Barış umuduna operasyon yapılıyor

HDK eylem
- HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş ve eski Eşsözcü Cengiz Çiçek, muhalefet cephesine, barışın toplumsallaşmasına operasyon yapıldığın belirterek, iktidar bileşenlerinin bütünlüğüne dair sorularına yanıt beklediğini söyledi.
ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL
HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, AKP iktidarına "Muhalefeti parçalamaya çalıştığınızın farkındayız. Siz suçlusunuz" diye seslendi.
İstanbul merkezli 10 kentte önceki gün başlatılan siyasi soykırım operasyonunda aralarında gazeteciler, sanatçılar ve siyasetçilerin olduğu 52 kişi gözaltına alındı. Gözaltılara tepki gösteren İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, önceki akşam İstanbul Kadıköy'deki İskele Meydanı'nda açıklama yaptı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu ile çok sayıda siyasi parti, kurum, kuruluş, platform temsilcisi katıldı. HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, "İktidar, çıldırmışçasına bütün tuşlara basıyor. Her gün yeni bir hukuksuzlukla karşı karşıya kalıyoruz. Onlar ayrı ayrı saldırırsak muhalefeti zayıflatabiliriz sanıyorlar. Bu operasyon bütün muhalefetedir” dedi.
Suçlu olan sizsiniz
İmralı görüşmelerinden dolayı umutlanmaya bile müsaade edilmediğni belirten Beştaş, şunları söyledi: "Barış görüşmeleri ile bu manzara aynı karede olamaz, karar vermeniz lazım. Türkiye’nin tamamı toplumsal barışın muhatabıdır. Toplumun en dinamik kesimlerini susturarak ne yapamaya çalışıyorsunuz? Muhalefeti hedefe koyarak bu süreçteki kaygıyı derinleştiriyorsunuz. Kent uzlaşısından tutuklananlarda ilk kez savcı sevk yazısında ‘Kürtler’, ‘Kürtlerle birleşerek belediyeyi aldıkları’ yazdı. Savcı ırkçılık yapıyor; 'DEM Parti ve CHP uzlaşamaz, Kürtlerin seçme hakkı yok' diyor. Bugünkü gözaltılar da diğerlerinin devamıdır. Muhalefeti parçalamaya çalıştığınızın farkındayız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Siz gazetecilerden, sanatçılardan suçlu çıkaramazsınız. Siz suçlusunuz. Mutlaka kazanacağız.”
Barış isteyenleredir
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, iktidarın demokrasi, barış, eşitlik, işçi sınıfının insanca yaşamasını istemediğini belirterek, "Tüm toplumsal kesimlere, barış isteyenlere çekilen bir operasyondur" dedi.
Türkiye'ye sindirmek için
Ortak basın metnini okuyan Hazan İlik, Wan'a kayyum atandığını, HDK'ye yönelik operasyon yapıldığını ve Dîlok'ta BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'in tutuklandığını anımsatarak, "Bu yüzden Kürt ve Türk halkının eşitlik, barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesi birdir. Seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesi ve sokak röportajlarında konuşan yurttaşlardan haber yapan gazetecilere, siyasi parti temsilcilerinden sendika başkanlarına uzanan gözaltı furyası, tek adam yönetiminin ağırlaşan yaşam koşullarına, yoksulluğa karşı biriken öfkeyi tüm Türkiye'de sindirmeye; dizginsiz sömürüyü, sessizce kölece çalışmayı mümkün kılabilmek için elinde tuttuğu tüm baskı aygıtlarını sınırsızca kullanmanın sonuçlarıdır. Uydurma terör kılıfının ardında boğulmak istenen, işçi ve emekçilerin insanca bir yaşam talebidir. Bu baskı ve saldırıları püskürtecek olan demokratik bir Türkiye mücadelesidir."
