• AYM’nin “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” hükmünü iptal etmesi üzerine tahliye edilmesi gereken tutsak Ferman Altuntaş, “iyi halli değil” gerekçesiyle tahliye edilmiyor.  

Amed’de 23 Haziran 2016’da tutuklanan ve Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Ferman Altuntaş, yargılandığı davada “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme”, “Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma” ve “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” gibi iddialarla toplam 14 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı. Anayasa Mahkemesi (AYM), 8 Aralık'ta "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçlamasını düzenleyen hükmü iptal etti. AYM’nin iptal kararı sonrası Altuntaş’ın cezasından 6 yıl 3 ay düşürüldü. Altuntaş’ın tahliyesinin, 11 Mayıs 2022’te gerçekleşmesi gerekiyordu, ancak “iyi halli değil” denilerek engellendi. Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu, 2 Ocak’ta bir araya gelerek, Altuntaş’ın tutuklu olduğu sürede 16 disiplin cezası aldığı ve bu nedenle “uslanmaz bir kişilik” gösterdiğini ileri sürdü. 

Açlık grevlerinden suçlandı

Müdürlük, Altuntaş’ın 22 Aralık 2023’te cezaevlerinde başlayan açlık grevine katılma dilekçesi vermesi nedeniyle, henüz kesinleşmediği halde “Bazı etkinliklere katılmaktan 1 ay alıkoyma” disiplin cezası verildiğini iletti. Tahliye için “kesinleşmemiş” disiplin cezasını ileri süren cezaevi idaresi, Altuntaş’ın şartlı salıverilme tarihi olan 11 Mayıs 2022’den öncesi disiplin cezası bulunduğunu belirtti. İdarede konuya ilişkin kararında şu ifadelere yer verdi: “(…) hükümlünün koşullu salıverilme eski tarih çıksa da hükümlünün bu tarih öncesini de kapsayana çok sayıda disiplin eyleminin bulunduğu ve bihakkın tahliye süresinin henüz dolmadığı…”

Pişman olmadığı kanaati

İdare, Altuntaş’ın  “hükümlü” ve “tutuklular” ile ortak hareket ederek eylemler yaptığı gerekçesiyle, “Örgüt ile bağının olduğu, işlemiş olduğu suçtan pişman olduğuna ilişkin kurulda bir kanaat oluşmadığı gibi serbest kalması halinde tekrar suç işleme riskinin düşük olmadığı anlaşılmıştır” denildi. İdare, sıraladığı nedenlerle Altuntaş’ın “iyi halli olmadığı” kanaatine vararak, tahliyesini reddetti. İdare bir sonraki değerlendirme tarihini ise 4 Nisan olarak belirledi. 

İtiraz etti

Cezaevinin kararına karşı Altuntaş’ın avukatı Seda Zengin, Elazığ İnfaz Hakimliğine itiraz başvurusunda bulundu. Müvekkilinin açlık grevinde olmasının suç olarak yansıtıldığını belirten Zengin, bu hususun haksız ve hukuka aykırı bir durum olduğunu kaydetti. Zengin, yine bu minvalde verilen disiplin cezasının kesinleşmemesine rağmen suç olarak gösterilmesine ise “Hali hazırda kesinleşmeyen bir disiplin cezasının her an ortadan kalkabileceği söz konusu olduğu gibi aynı zamanda disiplin cezasının infazına başlama durumu da olmadığından, infaz ve sonrasında iyi halli olması adına geçirilecek sürenin de bu açıdan gerekçe yapılması yine haksız ve hukuka aykırıdır” dedi. Avukat Zengin, “iyi halli olmadığı”na ilişkin Koşullu Salıverilme Kararı’nın itirazının incelenerek kaldırılması ve Altuntaş hakkında koşullu salıverme kapsamında tahliye kararının verilmesini talep etti. 

Hakimlikten ret

Elazığ İnfaz Hakimliği ise itirazı usul ve yasaya uyduğu gerekçesiyle reddetti. İnfaz Hakimliğinin kararı ardından Altuntaş’ın avukatı, üst mahkeme olan Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz da bulundu. ELAZIĞ 

 

***

33 yıl sonra tahliye

Cezaevinden 33 yıl sonra tahliye edilen Kasım Karataş, “Tek temennimiz Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasıdır” dedi.

İzmir’de 1991'de gözaltına alınan ve yargılandığı Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) “devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezası alan tutsak Kasım Karataş, 33 yıllık tutsaklığın ardından Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi. Aile, DEM Parti ile Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) üyeleri Karataş’ı karşıladı.

Cezaevi önünden kısa bir açıklama yapan Karataş, “Tecrit kalkmayana kadar çocuklarımız ve biz özgürleşemeyiz. Aklımız arkadaşlarımızda. Tek temennimiz bir an önce Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması ve arkadaşlarımızın açlık grevlerini sonlandırmasıdır” dedi.