Garibe’nin Kürt kanını her yerde akıttılar

Kadın Haberleri —

Garibe Gezer

Garibe Gezer

  • Garibe Gezer, bir takvim yaprağı ve kitaba yazdığı notlarla kendisine yapılan işkenceyi bir kez daha kanıtladı. Kurdistan’da şiddet her yerde kol gezmeye devam ediyor ve Garibe’nin‘Kürt kanını her yerde akıttılar.’ Asya Gezer kardeşinin bir ay önce teslim edilen eşyalarına uzun süre bakamadı.

MEDİNE MAMEDOĞLU/MARDİN

Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde uğradığı tecavüz ve sistematik işkencenin ardından 9 Aralık 2021’de katledilen Garibe Gezer’in ölümünün üzerinden iki yıl geçti. Bu iki yılda şüpheli tutsak ölümleri devam ederken, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ise ikiye katlandı. Garibe’nin ölümüne ve gördüğü işkenceye dair başlatılan soruşturma “yeterli delil olmadığı” gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlanırken, ailesine bir ay önce teslim edilen not ve günlüklerde ise gördüğü işkenceyi yazdığı ortaya çıktı.

 

 

Takvim yaprağında işkence

Garibe’nin mektupları, kitapları ve şiirlerinin bir ay önce ellerine ulaştığını söyleyen abla Asya Gezer, neredeyse her yazıda gördüğü işkenceyi yazdığı, gördüğü işkence karşısında hiç umutsuzluğa kapılmadığını dile getirdi.

Bir takvim yaprağı üzerinde, “Kocaeli, işkenceyle zorla süngerliye alındığım gün. Bugünü unutma. Gerçek düşman kalesidir hapishaneler” yazısı yer alırken, bir defter üzerinde ise, “24 Mayıs Pazartesi, kafamdan akan kan C hapishanesinin işkencesi sonucu. Sana da bulaştı Heval İsmail. Kürt kanımı her yerde akıtıyorlar” sözü yer alıyor.

‘Kürdistan’da yaşam bundan ibaret…’

Yine bir mektubunda, “Kendimi bulamamın nedeni iki dil iki psikoloji midir? İki dil tamamda bence psikoloji ikiden fazladır. Anne karnındaki psikoloji nefes psikolojisi, gözümü açma, duyma, koku alma ve hissetme psikolojisi. Bunlardan daha korkuncu var. Dışarıdaki savaşı, nefeste kan kokusunu, gözde insan katliamını görüyorsun anne karnında hissediyorsun.  Duymayı her saniye hissediyorsun. Kürdistan’da yaşam bundan ibaret sadece yaşıyorsun, yaşıyorsun, yaşıyorsun. Başı ve sonu yok. Şiddet her yerde kol geziyor. Bir gün şiddetin bitmesi umuduyla…” ifadeleri yer alıyor.

‘Notları her okuduğumda o günler aklıma geliyor’

Asya Gezer, notlarda yer alan işkence yazılarıyla Garibe’nin kendi delilini kendisinin oluşturduğunu söyledi.

Notları her okuduğunda ilk süreçte yaşananların aklına geldiğini ve kardeşinin yaşadıklarını gün be gün hatırladığını anlatan Asya Gezer, “Garibe Kandıra Cezaevi’ne 16 Mart 2021’desürgün edildi. Sürgünden yaklaşık 1 ay sonra yani 24 Mayıs 2021 tarihinde işkence gördü, yerlerde sürüklendi ve süngerli odaya atıldı. Elleri ters şekilde plastik kelepçeyle saatlerce bekletildi. Tabi o da yetmedi süngerli odada işkence görüp tehdit edildi. Kadın gardiyanlar tarafından taciz edildi, doktorun tavrı yüzünde tedavi olamadı. O sürede İHD’li avukatlar vesilesi ile cezaevi idaresi hakkında soruşturma açıldı ancak sanki bütün suç Garibe’de gibi ona 2 tane soruşturma açıldı. İşkence ve kötü muamele durmadı hücre içerisindeyken ona yeni hücre cezaları verildi. Bu 45 günlük hücre cezası Garibe’nin katledilmesiyle sonuçlandı” dedi.

 

 

Notlara ve mektuplara bakamadım..

Başlatılan soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmasının kendilerini şaşırtmadığını belirten Asya Gezer, görüntülere rağmen yaşanan işkence dosyasının ise etkin bir şekilde soruşturulmadığını aktardı.

Bu sonuçla asıl amacın cezaevi idaresini aklamak olduğunun altını çizen Asya Gezer, kendilerine gönderilen notlar ve günlükte de Garibe’nin gördüğü işkenceyi yazdığı söyledi.

“Yaşanan bu işkence ve katliamın üstü kapatıldığı için Garibe’nin katledilmesinin ardından cezaevlerinde çok sayıda şüpheli ölüm yaşandı” diyen Asya Gezer şu bilgileri paylaştı: “Şüpheli ölümler darp izleri ve ortaya çıkan görüntülere rağmen aynı şekilde takipsizlikle sonuçlandı. Bu mektup ve eşyalar geçtiğimiz ay bize verildi. Uzun süre ne notlara ne de günlüğe bakamadım. Neredeyse çoğu yere gördüğü işkenceyi not etmişti. Günlüğünde son yazısını katledilen abisi için yazmıştı. Yaşadığı işkence apaçık ortada iken suçlu görülen Garibe aklanan ise cezaevi oldu.”

Asya Gezer ayrıca verilen kararlar karşısında dosyaları bir üst mahkemeye taşıdıkları bilgisini de paylaştı.

‘Hak ihlalleri saymakla bitmiyor’

Elazığ Cezaevi’ndeki abisi ve tüm tutsakların haklarından mahrum bırakıldıklarını aktaran Asya Gezer, en büyük sorunun ise infaz yakmak olduğunun altını çizdi.

Asya Gezer konuşmasının devamında cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair şunları söyledi: “Cezaevlerinde yıllardır süregelen hak ihlalleri artarak devam ediyor. Şüpheli ölüm ve işkencenin yanı sıra şimdi de tutsakların infazları yakılıyor. Yine ağır hasta tutsaklar tahliye edilmiyor. Cezaevinde çıplak arama, hastanede kelepçeli muayene, ağız içi arama ve ayakta sayım dayatması her şey yaşanıyor. Bir kardeşim cezaevinde katledildi. Bir abim ise Elazığ Cezaevi’nde tutuklu. Onların yaşadığı ihlaller saymakla bitmez.  O kadar insanın haksız yere tutuklanması yetmezmiş gibi bir de işkence görüyorlar. Onlara gönderdiğimiz elbiseler ve kitaplar çoğu zaman verilmiyor. Mektuplar ise çok geç geliyor.”

 

 

Cezaevlerine ses ol!

Cezaevlerinde yaşanan ihlallere dair daha çok ses çıkarılması çağrısında bulunan Asya Gezer son olarak, “Bu şartlara rağmen cezaevindeki arkadaşlar direnmeye devam ediyor. Onlar içeride direniyor ama bizler onlar için yeterli sesi çıkaramıyoruz. Bir tutuklu yakını olarak çağrım; Cezaevlerinin sesi olmalıyız. Onlar içeride direnirken bizler de dışarıda onların hakları için direnmeliyiz. Ailelerin, hak savunucu ve partilerin her daim ailelerin yanında olması yalnız bırakmaması gerekir. Sonuna kadar cezaevlerinin yanındayız bu baskılar karşısında ne bizler ne de onlar yılmayacağız” şeklinde konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.