Dezgeha zarokan
Kültür/Sanat Haberleri —

Kürt Çocuk Festivali
- Tev-Çand emekçileri ses düzenlemesi yapıyorlardı. Salonda hummalı bir hazırlık vardı. Programın başlamasına saatler vardı. Arzen, Neval, Navdar, Zana, Rezan, Şarezin, Sarya ve Azad erkenden işlerini yapmışlardı. Tibetli çocuklar da oradaydı.
ERDOĞAN ZAMUR / WINTERTHUR
Sabah erken kalkıp festival alanına doğru trenle yola çıkıyorum. Bindiğim trende birkaç tanıdık yüzle karşılaşıyorum. Yanlarında çocukları da var elbette. O arada telefonum çalıyor. Arayan tanıdık biri: İsviçre Kürt Enstitüsü’nün önceki dönem eşbaşkanı ve halen enstitü yönetiminde yer alan Ali Şimşek. İsviçre’deki Kürtçe kurslar için ciddi emeği olan biri. Festivalde resim yarışmasına katılanlara ödülleri de Ali Şimşek verdi.
Festivalin yapılacağı salonun önüne varıncaya kadar sayımız epey kalabalıklaştı. Tev-Çand çalışanları sahnede ses düzenlemesi yapıyorlardı. Salonda hummalı bir hazırlık vardı. Programın başlamasına saatler vardı ama çocuklar erkenden işlerini yapmışlardı.
Neval ve Arzen
Standları dolaşmaya başlıyorum. İlk uğradığım stand, Aargau kantonundan gelenlerin standı oluyor. Beni uzun, kıvırcık saçlarıyla Arzen Zengin karşılıyor. Aargau Rojbin Kadın Meclisi’nin hazırladığı yiyeceklerin satıldığı standa bakan Arzen ve Neval ile konuşuyoruz. Arzen, Amed’den 3 yıl önce gelmiş. Kürtçeyi oldukça akıcı konuşuyor. Neval ise annesinin yaptığı yiyecekleri satmakla meşgul.
Üç kuzen
İkinci standın sahipleri ise Schaffhausen’den gelen 7 yaşındaki Azad, 6 yaşındaki Navdar ve 4 yaşındaki Zana. Üçü de kuzen. Birlikte hem Kürtçe kursuna gidiyorlar hem de Schaffhausen tiyatro grubunda yer alıyorlar. “Gîskê Pîrê” oyununu sergilediler. Tabii ilk olarak getirdikleri yiyecekleri satmanın derdindeler.
Hemen yanlarındaki standın sahipleri ise Winterthur’dan Harun, Rezan ve Eymen. Eymen yeni yeni Kürtçe öğreniyor. Kursun dışında evde de aileleriyle sürekli Kürtçe konuştuklarını dile getiriyorlar. Aynı zamanda Winterthur Çocuk Meclisi’nde yer alıyorlar.
Arin’in heyecanı
Standları gezmeye devam ediyorum. Başka bir standda ise annesiyle ateşli bir tartışmaya giren Arin ile karşılaşıyorum. Arin, Bülach’tan geliyor. Annesini tanıyorum, selamlaşıyoruz. "Hayırdır?" diyorum. “Kızım sahneye çıkacak, onun için çok heyecanlı” diyor. İlk defa solo olarak sahne alacak; sesi de oldukça güzel.
Hemen yan tarafında, yaptıkları resimleri satmaya çalışan Yusuf (8) ve Sarya (10) adındaki iki kardeşle sohbet ediyorum. Schaffhausen’den geliyorlar. Sattıkları resimleri kimin yaptığını soruyorum. Sarya, yaşına göre oldukça yetenekli biri. Kürtçeyi oldukça akıcı konuşuyor. "Nerede öğrendiniz?" diye soruyorum. Schaffhausen’de eğitim veren Jiyan adlı öğretmeninden bahsediyor.
Bir diğer standda ise Regendorf’dan gelen, ondan fazla çocuğun olduğu bir yemek standı var. Çok çocuk var ama pek konuşmaya istekli değiller. “Yemekleri kim yaptı?” diye soruyorum. “Annem yaptı” diyor, sonradan adının Meriç olduğunu öğrendiğim küçük kız.
Şarezin, Yezda
Masanın üzerinde rengarenk logoların olduğu standa uğruyorum. Hemen yanımda İsviçre Kürt Enstitüsü’nün Eşbaşkanı Dilber Hema beliriyor. “Benim kızlar” diyor. Şarezin 15, Yezda 9 yaşında. Lozan’dan gelmişler. Kızıltepeli ve yazar bir anne babanın çocukları oldukları için Kürtçe konuşuyorlar. Logoları nasıl yaptıklarını soruyorum. O ara sahne programının başladığı anons ediliyor.
Dilimiz ve kültürümüzle
Saygı duruşuyla başlayan festivalin ilk konuşmacısı, bir ay önce kuruluşunu ilan eden Çocuk Meclisi sözcüleri Raperin Zilan ile Rezan Cuma oldu. Kürt Enstitüsü Eşbaşkanı Dilber Hema ise festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyor ve ekliyor: “Kendi dilimizle, kimliğimizle var olacağımız bir döneme girdik.”
