Amedspor geleceğin inşası

• Amedspor yönetimi için temel başarı ölçütü ise ne sporcu transferi ne de her yıl olduğu gibi şampiyonluk parolasıyla başlanılıp ligde kalma mücadelesine dönüşen kendini tekrardır. Amedspor için başarının ölçüşü geleceğin AMEDSPOR’UNUN İNŞASIDIR.

DEVRİM BARAN

Günümüze kadar gelen süreçte Amedspor geçmişte yaşanılanın katbekat fazlasıyla sistemin ve TFF'nin baskılayıcı ve saldırgan politikalarına maruz kalmakla birlikte direnişçi ruhu ve temel ilkelerine bağlılığı sayesinde dimdik ayakta kalabilmiş ve geniş taraftar kitlelerinin desteğini yanında hissederek spor sahalarındaki mücadelesine de daha güçlü ve kararlı bir şekilde devam edebilmiştir.

Amedspor 2020-2021 futbol sezonunun ilk yarı maçlarını oynadığı Afyonjetspor maçıyla tamamladı. Ligin ilk yarısını lider takım Manisasporun 20 puan gerisinde bitiren Amedspor'un matematiksel olarak olmasa da reel olarak ligin ikinci yarısında oynayacağı maçlar sonucunda ligi birincilikle tamamlama şansı hemen hemen yok gibi. Amedspor ligin ilk yarısında oynadığı 18 maçta 8 galibiyet 4 beraberlik ve 6 mağlubiyet alarak ligin ilk yarısını 28 puanla 7.sırada tamamlaya bildi. Amedspor'un bir üst lige çıkabilmesi için oynadığı ligin (2.Lig beyaz grup) prosedürü gereği ligi en az ilk beş takım arasında tamamlaması ve diğer gruptan (2. Lig kırmızı grup) gelecek takımlarla birlikte 8 takım arasında dörder takımdan iki grup halinde oynanacak play of maçlarının tümünü kazanması gerekecek ki bir üst lig olan TFF 1. Ligine yükselebilsin.

Amedspor kongresinin içişlerinin pandemiyi gerekçe göstererek geç yaptırması, transferlerin de bundan kaynaklı lige kısa bir zaman kala yapılmaya çalışılması ve takımın sezon öncesi istenen düzeyde hazırlık devresi geçirememesi yine önceki yönetimlerden kalan yapısal ve ekonomik sıkıntılara kısa bir zaman aralığında çözüm üretme zorunluluğu sezon öncesi Amedspor yönetimini zorlayan temel problemler oldu. Yine de yapılan transferler ve ödenen ücretler göz önüne alındığında Amedspor'un ilk yarıyı en azından ilk beş takım arasında ve daha iyi bir puan sıralamasında bitirmesi gerekirdi.

Amedspor yönetiminde takımın başarısı için ciddi bir özveri, emek ve sorumluluk alma bilinci varsa da sportif alanda yeterli derecede deneyimli yöneticilerin olmaması, gereğinden fazla profesyonellik esaslarına dayanmaya çalışmaları, yönetim içinde kolektifliği esas alan ortaklaşmacı bir yönetim anlayışından çok birkaç yönetici üzerinden yürütülen bir işleyişin olması şimdiden kimi sıkıntılara neden olabilmekteyken ileri ki zamanlarda daha ciddi yönetimsel ve sportif sıkıntılara yol açabilir.

