Êzîdî toplumunun tüm kazanımları tehlikededir!

Forum Haberleri —

  • Êzîdî toplumu hiçbir şekilde ferman öncesi duruma dönmemeleri gerekir. Kazanımlarını mutlaka korumak ve bunu yasal güvenceye kavuşturmaları olmazsa olmazları olmalıdır. Êzîdîleri fermanlardan koruyacak tek şey özerk idari yapıları olacaktır. 

ŞÜKRÜ GEDİK

KDP ihanet güruhunun Bağdat hükümetiyle yaptığı 9 Ekim ihanet anlaşması zorla uygulanmak istenmektedir. Geçen Ekim’den günümüze kadar ki süre içinde Irak hükümetinin sözde çözüm yaklaşımları çözümden ziyade Şengal’deki fiili duruma son vermektir. Sadece Êzîdxan asayişi değil, bütün kurumlarını hedeflemektedir. Özellikle Şengal savunma güçlerini de hedefleyerek, bir şekliyle punduna getirip etkisiz kılmak ve dağıtmak niyetindedir. Hatta bir niyetten öte dayatma içine girdikleri ve bu yönlü tutum beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Irak ordu güçleri DAİŞ sonrasında Şengal’e gittiklerinden beri birtakım sorunlar yaratarak ve sürekli taviz kopararak YBŞ-YJŞ güçlerini sınırlandırmak istedikleri bilinmektedir. Sorunların büyümemesi için diyalog içinde kalınarak Şengal’in güvenliğini birlikte sağlama adına birçok alanda fedakarlıklar da yapılmıştır.

DAİŞ çeteleri Şengal ve çevresinde bulunduğu süreçte YBŞ-YJŞ güçleri mücadele içindeyken KDP’nin ve Irak devletinin Şengal’de hiçbir varlığı yoktu. KDP’nin alana tekrar gidişi HPG güçleri sayesinde olmuştur. Irak devlet yetkililerinin o dönemde Şengal’e gidişleri ve kalışları YBŞ-YJŞ güçleri tarafından sağlanmıştır ve varlıklarını onlara borçludurlar. Deyim yerindeyse YBŞ-YJŞ güçleri savaşarak ve bu konuda çok bedel vererek özgürleştirdikleri Şengal’i Irak devletine bıraktılar. Bağdat hükümeti tek kurşun sıkmadan kaçıp gittiği Şengal’den, DAİŞ’e karşı tek kurşun sıkmadan özgür bir Şengal’e gitmiş ve hâkim olmuştur. Şengal savunma güçleri Şengal sınırlarını DAİŞ’ten temizleyerek, Şengal şehir merkezi ve çevresini özgürleştiren tek güçtür. Şimdi de etkisizleştirmek istemelerinin altında başka nedenler olduğu anlaşılmaktadır. KDP ve Türk devletiyle birtakım pazarlıklar sonucu böyle dayatmalar içine girdikleri anlaşılmaktadır.

Irak Başbakanı Kazımi’nin Türkiye ziyareti ve en üst düzeyde görkemli bir törenle karşılanması aslında satın alındığının bir nişanesiydi. Êzîdî toplumunun geleceğini tehlikeye sokan söz konusu ihanet anlaşmasını esneterek dayatması, sürece yayarak halkın direncini kırmak, tepkileri dindirmek içindir. Şengal Meclisi’nin yetkili heyetleri defalarca Irak resmi makamlarını ziyaret etmiş ve sürekli diyalog içinde kalarak sorunlarını çözmek istemişlerdir. Her defasında olumlu mesajlar vermişler, vaatlerde bulunmuşlar. Fakat hiçbir somut adım atılmamış ve sürekli bir oyalama içinde tutmuşlardır. Irak ordusu Şengal’e tam yerleşmeyi gerçekleştirdikten sonra da diş bilemeye başlamıştır. Tepki uyandırmadan, ihanet anlaşmasını adım adım uygulamaya koymuşlardır. Önce sınırlardan, sonra şehir merkezinden uzaklaştırma taleplerine Türk devletinin saldırılarını gerekçe göstermeleri bir oyundan ibarettir.

YBŞ-YJŞ güçleri Irak kanunlarına göre uygun kurulan resmi bir güçtür. Bu güç kendisini savaşta yaratmış bir güçtür. Bunun resmiyetine uygun davranılması gerekmektedir. Baypas ederek, bir takım ayak oyunlarıyla etkisizleştirmeleri, vaatlerle halkı kandırmaları artık deşifre olmuştur. İkiyüzlülüklerinin sınırına gelmiş bulunmaktadırlar. Şengal’deki kazanımlara yapılan söz konusu saldırının asıl amacı Êzîdîliğe, Êzîdî inancına yönelen bir saldırıdır. Êzîdîlerin iradelerine yapılan bu saldırıyla Êzîdîlik bitirilmek istenmektedir. Irak devleti yasa çıkararak gayri Müslümlerin Müslüman olmalarını teşvik etmektedir, kolaylıklar sağlamaktadır. Şengal coğrafyasının jeostratejik ve jeopolitik öneminden dolayı Êzîdîlerden arındırılmak istenmektedir. BM Irak temsilcisinin yapılan ihanet anlaşmasını desteklemesi de oldukça manidardır. Yani bugünkü tehlikenin boyutları çok daha fazladır. Bir yandan Türk devletinin konumlanma istemi, biryandan İran’ın kontrol etmek istediği, bir yandan da ABD’nin etki kurmak istediği bir coğrafyadır. Irak merkezi hükümetinin burada yaşayan Êzîdîlerin iradelerini hiçe sayarak, savunma güçlerini etkisiz hale getirerek saldırılara ve Fermanlara açık hale getirmenin altında Şengal’in İslamlaştırılması yatmaktadır. Bu gerçekleşmezse göçertmek o da olmazsa boyun eğdirip denetim altına almaktır.

Êzîdî toplumu hiçbir şekilde ferman öncesi duruma dönmemeleri gerekir. Kazanımlarını mutlaka korumak ve bunu yasal güvenceye kavuşturmaları olmazsa olmazları olmalıdır. Êzîdîleri fermanlardan koruyacak tek şey özerk idari yapıları olacaktır. Hele hele söz konusu öz savunma güçleri olunca bunu kırmızı çizgileri olarak bellemeleri gerekir. Hiçbir şart ve koşul altında YBŞ-YJŞ tartışma ve pazarlık konusu yapılamaz ve yapılmaması gerekir. Irak devleti zor kullanarak Êzîdîleri hizaya getirmek isterse Êzîdîler meşruiyetten aldıkları güçlerini sonuna kadar kullanmalıdırlar. İhanet anlaşması Êzîdîlerin savunma ve yönetim hakkını ellerinden almayı öngörmektedir. Hiçbir kanun insanın yaşam ve savunma hakkını elinden alamaz. DAİŞ’e karşı savaşarak elde edilen haklar varlık gerekçesi yapılarak sonuna kadar direnmelidir. 

Newroz bayramı öncesine denk gelen bu saldırılara karşı, Newroz'un direniş ruhuyla kazanımları korumak gerekiyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.