Bu plan KDP’yi de bitirir

  • KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, gerillanın kaldığı noktaya güç yığmanın, orada karakol kurmanı, gerillanın geçtiği/kaldığı alanı tutmanın; sürekli istihbarat verip tüm gerilla yerlerini vurdurtmaya çalışmanın, Türk devleti ile birlikte savaş ilan etmek anlamına geldiğini söyledi.

 

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, PKK-KDP savaşı, PKK-KDP arasında sorun, diye görmenin yanlışlığına işaret ederek, "Hayır, PKK ile KDP arasında bir sorun yok. KDP ile Kürtler arasında bir sorun var. Sorun, soykırımcı bir devletin yanında yer alarak, soykırıma karşı Kürtleri savunan harekete karşı pozisyon almaktır" dedi. 

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, Medya Haber TV’ye konuştu. KDP’nin mevcut pozisyonunu, Türkiye’nin  soykırım savaşıyla bağlantılı değerlendirmek gerektiğini belirten Hozat, "Türkiye, Kürtlerin tüm kazanımlarını ortadan kaldırmaya; Kürt soykırımı üzerinden Türk-İslam sentezci yeni bir rejim kurmaya çalışıyor. Hedef bu" dedi. Bunun için Başûr’da da işgal saldırısını sürdürdüğünü kaydeden Hozat, "Yüzlerce sivil kayıp yaşandı, yaşanıyor. Girebildiği yerlerde de askeri üsler kuruyor, tahkim ediyor. Adım adım, Kerkük’e kadar tüm Başûr’u işgal edip ardından da ilhak etmeyi hedefliyor" şeklinde konuştu.

KDP’nin desteğiyle oluyor

KDP’nin, bu soykırımcı, sömürgeci, faşist AKP-MHP-Ergenekon iktidarı ile ilişkisinin/ittifakının ortada olduğunu kaydeden Hozat, şunları altını çizdi: "Bütün bunlar KDP’nin desteğiyle oluyor. Bu, onun da sonunu getirecek. Tüm Başûr’u ilhak ve işgal etmeye çalışıyor. Böyle soykırımcı, sömürgeci, ırkçı bir iktidardan KDP ne anlıyor, ne vadediyor, bunun anlaşılması gerekiyor. YNK, 'KDP ile Türk devletinin yaptığı anlaşmadan haberimiz yok. KDP, Türk devleti AKP-MHP ne anlaşması yaptı bilmiyoruz' diyor. YNK tehlikeyi görüyor. YNK’li yetkililer, Goran, diğer örgütlerin endişeleri yansıyor. Onlar da soruyor, sorguluyor. Bu faşist, soykırımcı iktidar KDP’ye ne vaat etti?"

Pêşmerge parçası olmak istemiyor

Pêşmergenin, Başûr halkının bu işgalin, soykırımın parçası olmak istemediğini; Medya Savunma Alanları’na, en son Garê’ye pêşmerge gitmediği için Zerevan güçlerinin getirildiğini hatırlatan Hozat, şöyle devam etti: "Özel güç götürüyor. Daha önce Medya Savunma Alanları’na gönderdiği pêşmerge gücünü çekiyor, onun yerine Zerevan güçlerini koyuyor. Zerevan güçleri KDP, Barzani Ailesi’ne bağlı özel bir güçtür. Çünkü pîşmergeyi savaştıramayacağını biliyor, pêşmergenin tutumu var, Başûrlu diğer örgütlerin yaklaşımı ortadadır.

Türk güçlerine yedekleniyor

O yüzden KDP olarak Türk devleti ile bir plan yürütüyor. Türk devletinin girmediği yerlere de bu Zerevan güçlerini yerleştiriyor. Gerillanın kaldığı bölgelerin arasına yerleştiriyor, bir alan ile diğer alanın bağlantısını kesiyor. Geliş-gidiş hatlarını koparmaya çalışıyor. Gerillayı bir yere sıkıştırıp Türk devleti tarafından ezdirtmeye çalışıyor.

Türkiye ile kapsamlı saldırı

Şu anda yaptığı bir savaş hazırlığıdır. Mevcut durum çok tehlikelidir. Türk devleti ile kapsamlı bir saldırı yürütüyorlarmış gibi bir yansıma var. Hazırlıklar tamamen bu temeldedir.

Bunun adı savaştır

Gerillanın kaldığı noktaya güç götürür yerleştirirsen, orada karakol kurarsan, gerillanın geçtiği yere, kaldığı alana güç koyarsan, diğer taraftan da sürekli istihbarat verip tüm gerilla yerlerini vurdurtmaya ve faşist soykırımcı Türk devletine ezdirtmeye çalışırsan, bunun adı nedir? Bunun adı Türk devleti ile (birlikte) savaş ilan etmektir. Bu çok tehlikeli bir plandır. Yani böyle bir plan, KDP’yi de bitirir. Böyle bir plan, Başûrê Kürdistan’daki tüm kazanımları da ortadan kaldırır. Ortada Federe Kürdistan diye bir şey kalmaz.