Ligin ikinci yarısı için Amedspor'un önünde iki yol var diyebiliriz. Birincisi yeterli derecede verim alamadığı sporcularla yollarını karşılıklı anlaşarak ayırmak ve bunların yerine yeni sporcular alarak play off iddiasını sürdürmeye çalışmak. İkincisi de bu sezonu bir geçiş sezonu ve gelecek yıla bir hazırlık dönemi olarak değerlendirip transfer yapmaktan öte verim alamadığı sporcularla yollarını ayırma ve kendi altyapısındaki genç sporculara şans vererek hem deneyim kazanmalarını sağlamak hem de gelecek sezona hazırlayarak yerel kimlikli genç sporcuların takıma monte edilmesinin önünü açmasıdır. Dışarıdan transfer maliyetlerinin yüksekliği ve Amedspor'un son birkaç yılda yaşadığı ekonomik krizli sıkıntılar gözönüne alındığında en sağlıklı tercihin bu olacağı görülecektir. Amedspor mevcut haliyle hiç transfer yapmasa dahi oyun kurgusunda yapacağı kimi taktiksel değişiklikler ve kimi oyuncuların müsabaka motivasyonunu artırarak çok rahatlıkla play offlara kalabilecek bir oyuncu havuzuna da sahiptir.

Eşitsizlik ekonomisinin geçerli olduğu, haksız ve dengesiz rekabetin en üst seviyeye ulaştığı günümüz futbolunda haksız rekabet futbolu adil oyun olmaktan çıkartıyor ve süreç içinde giderilmesi olanaksız adaletsizliklere yol açıyor. Burada gündeme gelen eşitsizliğin bedelini ise endüstriyel futbolun girdabından kendisini kurtaramayan, dönemsel başarılara odaklanmış uzun yıllara yayılmış şekilde finanssal, yapısal, altyapı ve tesisleşme alanlarında kendilerini koordine edememiş futbol kulüpleri ödemektedirler. Amedspor'un, Amedspor olarak liglerde mücadele ettiği son yedi yıla göz attığımızda öncelikle neredeyse her yıl farklı yönetimler ile yönetildiği, her yönetimin kendine göre esaslar belirleyip kulübü de kendilerine göre dizayn edip yönetmeye çalıştıklarını, bir taraftan hesap verme sorumluluğu hissetmeden kulübü ciddi anlamda borçlandırdıkları bir taraftan da kulüp değerlerinde bir aşınmaya neden oldukları ve günübirlik başarılar hedeflediklerini görmekteyiz.

Bu yönlü bir yönetim tarzından ‘tarzsızlığından’ kaynaklı son altı yılda çok istikrarsız bir grafiğin sergilendiği ve gittikçe mevcut spor kulüplerine benzeşmeye başlayan kulübün en kısa zamanda 3-5-8 yıllık bir periyodu kapsayacak şekilde yeniden yapılanma ve yenilenme sürecini hayata geçirmesi gerekmektedir. Amedspor yönetimi için temel başarı ölçütü ise ne sporcu transferi ne de her yıl olduğu gibi şampiyonluk parolasıyla başlanılıp ligde kalma mücadelesine dönüşen kendini tekrardır. Amedspor için başarının ölçüşü geleceğin AMEDSPOR’UNUN İNŞASIDIR.

Ülkenin, bölgenin ve kentin içinden geçtiği siyasal kaotik atmosfer gözönüne alındığında çok hassas ve kırılgan bir süreç yaşandığı tüm kesimlerin malumudur. Dolayısıyla geniş kitlelerle gönül bağı olan Amedspor'un bu hassasiyeti daha derinden hissederek tüm kesimlere aynı yakınlıkta veya uzaklıkta bir tutum sergilemesi gerekmektedir. Toplumun geniş kesimlerinin duygusal bağı olan kimi sivil toplum kuruluşları, siyasi parti ve özgür basın kuruluşlarına randevu verme ve sporcularla röportajlar yapma noktasında yaşanılan kaygısal yaklaşımlar, aynı zamanda bir sivil toplum kimliği de olan Amedspor'u temel felsefesi ve ilkelerinden uzaklaştıracağı gibi geniş kitlelerle olan duygusal bağının da aşılmasına neden olabilecek kimi olumsuzluklara da neden olabilecektir. Dolayısıyla yaşanılan bu yönlü eksikliklerden kaynaklı Amedspor yönetiminin kamuoyuna ve taraftarlarına bir açıklama yapma borcunun olduğunu da ifade etmek gerekir.