Aram’ın sesi Bilbilo’nun isyanı

Kültür/Sanat Haberleri —

ARAM TIGRAN

ARAM TIGRAN

  • Aram Tigran… Şarkılarıyla Kürtlerin, Ermenilerin acılarını, isyanını  dile getirdi. Sonra neşeyi, sevdayı, gerillayı seslendirdi. Ömrünü Kürt müziğine veren Aram Tigran, cümbüşüyle çığır açan bir sanatçıydı.

Aram Tigran’ın yaşamını yitirmesinin üzerinden 14 yıl geçti. Yarım asır şarkı söyledi. Kürt müziğine hizmet etmekten bir an bile geri durmadı. Hikayesi bu topraklarda Kürtlerin ve Ermenilerin yaşadıklarının özeti gibiydi aslında.

Sason’un Bianda köyü… Yıl 1915. Ermeni Soykırımı. Aram’ın köyü de büyük darbe alıyor bu katliamdan ve köyde sadece 15-20 kişi hayatta kalabiliyor. Bunlardan biri de Aram’ın babasıdır.

Soykırımdan kurtulan baba Tîgran, Qamişlo’ya kaçmayı başarıyor. Anne tarafı da aynı kaderi paylaşıyor. Geriye kalanları ne gören oluyor o tarihten sonra ne duyan... Aram Tîgran, “Annem ve teyzem tek gelebilmişler Qamişlo’ya. Başka akraba da yok. Teyzem de öldü. Eski akrabaları bulmak epey zor” diyecekti.

Aram’ın annesi Kulp’lu. Ama uzun süre Silvan'da kalmış. 2008 yılında Amed’de ilk kez giden Tîgran, “Babamın köyünü, Silvan’ı gezeceğim. Buralar benim için çok önemli yerler. Çok heyecanlıyım. Bu benim için bir rüya. Bu benim derdim, kederim, gamım. Aynı zamanda bir anı’’ diyecekti.

 

 

Önce ud sonra cümbüş
Qamişlo’ya ulaşıldığında, genç Tîgranların arasında büyük bir aşk da başlıyor burada. Annesi ve babası tanışıp evleniyorlar. 1934 yılının 15 Ocak günü Aram geliyor dünyaya.

Önceleri ud dersleri aldı. 15 yaşından itibaren cümbüşüyle eğlencelere katılmaya başlayacaktı. Okul bittiğinde babası bir gün Aram’ı çağırdı. Şöyle diyecekti: “Sanatla uğraş. Sanatçı olmanı istiyorum.” O günden sonra Aram tüm hayatı müzik olur.

Aram durmadan şarkılar söyledi, düğünlerde, oda sohbetlerinde sabahladı... O kadar ki, ölümünden kısa bir süre önce en çok o günleri özlediğini söyleyecekti.

Erivan Radyosu yılları

Aram Tigran, daha o yıllarında bile Rojava’nın sayılı, ünlü sanatçılardan biri olacaktır. 1976’da da Erivan’a yerleşen Aram, burada 1985 yılına kadar yine Kürtlerin her akşam can kulağıyla dinledikleri Erivan Radyosu’nda çalışır. Fakat bu kez dostları arasında ya da onu sevenler arasında değil, radyo mikrofonunun soğuk, mekanik yüzüne söyleyecektir şarkılarını.

1990 yılı geldiğinde Avrupa’ya çıkacaktır.

Diller seremonisi

53 yıllık müzik yaşamında Ermenice, Kürtçe, Arapça ve Türkçe şarkılar okudu… Hepsi bundan ibaret değil elbette: 230’u Kurmancî, 150’si Arapça, 30’u Türkçe, 10’u Süryanice, 8’i Yunanca, 7’si de Kirmanckî olmak üzere okuduğu şarkılarda tam bir “diller seremonisi” yatar. Ancak bunların tamamını albümlere okumamıştır. Geçmişte albüm olanağı yoktur çünkü. Aram Tîgran, yine de yeni teknolojiye ulaştı ve şu albümleri çıkardı:

“Aram Tîgran I, Kurdistan’e, Çîyayê Gebarê, Serxwebûn Xweş e, Dil Axe, Rabin, Teofil Üzerine, Zîlan, Xazî Dîsa Zarbûma, Keçê Dinê, Evîna Feqiyê Teyran, Ey Welato Em Heliyan. 

‘Mazlum Şêrê Kurdistan e’

Aram’ın bir özelliği şarkılarının müziğini genelde kendisinin yapıyor olmasıdır. Örneğin, ‘Mazlum Şêrê Kurdistan e’ gerillaların yazdığı, müziğini Aram’ın yaptığı bir şarkıdır.

Bunun gibi Aram dendiğinde belki de ilk akla gelen parçalardan biri de Feqiyê Teyran’ın yazdığı Ey Dîlberê’dır. Az olmakla birlikte ‘Ax Lê Gidyanê’, ‘Bahre Vane’, ‘Gulbinaz’ ve ‘Gul Şerîn e’ gibi söz ve müziklerini kendisinin yaptığı şarkılar da bulunuyor.

Babasının yazdığı bazı parçaları da albümlerinde okuyan Aram, Cigerxwîn’in eserlerinden de esinlenir ve ‘Eman Leylê’, ‘Şev Çû’, ‘Sebra Dila’, ‘Dil Axe’, ‘Newroz’, ‘Bi Xêr Hatî Tu Newrozê’ gibi şarkıları yazar ve seslendirir.