HDK üzerinden mesaj
HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş ile DEM Parti İstanbul Milletvekili ve HDK önceki dönem Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, HDK ve bileşenlerine dönük operasyonu gazetemize değerlendirdi. Beştaş, HDK üzerinden Türkiye’deki bütün toplumsal dinamiklere, demokrasi güçlerine mesaj verildiğini belirterek, “Daha önce kurumumuz basıldı ve kendilerince bir isim listesi bulduklarını söylüyorlar ama biz gizli çalışmıyoruz. Bizim çok sayıda bileşenimiz var. Partiler, dernekler, vakıflar, federasyonlar ve sendikalar var. Neticede HDK dediğiniz bilinmeyen, bileşenleri tanınmayan ve gizli kapaklı illegal iş yürüten bir yapılanma değil, yasal ve meşru bir platformuz” dedi.
Hukuki karşılığı yok
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının operasyona dair yaptığı açıklamanın hukuki bir karşılığının olmadığının altını çizen Beştaş, “Başlatılan soruşturmanın ne ceza hukuku açısından ne de uluslararası hukuk açısından bir karşılığı var. Kendilerince bizi DTK’ye, DTK’yi KCK’ye bağlıyorlar; biz hiçbir yere bağlı değiliz. HDK burada, her yerde çalışmalarımızı yürütüyoruz” diye konuştu.
Algı yaratmaya çalışıyorlar
Geçmişte gözaltına alınan ve tutuklanan bileşen ve üyelerinin yargılandıkları davalardan beraat aldığını hatırlatan Beştaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının operasyona referans gösterdiği Yargıtay kararında HDK isminin dahi geçmediğini belirterek, şöyle devam etti: “Bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Sonuçta bir operasyonla toplumsal muhalefeti susturma, devre dışı bırakma konusunda bir karar var ve bunun araçlarını yaratmaya çalışıyorlar.”
Seçim ittifakı suç mu?
Geçen hafta belediye başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin HDK’ye dayandırılarak tutuklanmalarını hatırlatan Beştaş, “Uzlaşmak dünyanın neresinde suç olarak görülüyor” diye sorarak, şöyle devam etti: "Her siyasi parti bir araya gelip belli ilkeler doğrultusunda seçim ittifakı yapabilir. Bunları suç olarak nitelemek mümkün değil. Yakın zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da dava açıldı. DEM Parti’ye yönelik yargı kıskacı hiç bitmedi. Geçen hafta Kent Uzlaşısı ile seçimlerde ittifak yapan güçlere yönelim vardı. Bu politika, ne iktidara ne de Türkiye’ye fayda sağlar.”
Kripto yapılanma mı var?
İktidar bir yandan İmralı görüşmelerine devam ederken diğer yandan bu operasyonları örerek yeni bir süreci istemediğini ifade ettiğini kaydeden Beştaş, şunlara dikkat çekti: "Devlet ve iktidarın içinde bir kripto yapılanma var mı? Bunu bilemiyoruz. Geçmişte de tasvip etmedikleri her şeyin adını FETÖ koydular. Biz şimdiden iktidarı uyarıyoruz; bu operasyonların emirlerini veren sizseniz, çıkın açık açık söyleyin. Değilseniz o zaman içinizdeki kripto yapılanmayı engelleyin. Buradan kimse karlı çıkmaz.”
Yan yana geleni fişlemiş
DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek ise 6 bin kişiyi kapsadığı belirtilen soruşturma dosyasından haberdar olduklarını söyleyerek, “İktidar bloku nerdeyse son 15 yılda yan yana gelen bütün mücadele güçlerini ve kişileri bir nevi dosyalamış. Bu kapsamda HDK’ye operasyon yapılıyor. Her zamanki komplocu akılla karşı karşıyayız. Bu, bir hukuk cinayeti ve aynı zamanda siyasi soykırım operasyonudur” dedi.
