Elbistan'da çığlık da sustu

• Depremde en ağır yıkımların yaşandığı Mereş’in Elbistan ilçesinde arama kurtarma çalışmaları çok ağır ilerliyor. İlçede canlı kalmayı başarabilenler, “Cenazelerimiz enkazlardan çıkarılsın artık” dedi.

Depremde en ağır yıkımların yaşandığı Mereş’in Elbistan ilçesinde arama kurtarma çalışmaları çok ağır ilerliyor. İlçede canlı kalmayı başarabilenler, “Cenazelerimiz enkazlardan çıkarılsın artık” dedi. 

Depremde en ağır yıkımların yaşandığı Mereş’in Elbistan ilçesinde arama kurtarma çalışmaları çok ağır ilerledi. Enkazın başında sabahlayan yurttaşlar, yakınlarından gelecek iyi haberi bekliyor. Kurtarma çalışmalarının yeni başlamasına ve ağır işlemesine tepki gösteren yurttaşlar, “Bize ölülerimizi verin. Ölülerimizi o enkazdan çıkarın artık" diyerek isyan etti. Ne çadır ne konteynırın kurulmadığı, hava sıcaklığının eksi 15’e düştüğü ilçede, insanlar dışarıda ve ateş başında yaşamaya çalışıyor. Neriman Yüksek, “Ölülerimizi istiyoruz” diyerek isyan etti. Yüksek, “Biz çok zor durumdayız, yemek istemiyoruz, bizimle ilgilenmelerini istiyoruz. Yakınlarımız halen göçük altında, yakınlarımız halen orada ve çaresiz bir şekilde bekliyoruz. Enkazın altında insanlar var ama kimse ilgilenmiyor. Bize, ‘Binadan ses gelmiyor’ diyorlar ve ilgilenmiyorlar. Çok zor durumdayız, duyun bizi” dedi. Enkaz altından yaralı olarak kurtulan Boran Varlık da “Deprem oldu binalar yıkıldı, ekipleri çağırdık kimse gelmedi. Biz, enkazda birini kurtarmaya çalışırken, altında kaldık. Enkazların altında yangın çıktı, itfaiye çağırdık ama kimse gelmedi. İnsanlar ölüyor ve kimse kılını kıpırdatmıyor. Biz aç bekleriz ama tek isteğimiz bu insanları enkaz altında çıkarmalarıdır. Çadır yok, devlet yok, açıklama yok” diyerek yaşananları özetledi.

 Depremin üzerinden geçen 5 güne rağmen barınacak yer bulamayan depremzedeler, Elbistan Cemevi’ne başvurarak başka kentlere gitmek istedi. Cemevi ve duyarlı iş insanlarının girişimleriyle ilçeye gönderilen otobüslere binen depremzedeler, başka kentlerin yolunu tuttu. Zaman zaman izdihamların da yaşandığı ilçede, depremzedeler, “Donarak ölmemek için başka kentlere gitmemiz gerekiyor” dedi.

HDP milletvekilleri Mehmet Rüştü Tiryaki ve Ali Kenanoğlu, arama-kurtarma çalışmaları, halkın yaşadığı sıkıntılar ve genel duruma dair konuştu.

Kurtarmadılar

İlçede arama-kurtarma çalışmalarının söz konusu olmadığını ifade eden HDP’li Tiryaki, yıkılmış 10 binadan sadece birine müdahale edildiğini söyledi. Ekiplerin enkazın başına gidip 10 dakika dinlediklerini, ses yoksa başka yere gittiklerini dile getiren Tiryaki, "Devlet, insanların kurtarılması konusunda sınıfta kaldı ama bu sınıfta kalma insanların yaşamına mal oldu. Kurtarılabilecekken ölen yüzlerce insan var. Burada büyük bir dram yaşanıyor ve kurtulan insanlar bu kenti terk ediyor” diye konuştu.

Devlet yok

Meclis Deprem Araştırma Komisyonu’nda yer alan HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu ise iki gündür Elbistan’da olduklarını, her yeri dolaştıklarını, ancak devleti görmediklerini belirtti. Elbistan’da kaç insanın enkaz altında olduğu, kaç insanın öldüğü ile ilgili hiçbir bilginin olmadığını söyleyen Kenanoğlu, “Her yerde cenaze var ama defnedilemiyor. Savcı gelip otopsi yapacak ama kimse savcının ne zaman bunu yapacağını bilmiyor. İnsanlar, hayatını kaybeden yakınlarını toprağa verme sorunu yaşıyor. Kimse burada bir devletin olduğundan söz edemez” ifadelerinde bulundu.

Devleti görmedik

Pazarcık ilçesine bağlı Büyüknacar köyü depremde en çok zarar gören yerleşim yerlerinden biri. Büyüknacar’ın Fatih Mahallesi’nde, 66 kişi hayatını kaybetti. Kocadere Mahallesi’nde 45 kişi ve Büyüknacar merkezde ise 157 kişi vefat etti. Cesetlerin tamamına yakını enkazdan çıkarılarak defnedildi. Sadece merkezde ulaşılamayan bir kişinin cesedinin çıkarılması için iş makinesi ve arama kurtarma ekipleri çalışıyordu. Diz boyu karla kaplı köy ve mahallelerdeki durumu Büyüknacar muhtarı Üzeyir Karabudak, Medyascope‘a anlattı. Karabudak, 30 evin enkaz haline geldiğini, 85 hanenin hiç kullanılamayacak durumda olduğunu, kullanılabilecek 15 eve ise korkudan girilemediğini söyledi. Muhtar, şu anda zarar görmeyen okulda ve köy evinde kalmaya çalıştıklarını, henüz barınma için herhangi bir yardımın köye ulaşmadığını söyledi, “Bizim buraya çadır olmaz, 1600 rakımdayız, konteynır mı olur başka ne olur, bir çözüm bulunması gerekir diye düşünüyorum. Bu rakımda çadırda kalamıyoruz” dedi.

Fatih Mahallesi Muhtarı Yasin Gümüşoluk ise 60’ı aşkın kişinin defnedildiği mezarlıkta Medyascope‘a konuştu. Çok fazla konuşmak istemediğini belirten Gümüşoluk, toprak kazmaktan simsiyah olmuş ellerini göstererek, “Devletten bir şey görmedik, vatandaşlar sağ olsun. Yetkililer de bir daha Nacar’a gelmesin” dedi.

Depremden sonra birçok kişiyi enkaz altından çıkaran Sedat Elaydın ise şunları söyledi: “Köyde hiç kimsenin evi kalmadı, birkaç ev ayakta ama oturulamaz durumda. Yiyecek geliyor dünden beri ama sadece komşu illerden, AFAD’dan gelmedi. Kendi imkanlarımızla çadır kuruyoruz soğuktan korunmak için. Yatacak şey yok sadece o çadırlarda oturuyoruz. AFAD’dan, Kızılay’dan çadır gelmedi. Bizim Fatih Mahallesi’nde enkaz altında kimse kalmadı, kendi imkanlarımızla ellerimizle kazarak çıkarttık.” MARAŞ