Masal okuma etkinliği
Sahne programının ilk bölümü çocuklara ayrılmıştı. Kentler arasında yükselen bir rekabet vardı. Winterthur kenti, çocuk korosu ve folklor grubuyla sahne alırken Schaffhausen, folklor, koro ve tiyatro grubuyla yerini aldı. Bülach ve Aarau’dan gelen çocuklar da şiirler okuyup ezgiler seslendirdi. Masal yazarı Dilber Hema çocuklarla masal okuma etkinliği gerçekleştirdi. Çoğu çocuk pür dikkat masalı dinlerken bazı çocuklar hala telefonla uğraşmaya devam ediyorlardı.
Tibetli çocukların gösterisi
Winterthur’da yaşayan Tibetli çocuk grubunun gösterisi de çocuklardan tam not aldı. Tibetli çocuklar kendi yöresel oyunlarını oynarken birçok Kürt çocuk onları taklit edip oynamaya çalıştı. Gösteriden sonra katkılarından dolayı üzerlerinde “Bi Kurdî” yazılı tişörtler hediye edildi. Mikrofonu eline alan Tibetli bir çocuğun “Biji Kurdistan” demesi ise salonda bolca alkış aldı.
Semsûrlu repçi
Mikrofonu eline alıp bırakmayan 4 yaşlarında bir çocuk da vardı. Semsûrlu Azad, yaşına rağmen bayağı güzel rap söylüyordu. Dolaşırken tanıdık bir yüze daha rastlıyorum. Sarya, babasını rehin almıştı. Babası benim cezaevi arkadaşım. Annesiyle İstanbul’da komşuyduk. Bern’den kalkıp gelmişlerdi. Yanında iki kız arkadaşı daha vardı. Babası işe gideceği için erken ayrılmak zorundaydı. Sarya itiraz ediyordu. Ama çocuk haklı. O kadar yolu gelip sonuna kadar kalmayınca tadı çıkmıyor.
Festivalin en çok çalışanları
Festivalde en fazla çalışanlar, çocukların yüzünü boyayanlar oldu. İki kadın, akşama kadar durmadan çocukların yüzlerini boyamakla meşguldü. Yüzünü boyayanların bir başka adresi ise ben oluyordum. Birinin fotoğrafını çekince diğerleri de istiyordu.
Sanatçılara büyük ilgi
Sanatçı Rotinda’nın sahne almasıyla festivalde coşku doruğa çıktı. Rotinda, söylediği ezgilerle çocuklardan tam not aldı. Yaptığı kısa konuşmada çocukların halkın geleceği olduğunu belirterek “Çocuklar bizim geleceğimizdir. Anne ve babalardan rica ediyorum, çocuklarınızla mutlaka anadilimizle konuşun. Bu çocukların geleceği için mücadeleye daha fazla sarılmalıyız” dedi.
Rotinda’dan sonra sahne alan Sherif Omerî de büyük ilgi gördü. Sahneye kadar çıkan çocuklar, Omerî ile birlikte ezgilere eşlik ettiler. Çocukların yoğun ilgisiyle karşılaşan Omerî, uzun süre fotoğraf çektirmek zorunda kaldı.
Eleonora Gelawêj ve Koma Jalaho da sahne alarak ezgilerini seslendirdiler. Çocuklar aileleriyle birlikte bol bol halay çekti. Festival akşam saatlerine kadar devam etti.
* * *
Çocuk Meclisi
İsviçre’deki çocuk festivalinin temeli, Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde (DKTM) çocuklara yönelik başlatılan Kürtçe kursla atıldı. Winterthur’da yaşayan Kürdistanlı ailelerin, çocuklara Kürtçe kurs verilmesi için DTKM’ye başvurmasıyla bu serüven başladı. İsmail Hoca’nın dernekte çocuklara ders vermeye başlamasıyla birlikte çocukların ilgisi arttı. Önce dernekte başlayan kurs, daha sonra yerel belediyenin yer tahsisiyle daha ileri bir aşamaya geçti. Yıl sonunda çocuklara motivasyon sağlamak amacıyla karne dağıtım etkinliği düzenleme kararı alındı. Bu etkinlik sadece Winterthur’u kapsıyordu ancak etkinlik günü İsviçre’nin birçok kentinden gelen çocuklar ve aileleriyle birlikte karne dağıtımı genel bir etkinliğe dönüştü. Bu çalışmalara İsviçre Kürt Enstitüsü’nün dahil olmasıyla birlikte daha da aktif bir hal alan festival programında çocuklar daha fazla söz hakkına sahip oldular. 15 Haziran’da bir araya gelen İsviçre’nin çeşitli kentlerindeki Kürtçe kurslarda eğitim gören çocuklar, İsviçre Çocuk Meclisi’nin kuruluşunu ilan ettiler. Bu yıl düzenlenen festivalde de İsviçre Çocuk Meclisi, stantlardan sahne etkinliklerine kadar her yerde aktif görev aldı.