Demokratik geleceğe müdahale
Çiçek, Kürt meselesine dair barış, demokratik çözüm tartışmalarının olduğu bir dönemde yapılan operasyonu, HDK’nin canlı tuttuğu barışın toplumsallaşması fikrine dönük bir müdahale ve komplo olarak değerlendirdi. Çiçek, şunları söyledi: “Aslında başta Kürt halkı olmak üzere ülke halklarının ortak vatanda demokratik geleceğine dair çabamıza ve katkı sunan herkese bir müdahale olarak görüyoruz. Oslo süreci, 2013-15 çözüm sürecinde ortaya çıktı ki Kürt sorununun demokratik çözümünü istemeyen bazı güçler devreye girdi. Devlet ve iktidar içinde tam da durum böyle midir, bilmiyoruz. Devlet kaç parça? Bu süreci yönetebiliyor mu? Bu operasyonun sorumlusu kimler, devlet içinde ne kadar ağırlıklıları var? Bu operasyonla bize, Türkiye’de barış ve çözüm ikliminde toplumsal muhalefete yer yoktur, mesajı veriliyor.”
HDK sizden daha fazla legal
Çiçek HDK’nin sürekli kriminal gösterilmeye çalışmasına da tepki göstererek, şöyle konuştu: “HDK, 14 yıldır bu ülkede açık ve şeffaf bir şekilde faaliyet yürütüyor. Sözde ‘binlerce kişinin listesi elimizde’ deyip soruşturma açanlara sesleniyoruz; HDK sizden daha fazla legaldir, sizden daha fazla şeffaftır. Siz karanlık odalarınızda, kapalı kapılar ardından hangi gizli ve illegal ilişkilerle bu kumpası kuruyorsunuz bilmiyoruz ama bildiğimiz tek yalın gerçek var; HDK sizden çok daha fazla legal, şeffaf ve açık bir mücadele zeminindedir. O yüzden bu kumpaslar sökmeyecektir.”
* * *
İHD: Susmuyoruz
HDK’ye yönelik gözaltıları protesto eden İHD, halklara dönük sindirme operasyonu olduğunu ama susmayacaklarını söyledi.
İHD İstanbul Şubesi, Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) başlatılan soruşturma kapsamında sanatçılar ve gazetecilerin de aralarında olduğu en az 52 kişinin gözaltına alınmasına dair açıklama gerçekleştirdi. Dernek binaları önünde yapılan açıklamada, “Korkutma ve yıldırma politikalarına karşı susmuyoruz, korkmuyoruz” yazılı pankart açıldı.
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, “Yerel seçimlerin yapıldığı 2024 yılının Mart ayından bu yana özellikle DEM Parti tarafından kazanılan belediyeler çoğunlukta olmak üzere, ikisi büyükşehir, 11 belediyeye İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atandı. Kayyum atama işlemleri sırasında halka işkenceye varan kötü muamelelerde bulunuldu ve çok sayıda insan gözaltına alınarak tutuklandı. İktidar, 'Kent Uzlaşısı'nı da suç olarak değerlendirerek 10 kişi hakkında tutuklama kararı verdi. Wan Belediyesi’ne kayyum atanması işlemi sırasında belediyenin içine, halka, plastik mermilerle ateş edildi. Yapılan basın açıklamaları sırasında DEM Parti Milletvekili Nevroz Uysal da dahil çok sayıda insana işkence edildi, çok sayıda kişi gözaltına alındı” dedi.
Operasyonun halklara yönelik bir sindirme politikası olduğuna dikkat çeken Gülseren Yoleri,şunları söyledi: “Bir taraftan yürütülen yeni bir ‘sürecin’ varlığı tartışılırken, çatışma ortamının bitmesi gerektiği savunulurken, bugüne kadar hiçbir şekilde savaş politikalarına hizmet etmemiş, her zaman barışı savunmuş, insan hakları ve demokrasiden yana olmuş insanların gözaltına alınması başka bir şekilde açıklanamaz Hem halkın seçme ve seçilme özgürlüğüne, seçmen iradesine darbe olarak değerlendirdiğimiz kayyum politikasına, hem de ifade ve örgütlenme özgürlüğümüze yönelik tüm ihlallere karşı sesimizi yükseltmeye devam edecek, bu korkutma ve yıldırma politikalarının karşısında duracağız.”