KDP ile PKK arasındaki sorun değil

PKK-KDP savaşı, PKK ve KDP ile arasında sorun, diye görmek de yanlıştır. Hayır, PKK ile KDP arasında bir sorun yok. KDP ile Kürtler arasında bir sorun var. Bu yaşananları, PKK ile KDP arasında bir sorun olarak tanımlamak yanlıştır, bunu kökten reddediyoruz. PKK, Türk devletinin soykırımına karşı Kürtlerin savunmasını yapıyor. Sorun, soykırımcı bir devletin yanında yer alarak, soykırıma karşı Kürtleri savunan harekete karşı pozisyon almaktır. Mesela köylerin boşalmasının sebebi olarak soykırımcı, sömürgeci, işgalci Türk devletini görmeyip PKK’yi suçluyorlar. Bu köyleri soykırımcı sömürgeci işgalci Türk devleti vuruyor ve boşaltıyor. Onu görmüyor, buna karşı direnen gücü görüyor. Şu anlama geliyor; soykırımcı, sömürgeci Türk devleti haklıdır, soykırımcı, sömürgeci devlete karşı savaşan Kürtler haksızdır. 'Türk devletine karşı direnme' diyor.

PKK mücadele eden Kürt’tür

PKK, direnen; soykırıma karşı mücadele eden Kürt’tür. KDP, Kürt’e 'Türk devleti haklıdır, meşrudur, buna karşı direnmek yanlıştır, direnme teslim ol' diyor. Kürt olduğunu söyleyen bir parti, Kürt’e teslimiyeti, onursuzluğu, köleliği dayatabilir mi?

Sadece KDP yanında duruyor

PKK, tüm Kürdistan’da, elbette Başûrê Kurdistan’da da Kürtlerin onuru, özgürlüğü için direniyor, savaşıyor. Soykırımcı, sömürgeci AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidarına karşı savaşıyor. Bütün dünya bu rejimin karakterini görüyor. Avrupa bile kırmızı çizgiyi aştı, diyor. Arap ülkeleri, sen işgalcisin, diyor. KDP, Türkiye’ye 'sen işgalcisin' demiyor. Evet, böyle bir şey oluyor.

Kürtlere çok büyük zarar verir

KDP’nin mevcut politikası çok tehlikelidir, Kürtlere çok büyük zarar veriyor, kazanımlarını tehdit ediyor. Kürtler 21. yüzyılda büyük özgürleşme imkanları ile karşı karşıyalar. 6 yıldır topyekun soykırıma karşı savaşıyor, bu soykırımcı iktidarı büyük bir çıkmazın, çöküşün içerisine koydu, bu noktaya getirdi. Giderek, her parçada statüsünü garanti altına alma imkanı doğmuş. KDP, Kürtlerin bu kazanımlarını, statü kazanma imkanını da büyük bir tehlike ile karşı karşıya getiriyor, Kürtlere zarar veriyor. Kürtlerin ulusal birliği önünde büyük bir engel oluşturuyor. Kürtler, ulusal kongrelerini 2014’te gerçekleştirmiş olsalardı ne Efrîn, ne Girê Spî, ne de bugün Başûr işgal edilecekti. Bakur’un durumu da böyle olmazdı. Dört parça Kürdistan’da Kürtler, statülerini, ulusal kimliklerini garantilemiş bir noktaya gelmiş olacaktı. Çok büyük bir güç olacaktı.

KDP’yi ulusal çizgiye çekmeli

KDP’yi eleştirmeli, baskıları artırmalı, ulusal çizgiye çekmeli. KDP bu politikasını bırakmalı. Bu faşist soykırımcı, sömürgeci Türk devletinin politikasını desteklememeli, yanında yer almamalı, meşruiyetini sağlamamalı, meşrulaştırmamalıdır. Herkes, KDP’nin bu tutumuna daha güçlü ses çıkarmalı.

Başûr başta olmak üzere her yerde çok ciddi bir toplumsal baskı gelişirse, tüm Kürt siyasi çevreleri, aydınları, yazarları ortak bir tutum koyarsa KDP ulusal çizgiye, ulusal birliğe davet edilirse, ben durumun farklılaşacağını düşünüyorum.

Yüzyıllık tarihimiz bu örneklerle doludur

KDP gerçekten bu tehlikeli siyaseti terk etmeli, bu tüm Kürtlere kaybettiriyor. KDP’ye de kaybettiriyor. Ortada KDP diye bir şey kalmaz. Direnin Kürt ortadan kaldırıldıktan sonra işbirlikçi Kürt de kaldırılır. Kürtler, bu trajediyi, dramı yeniden yaşamamalı. Kürtlerin yüzyıllık tarihi bu örneklerle doludur."  HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.