Direnişleriyle örnek oldular

Arif Turğay - Beşir Dündar

Arif Turğay - Beşir Dündar

  • 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi’nin tanıkları 78’liler Derneği Mardin Sözcüsü Arif Turğay ile Beşir Dündar, ortaya konulan direnişin tüm devrimcilere örnek olduğunu söyledi.

78’liler Derneği Mardin Sözcüsü Arif Turğay ile Beşir Dündar, o dönem yaşananları ve etkilerini MA'dan Ahmet Kanbal'a anlattı.  

Darbe öncesinde Kürtlerin demokratik taleplerinin her geçen gün daha fazla öne çıktığını, Türkiye kentlerinde de halkın demokrasi taleplerinin arttığına dikkat çeken Turğay, taleplerin belirginleşmesi üzerine askeri darbenin gerçekleştiğini ifade etti. Darbe sonrası tutuklama furyasının başladığını anımsatan Turğay, Kürtlerin de bundan payına düşeni aldığını belirtti. Turğay, sadece Mêrdîn’de o dönem 5 bine yakın insanın gözaltına alındığını  hatırlatarak, “Sudan tutalım ekmeğe, sigaradan tutalım aldığımız nefese hepsini işkenceye dönüştürdüler. İstediklerini yapmadığımız takdirde işkence ile istediklerini yapacaklarını söylüyorlardı… Öyle bir noktaya geldi ki cezaevi bir süre sonra işkencehaneye dönüştü” dedi.

Arif Turğay

Mazlum'un mesajı netti

Cezaevinde artan işkenceye karşı bir çıkışa ihtiyaç olduğunu ve bu çıkışı da Mazlum Doğan'ın yaptığını söyleyen Turğay, şöyle devam etti: “Bir çıkış lazımdı. Bir bedel ödenmesi gerekiyordu. Bedel vermeyince gün gün eriyecek, yok olacaksın. İşte Mazlum’un çıkışı, cezaevi için bir ışık oldu. Mazlum’un eylemi cezaevinde kadrolar üzerinde de, cezaevi yönetimi üzerinde de halkın üzerinde de bir sarsıntı yarattı. Mazlum, 'teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür' mesajı verdi. Mazlum’un eylemi bir sarsıntı yarattı ama işkencenin önünü kesmedi. Mazlum’un eylemi duyulduktan sonra devrimin kadroları önlerine yeni bir süreç koydu. 

Ölümden yaşam yarattılar

Dörtler’in gerçekleştirdiği eylem sonrası işkence bir nebze de olsa durduruldu. 14 Temmuz’da Hayri Durmuş’un çıkışıyla yeni bir direniş süreci başladı ve Dörtler’in mesajına cevap olundu. İşkence altında olağanüstü bir iradeyle direndiler ve hayatlarını kaybedene kadar mücadelelerini sürdürdüler. Bu üç eylem çerçevesinde Diyarbakır Zindanı'na bakıldığında nasıl bir yer olduğunu görebilir. Devrimci Yol’un önderlerinden Orhan Keskin'in de dediği gibi; Kürt Özgürlük Hareketi’nde kadrolar ölümü göze aldıkları için başardı. Ölümden yaşam yarattılar. Kadrolar ölümden yaşam yarattıkları için diğer kadrolar onları izledi ve bugüne gelindi. Tarihte bazı önemli günler ve önemli eylemler vardır, o eylemler ikinci defa yapılamaz. Mazlum’un eylemi nasıl ki özel bir eylemdi, Dörtler’in eylemi de 14 Temmuz da aynı şekildeydi. Sadece Kürtler için değil, dünya devrimcileri için de örnek oldu. Bu kadrolar, büyük bir inanç ve sabırla bu halka aşıktı. Her dönem böyle insanlar var. Bugün hepimiz kendimize dönmeli, hatalarımızı görmeli, şapkamızı önümüze koyup düşünmeliyiz." 

Beşir Dündar

İtiraz etmeyi öğrendik

Mazlum Doğan ve Dörtler’in eylemlerinin ardından cezaevi yönetimin "ne yapacağını bilemez" hale geldiğini belirten Beşir Dündar ise şunları söyledi: "Kendimize, irademize, ruhumuza hakaret etmemizi istiyorlardı. 14 Temmuz eylemini bizler geç duyduk. Dörtler’in eyleminden sonra itirazlar başladı ve yerini buldu. Bununla bir şeyler olduğunu anlamaya başladık. Başta yaşamını yitirenlerden bile haberimiz yoktu. Esat Oktay ve ekibinin gönderilmesinin ardından dahi sürecin değiştiğine inanmakta zorluk çektik. Bir bardak su için bile itiraz edemiyorduk. Bu arkadaşlar bizlere itiraz etmeyi öğretti. Bugün burada bir söyleşi yapabiliyorsak onların sayesindedir. Mesajları direnişti. Kemal Abi ölüm orucu kararını verdiği gün koğuşa geldi, ‘benim üzerimden büyük bir yük kalktı’ dedi. Mesaj buydu; mücadele edeceksin, zulüm varsa direneceksin. Kürt Halk Önderi, 'anlamak adalettir' diyor. O yüzden önce birbirimizi anlamalıyız. Anlamak adalettir. Eziyet altındaysan eziyet gördüğünü, kimin sana eziyet ettiğini anlamazsan yapamazsın. Birbirimizi anlarsak gerisi rahattır."  MARDİN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.