2017'den bu yana dijital olarak da incelenebiliyor.
En çok okunan yazar
Cervantes Enstitüsü'ne göre Gabriel García Márquez, Don Kişot'un yazarını geride bırakarak 21. yüzyılda en çok okunan Latin Amerikalı yazar ve İspanyolca'ya en çok çevrilen yazar oldu. 1967 yılında Arjantin’de yayınlanan yazarın Yüzyıllık Yalnızlık romanı büyülü gerçekçiliğin başyapıtı olarak kabul edilir.
*****
Roman şöyle başlıyor
2024 yılında okuyucuyla buluşacak roman şu şekilde başlıyor: "16 Ağustos günü saat üç vapuruyla adaya döndü. Üzerinde ekose bir gömlek, kot pantolon, çorapsız giydiği kısa topuklu ayakkabılar, saten bir şemsiye ve bir plaj çantası vardı. İskeledeki taksi kuyruğunda, doğruca eski model bir arabaya bindi. Şoför onu eski bir tanıdık gibi selamladıktan sonra kerpiç evleri, palmiye çatıları ve sıcak denize bakan beyaz kum sokaklarıyla yoksul kasabada tökezleyerek ilerledi."