Almanya Kürt halkına karşı suç işliyor!

Forum Haberleri —

  • Türkiye’deki faşist rejime adeta can simidi olan Almanya, bütün bu olup biten suçların ortağı haline gelmiştir. Dökülen her damla Kürt kanından Alman devletide sorumludur. 

RAUF KARAKOÇAN

Uluslararası komplo ile birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a, Kürt özgürlük hareketine, Kürt halkına ve Ortadoğu halklarına karşı tasfiye hareketi başlatılmıştı. Kapitalist sistem Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek amacıyla kapsamlı bir müdahalede bulundu. Hedef tahtasına ise Başkan Apo ve şahsında Ortadoğu halkları konuldu. 9 Ekim komplosu bu temelde başlamış, Başkan Apo Avrupa’ya çıkmak zorunda kalmıştı. 
Birçok devlet gibi Alman devleti de komploda aktif yer aldı. Almanya, daha öncede Kürt özgürlük hareketini kriminalize ederek, terör listesine almaktan tutalım, yasal kurumlarına saldırma, kapatma, yasaklama, çalışanları tutuklama gibi birçok konuda engel çıkararak, Avrupa genelinde bir algı yaratarak hep fren rolü oynamıştır.

Alman devleti Başkan Apo hakkında yargılama kararı olmasına rağmen Başkan Apo’yu ülkesine almamıştı. Başkan Apo yargılanmak için kendisi başvuruda bulunmuş fakat Alman devleti yargılamaktan vazgeçmişti. Yani kendi hukuk ilkelerini çiğneyerek, yargıya müdahale ederek bireye özgü bir kanun ya da kanunsuzluğu uyguladı. Tarihi süreç içinde Türk devletiyle ilişkileri Kürt katliamına ortak olacak kadar ileri düzeye taşımıştır. Avrupa’da Kürt nüfusunun en yoğun olduğu ülke durumunda olan Almanya, Kürtlerden hiçbir zarar görmemesine rağmen ‘bu düşmanlık neden?’ Sorusunu sormak gerekir. Kürtlere uygulanan mezalim uygulamalara ortak olması elbette sorgulanması gereken bir durumdur.

Alman toplumundan çok değerli devrimcilerin, gönül verdiği Kürt özgürlük hareketine katılarak, son nefeslerine kadar direnerek şehit düşenlerin anısına bağlılığın bir gereği olarak, Alman hükümetlerinin tavrını eleştiriye tabi tutmak gerekmektedir. Türk devleti, Kürt dostu Alman vatandaşlarının da katilidir. Alman devleti, faşist Türk devletinin soykırım politikalarına en büyük desteği veren Avrupa ülkelerinin başında gelmektedir. Özelliklede günümüzde Kürtler büyük bir ölüm kalım mücadelesini verdiği böylesine kritik bir süreçte, soykırımcı faşist Türk devletine destek vermesi hiçbir şekilde kabul edilemez.

Türk devleti Rojava’yı işgal ederek Kürtleri yerlerinden etmiş. İşgal ettikleri yerlerde DAİŞ artıkları ve benzeri çete guruplarını yerleştirerek demografik yapıyı değiştirdi. Hemen her gün kaçırma, tecavüz ve katliamların yaşandığı Efrîn’de işlenen suçlar dünyanın malumudur. Başûr’da geliştirdiği işgal ile her gün tonlarca bomba yağdırması aralıksız devam etmektedir. Dışarıdaki saldırganlık durumu ve iç kamuoyundaki sıkışmışlıktan dolayı reformlardan bahseden diktatör Erdoğan’a ilk destek sözü yine Almanya’dan geldi. Kürtlere karşı her gün savaş suçu işleyen Türk devletinin reformlardan ve hatta yeni anayasadan bahsetmesi tam bir deli saçmalığıdır. Avrupa’nın gözünü boyamaktan öteye geçmeyen bu yalanlara kanılmaktadır ve Kürt katliamına onay verircesine Türkiye’ye destek mesajları verilmektedir. Türkiye’deki faşist rejime adeta can simidi olan Almanya, bütün bu olup biten suçların ortağı haline gelmiştir. Dökülen her damla Kürt kanından Alman devletide sorumludur.

Kürt özgürlük mücadelesinin her aşamasında Alman devletinin yaklaşımları hep olumsuz seyir etmiştir. Geçmişte de gelişmiş savaş tekniklerini vererek Türk devletine koltuk değneği olmuştur. Verilen silahlar sivil halka karşı kullanıldı, binlerce Kürt köyleri Alman tanklarıyla yerle bir edildi. Askeri, siyasi ve ekonomik yardımlarla faşist Türk devletine desteklerini hiçbir zaman esirgemedi. Verilen destekler Türk devletini Ortadoğu’da süren 3. Dünya savaşının yürütücü motor gücü haline getirdi. Alman devleti de bu savaşın destek ve takviye kuvveti rolünü üstlendi. Bu savaşın yarattığı yıkımda mülteci durumuna düşen halktan korkunç nemalanan Türk devleti, mülteci konusunu bir şantaj aracı olarak kullanması ve kendi ekonomisine bir yükmüş gibi göstermesi tam bir ikiyüzlülüktür. Mültecileri Türkiye’de tutma adına Türk devletine sağlanan sıcak para akışı mültecilerin ihtiyaçları dışında savaşın finansmanında kullanıldığı iyi bilinmektedir. Alman devleti şu gerçeği çok iyi bilmesi gerekir ki Ortadoğu’nun Hitler’ini desteklemektedir. 

Türkiye’deki rejim bir dönem Hitler Almanya’sının çok kötü bir tezahürüdür. Parti devleti kurulmuş, anayasa askıya alınmış, kurumları işlemez hale getirilmiştir. On binlerce Kürt siyasetçi zindanlarda rehin tutulmaktadır. Hukuksuzluk, adaletsizlik günlük yaşam normu haline gelmiş, insanların yaşam güvencesi kalmamış, ahlaksızca uygulamalar yapılmaktadır. Toplumun her kesiminden insan bu faşist rejimden yara almıştır. Bütün bunlar görmezden gelinerek Alman devletinin destek mesajları vermesi masumane gösterilemez. Türk devletine yapılan her yardım Kürt halkına dayatılan soykırım ve imha politikalarını desteklemek anlamına geldiği iyi bilinmelidir. 

Türk-Alman devletinin iş birliği Kürt soykırımına hizmet eden bir ilişkidir. Kürt özgürlük hareketi DAİŞ’e karşı büyük bir insanlık savaşı vererek Avrupa güvenliğine de katkı sunmuştur. Alman halkı başta olmak üzere bütün Avrupa halkları DAİŞ’in resmi temsilciliğini yapan Türk devletine verilen askeri, siyasi, ekonomik, diplomatik desteği kınamalı ve karşı çıkmalıdır. İnsan olmak bunu gerektirir. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.